BTS İle Hayal Et

JİNNN... 2 (devam)

Merhabaa... iyi okumalar...

*Neyse okul bitiyor. Zille dışarı çıkıyorsun. Bakıyorsun ki bir çift sırıtan KİM SEOK JİN! Sana :

"Eee ne zaman başlıyoruz Bayan Zeki?..." * dediğinde Jin in masum kedicik bakışlarını umursamamaya çalışarak cevap veriyorsun :

"Öf Jin  ya! Yarın başlasak, senin anlamana göre proglamlamam lazım beynimi. Eğer kendimi hazırlamassam kafayı yerim." Diyorsun oflayarak. Jin:

"Yarın da gelirim. Hem ben hergün gelicem size. Merak etme! " Diyor sevinçle. Bundan kurtuluş yok. Diye geçirirken Jin çantanın sapını tutmuş çekiştiriyor. Tuttuğu için yerinde debelenip duruyordun. Jin'e:

"Ya! Bıraksana! Çantamı!" Dediğinde sana:

"Çantanı çıkarmaya çalışıyorum canım ,zeki ,güzel arkadaşım^^" diyor. Çantanı çıkartıp Jin'in iltifatlarına takılıyorsun. Yüzüne saldıran kırmızı sıvı ile Jin'in suratına aval aval bakıyorsun. Jin çantanı tek omzuna takıp sana çok mütüşlü gülümseme yollayıp yürümeye başlıyor. Sen de arkasından gitmeye başlıyorsun yavaşca.

Eve varmadan önce annene haber veriyorsun Jin'in geleceğini. Annen de Jin'i tanıdığından eski sınav çalışmalarından bildiği için çok seviniyor ve baban da. Bir de küçük kız kardeşinin " Jin abi  mi geliyor?" diye bağırma seslerini duyuyorsun. Kız kardeşine göz devirip telefonunu kapatıyorsun. Kardeşin daha 4 taşında ama büyüyünce Jin ile evlenicem ben diyip duruyor.  Jin sana:

"Hangi dersten başlıyoruz ?" Diyor giderken. Jin'in sözlerini sallamamaya çalışıyorsun çünkü kendini kaptırmaktan korkuyorsun . Neyse eve gidiyorsunuz. Annen Jin'i sarmalıyor. Jin de aynı sıcaklıkla karşılılik veriyor. Kardeşin Jin'i görünce üstüne atlıyor. Ve:

"Jin.. abiciğimm! Geldin mi! Ben seni çok özledim ki sen de beni özledin mi" dediğinde Jin:

"Özlemez olur muyum prenses! Ben de seni çok özledim..." dediğinde :

"Oyun oynar mıyız?" Dediğinde annen erken davranıp:

"Şimdi ders çalışcaklar abinle ablan. Dersleri biterse oynarsınız." diyor ve kardeşin tamam anlamında kafa sallıyor.

Matematik kitabını alıp soruları anlatmaya başladın. Jin anlamıcağını bildiğin için soruyu ona yaptırmaya çalışıyorsun. Şunla bunu çarp. Kareköküne al, şundan çıkar gibilerinden yaptırıyorsun. İlk başlarda yapamasa da sonra yapabildiğini görünce mutlu oluyorsun. Jin en zor soruyu da çözüp sana bakınca doğru olduğunu söylüyorsun. Jin soruyu doğru yaptığını anlayınca mutluluktan sana sarılıyor. Kemiklerinin çıtıradığını hissedince Jin e:

"Jin!... Kemiklerim kırıldıı... " dediğinde Jin sarılmayı bırakıp sana :

"Ah! Pardonn... mutluluktan... şey etmiştim... de...." diyor. Jin bu haline tebessüm edip Jin e:

"Aferin... öğrencimm... ilk defa bu kadar iyisin... tebrik ediyor başarılarının devamı diliyorum. " diyorsun çok resmi bir dille. Jin ise:

"Tabii ki öğrenci bu kadar zeki , yakışıklı ve mükemmel bir yüzü olunca..." dediğinde sözünü tamamlamadan kafasına hafifce vurduğunda sana:

"Ahh! Niye vuruyorsun ya! (adın)" dediğinde kaşlarını çatmışş jin e:

"Ne habire kendini övüyorsun ki! Hem o senden kaynaklanmıyor. Öğretmeninin zekiliğinden ve müthişlüğünden dolayı bir kere!" Dediğinde Jin kahkaha patlatıyor.

Sen de göz deviriyorsun ve Jin mükemmel gülüşüne dayanamayıp sen de gülüyorsun.

3 saat çalıştığınız için mola veriyorsun. Bu arada annen içeri pat diye dalınca kesiyorsunuz gülmeyi. Annen elinde atıştırmalıklarla girince Jin şeker görmüş çocuk gibi dalıyor annen elindekilere. Sonra annen :

"Afiyet olsun çocuklar. Jin akşam yemeğine kalmak ister misin? Hem (babanın adı) amcan seni görür. Çoktan beri görüşemediniz. " dediğinde Jin e fırsat vermeden atlıyorsun lafa:

"Yok.. . Anne geç oldu hemm annesi merak eder dimi ... Jinnnn....." diyorsun. Jin:

"Yo... annemi ararım izin verir. Evet (babanın adı)amcamı görürüm. Babam da selam söylemişti " diyor.

Jin kendi yetmemiş gibi ailenizi de arkadaş yapmış hatta daha ileriydi...

Devam edecek...💕💕💕