EMiNE SUSKUN

890 127 7
                                    

         İçeri giren Hediye şok oldu yığıldı kaldı.Kızının yaralarına,morluklarına bakmaya çalıştı.zeytinyağlı merhemler hazırladı,sürdü.Hediye "Bu kadarı fazla artık" diye düşündü. "Bu çok fazla,bu çok fazla" diye inledi durdu. Kendi yaralarını mı  sarsın,evladının yaralarını mı sarsın bilemedi. Ufak çocuklar da etkilendiler. Ruhen çökecekler diye çok korkuyordu Hediye. Bu karmaşanın içinde sağlıklı insan olabilecekler miydi acaba. Hediye cahildi ama eğer başka bir ortamda daha medeni bir dünyada yaşasaydı,tahsil görseydi bir çok okumuş insanı cebinden çıkarırdı. Hayat ona böyle bir imkanı sunmadı maalesef. Rahmetli kocası da yaşasaydı ona başka ufuklar açabilirdi. Bir daha ki okuma yazma seferberliğine katılacaktı. Rahmetliden izin almıştı. Bunları düşündü,uzaklara daldı. Köy enstitülerinden bir çok genç mezun olmuştu. Memlekete yayılıp vazife başına geçmişler , nice cahil insanları eğitmişlerdi. Benim evlatlarım da onlar gibi olabilirdi diye aklından geçirdi.

Köy öğretmeni bu yaşananları duymuştu. Çok üzgündü. İdealist bir insandı. Ama bu cehaletten yılmıştı. Kafasında bu olayları döndürüp duruyordu. Nasıl bu insanları okula çekebilirim. İnsan hakları, merhamet , hoşgörüden bahsedebilirim diye kafa yoruyordu. Kahveye giderler , muhtarın etrafında toplanırlar lakin okuldan uzak dururlardı.

Hediye evladının görünür yaralarını sarmaya uğraştı ,önünde sonunda iyileşirdi de. Ya yüreği nasıl iyileşecekti. İçi hiç rahatlayamıyordu. Yüreğinde kara bulutlar dolaşıp duruyordu. Emine son yaşadığı saldırıdan sonra suskunluk nöbetine tutuldu. Boş boş bakıyordu. Etrafında hiç bir şeyle ilgilenmiyordu. Evdeki küçük kardeşlerinin cıvıltıları bile onun yüzünü güldüremiyordu. Onlara bakarken sanki kendine de kardeşlerine de acıyordu.

Yaşananlardan sonra evde herkes tedirgindi. Oğlanlardan Yusuf kayıtsız kalıyordu. Genelde halalarıyla teyzesinin ağzına bakıyordu. Onlar da her fırsatta Mahir Bey ve oğullarını kışkırtıyordu. Yusuf onlara bağlı ama Abidin o kadar bağlı değildi. Abidin çok üzgündü. Biraz tedirgin olarak Hediye'ye yardım önerdi. "Yenge istersen ben tarlaya gideyim. Sen evle ilgilen" dedi. "İhtiyacın olursa bana deyiver yaparım"diye ekledi.

             Hediye iyi niyetlidir. Kendine bir adım atana koşarak gider. Onun teklifine he dedi. Biraz da memnun oldu. Kendisini anlayan biri vardı nihayet. Arada sırada görevler verdi. O da seve seve yerine getirdi.

           Köy halkı bu olayları unutamadı. Hemen hemen her evde bu olaylar konuşuluyordu. Mahir'in akrabaları da boş durmuyordu. Nasihat vermek şöyle dursun  daha da konuyu ısıtıyorlardı.

              Musa ,ağabeyinin her zaman arkasındaydı. Mesut Bey biraz daha ihtiyatlı davranıyordu. Zaten Hediye 'yi eve getirdiği gün fikrini söylemişti. Şimdi de haklılığını Mahir 'in yüzüne vuruyordu. Bu olayların tek sorumlusunun kendisi olduğunu hatırlatıyordu.

Muhtar iktidarını kuvvetlendirdiğini düşünüyor,eleştiri kabul etmiyordu. Köyün ihtiyaçları için kasabaya gidip geliyordu. Birisi ona akıl verdi. Sen köyde bir bakkal dükkanı açsan çok iyi kazanırsın diye aklına soktu. Düşündü ona da makul bir fikir gibi göründü. Müşteri hazırdı. İstediği gibi fiyat koyar kazanırdı. Kim karışacak. Eşeğin sırtında kaç gün gidecek de ihtiyaç alacaklardı ki. Nihayetinde kendisine muhtaçtılar.

Gerekli hazırlıkları yaptı. Kahvenin yanında derme çatma bir yer yaptı. Açtı bakkalı. Yavaş yavaş insanların ayağı alışmaya başladı.Eli epeyce para görmeye başlamıştı. Borç veriyordu bazen. Zaten kimse sesini çıkaramıyordu. İyice avucunun içine alıyordu insanları.

                 Giderek cebi şişti muhtarın. Köylünün yarısı borçlandı ona. Bu saltanat birgün bitecek diye düşünüyordu Hediye. Bir gün cezasını bulacaktı elbet. Irak değil, yakındı o günler.Gün gelecek etrafında kimseyi bulamayacaktı.Bu düşüncelerle teselli buluyor,bu düşüncelerle başını yastığa koyuyordu.Bu duygularla uykuya dalınca genellikle kaybettikleri ile uğraşıyor,ter içinde uyanıyordu.Son günlerde hemen hemen her gün Hatun'u görör olmuştu düşünde.Hasreti içini daha çok yakmaya başlamıştı.

NOT: Hep sıkıntı olmasın biraz nefes alalım. Yorum ve oylarınızla katkı sunmanızı dilerim. Teşekkürler

BEDEL ASİ NEHRİ GİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin