Hey, attığınız yorumlar gerçekten çok şirin hepinize teşekkür ederim! :) Özellikle @kucukkedi19, hep uzun yorumlar atıyorsun ve gerçekten çok şirinsin! :D Her neyse, bu bölümü nedense bu kadar çabuk paylaşmak içimden geldi. Biliyorsunuz genelde uzun süre aralıklarıyla paylaşırdım.. Neyse, umarım bu bölümü beğenirsiniz! :) x
*****
"Ha-harry sen ciddi misin?" sesim olması gerektiğinden kısık çıkmıştı ve kekelemiştim. Güçsüz gözüktüğümden emindim ki bundan nefret ederdim. Ben ağlamazdım. Hep anı yaşayan o çılgın kızlardan olmuştum. Ama şu anda öyle değildi. Neden Zayn'i bu kadar çok önemsediğimi bilmiyordum. Milyonlarca kişiyle çıkmıştım ama şu anda eskisi gibi hissetmiyordum; çok daha farklı hissediyordum. Belki de Perrie yüzündendir.
Ben okulun popüler kızıydım. İstediğim her erkeği elde edebilirdim kısacası. Onlara gidip, 'Hey, takılmaya ne dersin?' diye sorsam yeterdi. Ama Zayn hem benden büyüktü, hem de bir nişanlısı vardı. Ya da en azından yakında olacaktı.
"Bak B, seni çok seviyorum. Ama ikimizde biliyoruz ki ikinizin birlikte olması imkansız gibi birşey güzelim.." gözlerinde pişmanlık ve üzüntü vardı. Eve gidip kafamı yastığa gömmek ve saatlerce çikolata yiyip ağlamak istiyordum. "Beni eve bırakabilir misin Hazza? Pek iyi hissetmiyorum da." Kaşlarını çattı. "Öyle birşey olmayacak küçük hanım. Benim evime geliyorsun ve gece tonlarca çikolata yiyip How I Met Your Mother izliyoruz." Sinirlenmiş gibi rol yapıp kaşlarını çatmıştı. "Ama Ha-" "Dat dat dat!" elini susmam için bir sağa bir sola oynatıp gözlerini kapattı. Bu benim zorlada olsa gülmemi sağlamıştı. "Konu burada kapanmıştır. Şimdi o koca kıçını kaldır da eve gidip yayılalım." Harry sayesinde biraz moralim yerine gelmişti. Louis'in kız kardeşi olduğum için okulda gerçek arkadaşım diyebileceğim sadece biri vardı: Alex. Diğerleri de popüler olduğum için kıçımın dibinden ayrılmazlardı ama bunun tek sebebi popüler olmak istmeleri ya da çocuklarla tanışmak istemeleriydi. "Dünyadan Becky'e, dünyadan Becky'e! Hala aramızda mısın seksi matruşka?" Harry'nin sesiyle düşüncelerimden ayrıldım. Bir saniye! Seksi matruşka mı? "Hazza seksi matruşka nedir Tanrı aşkına? Canın sıkılınca takma isim uyduruyosun ya. Seksi şempanze, çılgın pirzola, seksi matruşka... Bende sana böyle isimler bulmaya başlamalıyım yakında!" dediklerim karşısında minik bir kahkaha attı ve elimi tuttu. Sakın yanlış anlamayın! Biz kimse olmadığı zamanlarda Harry ile el ele tutuşurduk. Birbirimizi yönlendirmezsek kaybolabiliyorduk yoksa. Nasıl oluyordu ikimizde anlamıyoruz ama oluyor işte. Yan yana yürürken sohbet ediyoruz, gülüyoruz, o sırada yanımıza döndüğümüz anda bam! Birbirimizi bulamıyor ve yarım saat boyunca annesini alışveriş merkezinde kaybeden minik çocuklar gibi aramaya başlıyorduk. Hatta bir keresinde beni bir dağın tepesine götürmüştü ve kaybolmuştuk. E telefonlarımızda çekmediğinden tüm gün birbirimizi bulmaya çalışmıştık. Tüm günümüz maf olmuştu. Hatırladıkça sinirlerim bozuluyor!
*****
"Şu Neil Patrick Harris kadar yakışıklı bir erkek görmedim bu dünyada! Ah Tanrım, gay yapacak başka erkek bulamadın mı sanki?!" Harry bana döndü ve tek kaşını havaya kaldırdı hesap sorarcasına. Ah ben demin bu dünyada ki en yakışıklı erkek mi demiştim? Aklıma sıçayım! "Pardon anlamadım?" "Şe-şey yani senden sonra demek istemiştim benim yakışıklı nugget'ım!" Yanağına sulu bir öpücük bıraktım. Geri çekildiğimde hala sinirli gözükmeye çalışıyordu. Ama bu Harry 2 dakikadan fazla ne rol yapabilir ne de sinirli kalabilir. Kısacası ikisi birleşince gülmeme gibi bir ihtimal yok.
Aynen tahmin ettiğim gibi kısa bir süre sonra hayran olduğum Styles kahkahası kulaklarıma doldu. "Yakışıklı nugget ha? Bak işi kaptın sen." Bende onun kahkahaları arasında gülmeye başladım. Resmen bulaşıcıydı. Keşke Harry'e aşık olabilseydim, diye geçirdim içimden. Tanrım! Ben neler saçmalıyorum böyle?! Resmen en yakın arkadaşıma yan gözle baktım! Eğer öyle birşey olsa arkadaşlığımıza zarar geleceğinden eminim. Yani ikimizde uzun ve resmi ilişkilere alışık sayılmayız ve eğer olurda çıkmaya başlayıp sonrasında ayrılırsak, bir daha eskisi kadar yakın arkadaşlar olmama ihtimali var ki bu benim nefesimin kesilmesine neden oluyor. Harry'siz bir dünya düşünemiyorum. Benim için nefes almamak, yemek yememek gibi birşey olurdu heralde.
Yarım saat kadar daha dizi izledikten sonra ikimiz de sıkıldığımızın kanısına vardık. Bilgisayarı kapatıp sohbet etmeye başladık. Zaten her gün en az 5 kere telefonla konuşur, yetmezmiş gibi mesajlaşır ve bazen de Skype'tan konuşurduk. Bu sebeple sohbet ettiğimiz tüm konuları zaten biliyorduk, laf olsun diye konuşuyorduk. Ah, ayrıca Harry'ye sarılıp nefessiz kalana kadar ağladım. Neden bilmiyorum ama ihtiyacım vardı. Zayn'in de payı vardı tabi ama tamamen onunla ilgili değildi. Okulda doğru düzgün hiç arkadaşım yoktu, herkes popüler olduğum için bana sürtük gözüyle bakıyordu, Harry'le çok yakın olduğum için bir sürü nefret mesajı alıyordum. Yetmezmiş gibi birde annem ikizlere doğum yapmıştı ve evin en büyük çocuğu olduğum için üstüme sorumluluk yüklüyorlardı sürekli ama bende inadım, kabul etmiyordum. Bu sebeple evde bir sürü kavga çıkıyordu. En azından Harry'le Los Angles'a taşınmama yok denecek kadar az bir süre kalmıştı. Onu tur olmadığı sürece her gün görebilecektim. Ayrıca benimle birlikte Harry'de ağlamıştı biraz. Ben ne zaman ağlasam o da ağlardı. Beni böyle görmeye dayanamadığını söylerdi hep. Canım arkadaşım benim...
-Harry'nin anlatımından-
Salak Zayn! Becky'i bu hale soktuğu için ondan nefret ediyorum, hatta nefretten çok tiksiniyorum!
Her ne kadar Becky ağlamasının sebebinin Zayn olmadığını söylese de, inkar ettiğini gayet iyi biliyorum. Bunu kabul etmek istemiyor. Bana soracak olursanız Zayn'e tam olarak aşık değil. Evet ondan hoşlanıyor ama o anlamda değil. Gözünde onu bu kadar büyütmüş olmasının sebebi şu ana dek tüm erkeklerin onunla çıkabilmek için peşinden ayrılmamalarına alışmış olması. Ama Zayn onun için öyle değil. Neden Zayn'de, Niall veya Liam değil derseniz onu da bilmiyorum aslında.
Ne kadar gerçeklerin bunlar olduğuna inanıyor olsam da onu bu kadar çaresiz görmek istemiyorum. Becky, şu ana dek tanıdığım en güçlü ve kendine güveni tam olan kız. O sadece ama sadece benim yanımda ağlıyor çünkü benden çekinmeyecek kadar bağlıyız birbirimize. Buna rağmen benim yanımda bile şu koskoca 3 yıl boyunca anca 8-9 kez ağladığını gördüm. Zayn şu kapıdan çıkıp gelse suratının ortasına yumruğu indirebilirim.
Neden? Neden Zayn'de ben değil?
Onunla bu kadar yakın olmamıza rağmen neden hala onu seçiyor?
Evet, doğru tahmin: ona aşığım. Hemde deliler gibi.
Ona aramızdaki ilişki bozulmasın diye en iyi arkadaşı gibi davranacak derecede aşığım.
Önceden de söylediğim gibi Becky elinde olmayanı ister, arzular. Bu sebeple bana belki aşık olur düşüncesiyle ondan uzaklaşmayı düşündüm ama yapamam. Onu düşünmeden tek bir saniye bile geçiremezken ondan uzaklaşamam.
Belki, belki bir gün beni de sever. Ama o gün gelene kadar, ona abilik yapmaya devam etmek zorundayım...
*****
5. bölümünde sonuna geldik!! Bu bölümü yazabildiğim kadar uzun yazmaya çalıştım.
Size bir soru soracağım, hikayenin ilerki bölümlerinde Becky ve Zayn arasında mı yoksa Becky ve Harry arasında mı birşeyler yaşansın bir türlü karar veremiyorum. Düşüncelerinizi yorum olarak atarsanız çok sevinirim!
6. bölümde görüşmek üzere! :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brother Trouble
FanfictionLouis Tomlinson'ın kız kardeşi ve Harry Styles'ın en iyi arkadaşı olarak hayallerinin peşinden koşmaya çalışan Becky'nin hikayesi.