Suzy~
Bugün Chanyeol ile gezicektik. Sabah kalkınca hemen hazırlanmaya başladım.Hazırlandıktan sonra kahvaltı yaptım kızlarda yavaş yavaş geliyordu aşağıya.
"Günaydın"(Jiyeon)
"Günaydın" Jiyeon yanıma oturup kahvaltı etmeye başladı. Telefona mesaj gelince hemen elime aldım Chanyeol gelmiş beni bekliyordu.
"Ben kaçtım" diyerek evden çıktım. Chanyeol evin önünde bekliyordu gelip bana sarıldı.
"Nasılsın sevgilim?"
"İyiyim sevgilim yaa sen?"
"Bende iyiyim" biraz eğildi elini karnıma koyup okşadı.
"Babacığım sen nasılsın? " diye sordu bu sefer. Aslında çok şüpeliydim sonuçta bu çocuk onun değildi ama o kabullenmişti işte ben onun sadece sevgilisiydim sadece karısı dahi değildim.
"O da iyi... Babası" Chanyeol gülümsemişti.
"Suzy. O sadece ama sadece benim bizim çocuğumuz tamam mı? "
"Tamam" beraber arabaya bindik. 2 saat sonra Namsam Kulesine gelmiştik. Beraber kilit astık. Chanyeol beni mutlu ediyordu seviyordum onu işte gerçi o da değişmişti. Eskisi kadar sert ve kaba değildi. Biz birbirimizi değiştirdik o benimleyken daha sakindi bende onunlayken daha mutluydum.
Chanyeol elini omzuma attı yürümeye devam ettik. Öğlen yemeği yiyecek bir yer arıyorduk sonuçta iki canlıyım.
Sonunda cafe tarzı bir yer bulunca içeriye girdik. Boş masaya oturup sipariş verdik."Sen bana iyi geliyorsun Suzy"
Gelen itirafla gülümsedim."Sende bana iyi geliyorsun Yeol"
"Okul bitince evlenelim"
"Erken değil mi?"
"Erken ama başka şansımız yok güzelim" onunla evlenmeyi ve yuva kurmayı çok isterdim ama yaa ailesi eminimki oğullarının erken yaşta evlenmesine izin vermezler.
"Diyelim ki biz evlendik. Ailen ne olacak?"
"Peki senin ailen ne olacak Suzy?"
'İyide aynı şey değil ki. Benim ailem üvey onların umurunda bile değilim"
"Bende babamın umurunda değilim zaten güzellik merak etme" babasının umurunda değil mi? Peki yaa annesi.
"Peki annen?"
"Annem 2 yıl önce öldü hemde babam yüzünden bunları şimdi konuşmayalım olur mu? "
"Nasıl istersen sevgilim" siparişlerimiz gelince yemeğe başladık.
●●●
Yemekten sonra biraz daha gezip eve gittik. Chanyeol yanağıma öpücük kondurdu bende onu öptükten sonra eve girdim. Eve Krystal'dan başka kimse yoktu."Krystal?"
"Efendim" ağlıyor muydu bu kız?
"Ağlıyor musun?"
"Suzy sana ihtiyacım var" çantamı bırakıp Krystal'ın yanına oturdum o da bana sarıldı.
"Heyy sorun ne?"
"Kai benden ayrıldı"
"Ne? Neden?"
"Benim onu aldattığımı düşündü. Ama ben onu aldatmadım ki Suzy. Ben bize ihanet etmedim"
"Tamam Krystal. Belki yanlış anlamıştır hattâ eminim yanlış anladığına en kısa zamanda senden özür dileyecektir"
"Özür dilesede çok geç kalmış olacak Suzy. Çünkü yaa onu affetmiyeceğim yada artık burada olmayacağım"
"O da ne demek öyle"
"Hiç" Krystal ağlarken bende onu sakinleştirmeye çalışıyordum.
Çok mu saçma oldu bu bölüm yaa neyse hastayım gençler ancak bu kadar yazabildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Lisesi
FanfictionOkullarında yangın çıkan ve başka bir okula gönderilen 4 yakın arkadaş bakalım erkek lisesinde neler yaşayacak. [01.02.2017]