~ BEYAZ SAYFALAR~28.BÖLÜM"fırsat..."
-"İşte patron,şuradan geliyorlar.Sonrada ellerini kollarını sallayarak,rahat bir şekilde silahlarıyla tarıyorlar heryeri...En sonundada şu arkadaki adam notu bırakıyor ve geldikleri gibi gidiyorlar..."Cevher kamera kayıtlarını işaret ederek anlatmıştı tüm bunları patronuna.
-" Halil le beni karşı karşıya getirmek isteyen birileri olduğunu biliyordum Cevher.Tabi herkes pay kapma peşinde.Gözünüzü dört açın.Bunlar aynı zamanda Kerimovu da öldüren kişiler.Belkide sırada biz varız ."
-"Bekir Saneri öldürmeyi kim göze alabilir patron?"
-"Hırs denilen şey,bazen bir kediyi kaplana çevirir.Tedbirinizi alın Cevher.Birdahaki sefer hatamızın telafisi olmayabilir. Belliki sahada kendini gizli tutarak yol almak isteyen biri var.Bize düşende,bunu yapan her kimse cezasını kesip,kafasına sıkmak."
-"Ya şimdiye kadar yaptığını yapıp gizli haraket etmeye devam ederse?"
-"Bizde ortaya çıkarmak için uğraşıcaz aslanım."
-"Nasıl?"Sonrasında ise tüm bunları yapanı ortaya çıkarmak için aklından geçirdiği planı Cevhere anlattı.Gözlerinde hırs her haliyle okunurken,daha çok kan döküleceğide aşikardı bundan sonra...
********
Özlem sakin adımlarla ameliyathane kapısından çıktığında,herkes etrafına toplanmış,tüm gözler ona çevrilmişti...Kenan bey ve Hayriye hanıma bakarak,
-"Çok şükür Kadiri kurtardık.Hayati tehkileyi atlattı."demişti gülümseyerek.O an hastahane koridoru bayram yerine dönmüş,Hayriye hanım defalarca yanaklarını öpmüştü Özlemin.
-"Şükürler olsun ALLAH ım.Kadirimi bize bağışladın..."Kenan bey ellerini açıp dua ederken bu defa sevinç gözyaşları döküyordu.Biranda gelişen tüm bu olaylar büyük korkular yaşamalarına neden olmuştu.
-"Güçlüdür Kadirim.Göreceksiniz bak iki günde nasıl iyileşecek...Aaa yeter ama ağlamayın artık.Geçti gitti işte..."Necati usta bu sözleriyle ortamı yumuşatmaya çalışırken,Mihraliyede sakinleşmesini işaret ediyordu...Özlem ise birkaç adım atarak,Mihraliye seslenmiş,sonrasındada endişeli bir tavırla,
-"Çok şükür Kadiri kurtardık ama hastalığının yanında aldığı derin yaralarda çok yıpratacak onu.Yani tedavi sürecide birbakıma zora girdi Mihrali..."Diğerlerine birşey hissettirmemek için çabalıyor gibiydi o anlarda.
-"ALLAH yardımcımız olsun.Artık çok daha fazla destek olmak gerek Kadire."
-"Amin....İste canımı vereyim onun için Özlem...Elimden ne geliyorsa yaparım kardeşim için yeterki o iyi olsun...Sana da ne kadar teşekkür etsem az.Sen olmasan biz ne yapardık .Seni bizim karşımıza ALLAH çıkardı."Özlem ne diyeceğini bilememişti o anlarda.Belkide kendisinin sebep olduğunu düşündüğü bu olayın,kesinlikle abisinin tehditinin karşılığı olduğunu düşünüyordu o saniyelerde.Bir suçluluk hissetmişti yüreğinde.Kadiri sevmenin bedeli bu kadar ağır olabilirmiydi gerçekten.Bu gerçeği kimseye söyleyememenin acısı şimdiden içini yakmayada başlamıştı.Akın abisiydi sonuçta ve bu durum onu büyük bir çelişkide bırakıyordu...Sonraki saatlerde hastahane polisi herkesin ifadesini alırken,olayı duyup hastahaneye gelen Celal amirde,özel olarak Mihraliye birşeyler sormak istemişti yaralama olayı hakkında.
-"Kim yaptı sence Mihrali?Bak bu öyle basit bir olay deil.Kardeşin ölebilirdi."
-"Bilmiyorum amirim.İnan bilsem sana bırakmadan kendin keserim cezasını."
-"Şu dövüş olaylarında ters düştüğün biri olabilirmi?Mesela rakibin olarak gördüğün biri."Duyduğu bu cümlelerle biran Akını düşünüp,aklında ölçüp tartmıştı birşeyleri."Hayır,o yapmış olamaz"diye geçirdi içinden.Evet ezeli rakiptiler ama,Akı ın bu denli cani olabileceğini geçiremiyordu aklından.
-"Bu kirli dünyada kalmak istiyormusun gerçekten Mihrali.Ben hiçbir genç para için bu bataklığa sürüklenmesin derdindeyim.Sırf buyüzden İltanı sahaya sürmüş,sana yakın olmasını istemiştim...Artık seni çok iyi tanıyorum ve iyi niyetine inanıyorum...Bu kirli düzene çomak sokmak için sadece birşeyler söylemeni istiyorum senden..."Biran gözgöze gelmişlerdi bu sözlerin ardından.Tüm dert sıkıntıların içinde boğulacakmış gibi hissederken,Celal amirle yarım saat kadar konuştular.Olayın faili belli deildi.Koridorlardaki kameraların yönünün değiştirilmeside,Kadiri yaralayan kişinin profesyönelliğini anlatır gibiydi....Aynı saniyelerde Halil ardındaki kalabalık grupla,günler sonra açılacak gece kulubünün kapısından giriyordu grurla.Her bir detayı uzun uzun anlatarak,eğlence bölümünü gezdirdi önce yabancı misafirlerine.
-"İşte tıpkı benden istediğiniz gibi kalemiz hazır beyler.Ve günler sonrada açılışı yapıyoruz."En önlerdeki siyahi olan adam kendi dilinde birşeyler söyleyip Halile baktı sonrasında gülerek.Çevirmen cümleleri kurmaya başladığındada ortam iyice yumuşamıştı.
-"Sizden beklentimiz büyüktü.Bu noktaya kadar dahi herşey muhteşem."Bu sözlere teşekkür ederek,mekanı gezdirmeyi sürdürdü Halil.Gizli bölmelerden geçip,büyük ve oldukça şatafatlı dövüş sahasına varıldığındaysa herkes bir hayli şaşırmıştı...Sahanın etrafında on metre kadar yükseğe kurulmuş,herbir isim için hazırlanmış özel bölümler ilk anda dikkat çekiyordu.Yirmi isim için yirmi ayrı özel bölüm oldukça güzel bir hava katmıştı ortama.Projektörlerin aydınlattığı saha ise ışıl ışı gözüküyordu gerçekten.Herkes Halil in organizasyonunun kusursuz olduğunu düşünürken,onun tek düşündüğü şey Mihraliydi elbette...Günler sonra başlayacak ölüm turnuvası çuval dolusu paranın ortaya dökülmesi demekti.Halil fazlasıyla heyecanlıyken,içini kemiren taraflarıda vardı bu işin elbette....
*******
Ertesi gün öğle saatlerinde farklı bir heyecan yaşanıyor,evlendirme dairesinde,nikah masasının etrafında yüzler gülüyordu.Firdevs biraz sonra atacağı imzanın mutluluğunu yaşarken,Akın ın ailesinin hala yurtdışında olup,nikaha katılamamasını bile önemsememişti...Hayriye hanım ve Sami bey istediklerine ulaşmanın mutluluğunu yaşarlarken,Akın ın açıktan kendilerine verdiği paralarlada tüm eksikleri görmezen geliyorlardı nihayetinde.Nikah memuruyla birlikte salona giren Demir,patronunun kulağına eğilip,Kadir in yaşadığını fısıldadığında dahi keyfinin bozulmadığını farketmişti.Akın istediği gözdağını,şuan için Mihraliyede,Özleme de verdiğini düşünüyordu nitekim.Şimdi ise ezeli rakibine son darbesini vuracaktı bu nikahla.Altı kişilik nikahın ardından,Firdevs in yanağını öperken,bıyıkaltındanda sırıtıyordu Akın.Hedeflerine bir bir ulaşıp,hem intikamını alıyor hemde Mihraliyi ölüm dövüşlerine çekecek kin duygusunu çoğaltmak için elinden geleni yapıyordu....
******
Kadir in yoğun bakımdaki tedavisi sürerken,Mihralide derin düşüncelerle koridorda dolanıp duruyordu.Arada kaldığı ikilemler adeta nefessiz bırakıyordu kendisini.Herşey üstüste gelirkende,gitgide içine kapanmaya başlamıştı...Celal amirle konuştuklarını düşünürken,biraz daha köşeye sıkıştığını hissediyordu sanki.Başındaki Bekir Saner belası canını fena halde sıkıyorken,ailesinin hayatlarını riske atmayıda asla göze alamıyordu...Mihrali fazlasıyla dalgın bir halde tüm bunları düşünürken,koridorun köşesinde dikkatle kendisini takip eden bir çift gözün olduğunun farkında deildi.Dikkatle Mihraliyi izleyen adam,hastahanede yaşananların bilgisini aktarmak için telefona sarıldığında,hemen arkasında bir silah hissetti...Cevher sırıtarak,
-"Sana dediklerimi harfiyyen yapmazsan,şuracıkta beynini dağıtırım" derken,patronunun planınında adım adım işlediğini düşünüyordu...Mihraliyse herşeyden habersiz,düşüncelere dalmışken yaşanan bu gelişmelerle iyice köşeye sıkıştığının farkında deildi elbette........devamı yarın...
