Hayatın Anlamı:AŞK

1.4K 15 6
                                    

Ben Sezin.Üniversitede ilk senemdeyim.İzmirliyim.Bu seneye kadar İzmir'de yaşadım ama bu sene bu üniversiteyi kazanınca İstanbul'a gelmek zorunda kaldım.Başta ailemden ayrı kalmak çok zordu.Gerçi hala çok zorlanıyorum.Annemi çok özlüyorum, yatmadan önce beni öpmesini,bazı zamanlar beni sıkan uzun gün hakkındaki sohbetlerimizi...İlk aylarda her haftasonu üşenmeyip İzmir'e gidiyodum hem de otobüsle.Ihhh.Çok zordu ama işin içinde özlem olunca insan dayanıyor.Ama daha sonra birazcık alıştım ve haftasonları gitmeyi bıraktım.Şu an kahrolasıca iğrenç bi yurtta kalıyorum.Bıktım burdan.Yurttaki herkesten nefret ediyorum.Hepsiyle aram kötü.Yurtta kalalı 5 ay oluyor.5 ay içinde etmediğim kavga çekmediğim şey kalmadı.

"Gerizekalı mısın kıyafetlerimi nereye attın?" dedim tüm sinirimle."Ne biliyim ben,senin kıyafetlerinin bekçisi gibi mi duruyorum."dedi olabildiğince sinir etmeye çalışarak çünkü ikimiz de biliyoduk ki kıyafetlerimi o Lara denen sürtük bi yere atmıştı.Sürekli yaptığı şeylerdendi nasıl olsa."Kes sesini be yeter ben gidiyorum daha fazla uğraşamayacağım senin sürtüklüklerinle." dedim "sürtük" lafı biraz ağır kaçmıştı ama artık bıktım onun yaptıklarından."Sen ne diyosun be senin beynini patlatırım seni --" daha fazla onu dinleyip kendimi sinirlendirmemek için kendimi odadan dışarı attım.Yurtta konuşabilceğim derdimi anlatabilceğim kimsem de yok ki.En yakın arkadaşım Gamze okuldan ve gecenin 11inde(belki de uyumuştur) onu rahatsız etmek istemedim.Yurttan kendimi dışarı atmazsam zaten çoğuyla aram bozuk birine patlicaktım ama bu kendini bişey zanneden güvenlik varken nasııl çıkıcaaam.Tabi ya arka kısımda duvarların ve üstündeki şeylerin daha alçaktan olduğu bir kısım vardı.Oraya doğru koştum.Evet cidden de diğer taraftaki duvara göre alçaktı ama yinede çıkmam imkansızdı.Taş veya tabure ya da beni yükselticek bişiler aramaya başladım.10 dakika sonra hiçbir şey bulamadım.Bu yurttan kaçanlar nasıl kaçıyordu ya nasıl diye düşünmeye başladım.Dikkatli bir şekilde incelerken küçük bir oyuk gördüm duvarın üzerinde.Tabi yaaa nasıl aklıma gelmez hemen oyuğun üzerine ayağımı koyup duvarın diğer tarafına atlamaya çalıştım 8.denememde başardım.

Onlardan bıktım artık sürekli beni ezmeye çalışmalarından her şeyimde bir eksik bulmaktan.Kızlar olmayan zekalarını benim eksiklerimi bulmaya harcamak yerine başka şeylere harcasalar keşke ...
Yaklaşık 1 saattir ağlayarak yürüyordum.Aklıma sürekli yurttaki saçmalıklar geliyordu.Eskiden yaptıkları da aklıma geldikçe zaten sinirim 10 kat falan artıyordu ama yapabilceğim tek şey sinirlenmekti.Öyle kavga girişimci ,intikam planları yapan kimi rezik etsem diye düşünen egosunu havada tutmaya çalışan yavşaklardan olmadığım için böyle şeyler bana tersti ama bazen böylesini bulunca "hadi egomu tatmin ediyim de şunu eziyim" gibi şeyler düşünenler var.Lara pisliği sayesinde yurttaki çoğu kişi yanıma yaklaşmıyor bile.Bir kişi"o kişi popülerse" sizi ezmek isterse bir de yeniyseniz sizi tanımayanlara kötüler ve ön yargıyla yaklaşmalarını sağlar.Cidden çok boktan bir şey.Daha yurtta ilk senem.Kimse beni tanımıyor herkes o Lara yavşağının sözleriyle dolup dolup benle konuşmaya bile tenezzül etmiyor aksine ezmeye çalışıyorlar.Yavşak topluluğu mallar işte.

Bunları düşünürken ne kadar yürüdüğümün farkına varamadım.Telefonumdan saatime bakmak için elimi cebime attım ama cebim boştu.Al işte bir bu mallığı yapmam eksiktii.Hangi akılla unuturum ki ah Lara ah senin yüzünden sürünüyorum amk çocuğu .Lara'ya olan sinirimle bir hışımla kendimi dışarı atmışım ya.Cebimden para çıkar diye bir umutla elimi soktum.Yesssss 5 lira çıktı huhuu.Kolumdaki saati hep unuttuğum gibi yine unutmuşum.Tabi insanın elinde sürekli telefon olunca telefonda saat varken kolundaki saate bakmıyor.Kolumdaki saate bakmamla gözümün on metre açılması bir oldu.Hassiktir şimdi boku yedim saat 12 buçuğa geliyordu.Evet gecenin 12'sinde sokaklarda boş boş geziyorum.12de burda gezmeyi bırakın saat 12den sonra yurdun kapıları kilitleniyor.O duvardan da atlayamam.Dış taraftan çıkıntı falan yok.İşte böyle de anlık düşünen gerizekalıyın tekiyim.Acaba o duvardan atlamayı düşünürken gece 12den önce dönmem gerektiğini veya hiç atlamamam gerektiğini aklıma nasıl getiremedim ben.Acaba yurttan sorumlu kişiyi falan arayıp özür dilesem kolay yırtar mıyım?Ah hayır olmaz kesin ceza falan verirler hem annemlere kadar gider olay hem de zaten yurdu sevmiyorum ceza falan alırsam en geç gelme saatim daha erkene düşer ya da bir daha yurt yoklamasından kaçmak için(yurtta en geç 9'da olman gerek 9'daki yoklamada adın olmazsa anneni falan arıyorlar.) birine duştayım sen söyle gibi bahaneler de söyletirsem inanmayabilirler.Yani bu kız kaçtı daha önce tedbirli olalım diye salak bir düşünce kafalarına yerleşirse beni bayağı uğraştırır.Sonuç olarak gecenin bir saatinde telefonsun yapayalnız kaldım.Ah gerizekalı Sezin,Gamze'nin numarasını ya da evinin adresini neden bilmezsin ki sen!!!Otelde kalsam diğer gün otelden çıkıp yurttan para alıp ödesem.Of zaten bu ay alışveriş yaptım babam zaten hayatta 1 kuruş fazla göndermez ölsem bile.Yani ölsem gönderir belki ama ya neyse işte.Napıcam ben ya bir banka gidip falan otursam mı.Ya gecenin bu saatinde ya hırsız gelirse ya çantamı çalarlarsa diyecektim ki benden çalabilcekleri en fazla 5 lira olduğunu hatırladım ve dışardan çok şizofrence görünebilir ama kendi kendime kıkırdadım.10 dakika yürüyüşün ardından hem yorgunluktan ölmeye ve üşümeye başladım.Burnum ve ellerim buz kesmişti.Gecenin karanlığında yürürken yanımdan yavaşça siyah çok lüks görünen(arabalardan pek anlamam da son model mi falan bilmiyorum ama şu dizilerdeki zengin çocuk arabalarından)geçti.Ya içinden güneş gözlüklü siyah takım elbiseli iri yarı adamlar çıkıp beni kaçırıp organlarımı alırsa ya da tecavüz ederse ya da başka bişey.Allahıım hadi geç be araba niye bu kadar yavaşsın yaa hadi gözden kaybol artııık.Araba düşüncelerimin aksine 10 metre ilerde durdu ve biraz geriye tam yanıma doğru geldi.Kalbim küt küt atmaya başladı.Kaçmam gerekiyodu.Beynime arabanın içinde kötü biri olucağına dair bi işaret olursa hemen tabanları yağlama emri verdim.Acayip korkuyodum.Biraz önce soğuktan donan ellerim artık korkudan hem buz gibi olmuş hem de terlemişti.Arabanın yolcu koltuğu tarafındaki yani benim olduğum taraftaki camı açıldı.Yolcu koltuğu boştu.Sürücü koltuğundaki oturan kişiyi görmemle kalp atışımın iki kat daha hızlandı.Ovv bu nasıl bir taş.Koyu kahve hafif dalgalı orta boy saç kesimli oturduğu halde en az 185 olduğunu anladığım ve bu karanlıkta bile ne kadar yakışıklı olduğunu anlayabildiğim çocuk bana ciddi bir ifadeyle bakıyordu.Bir dakika bir dakika.Ama ben bu çocuğu gördüm.Ya tanıyorum bir yerden yani en azından daha önce yolda falan gördüm.Ya yolda görsem hatırlayamazdım herhalde ama gerçi bu kadar yakışıklı bir insan hatırlanmaz mı ya :D "Bu saatte kim yatağından kovdu seni güzelim yazık olmuş"dedi.Oha gerizekalı terbiyesiz sapık özürlü mal.Hangi cesaretle hangi yüzsüzlükle böyle bişey der ya.Üstümde bugün dolabımda gerizekalı Lara yüzünden pek bişey bulamayınca ona kızıp kıyafetlerimi almak için iki dakikalığına geçirdiğim mini etek ve pijama niyetine giydiğim ama dışarda da giyilebilcek siyah bir tişört olduğunu hatırlayıp kıpkırmızı kesildim.Evet tenim beyaz olduğu için en ufak şeyde kıpkırmızı oluyorum ve bu ufak bir şey bile olmadığı için şu an ne kadar kırmızı olduğumu düşünmej bile istemiyordum.Karşımdaki çocuğa aklıma ilk gelen düşünceyle"siktir git zaten yurttakiler yüzünden sinirliyim yüzünü gözünü dağıtmiyim "diye bağırıp el hareketi çektim ve ne kadar üstümde mini etek olsa da her an böbreklerimi çalabilme ihtimali olan çocuktan kaçmam daha önemliydi.Tüm hızımla koşmaya başladım.Az spor yapan ve oldum olası koşmaktan nefret ettiğim için 2 dakika koşuşun ardından nefes nefese kaldım arkama bakarak yürümeye çalışırken arabanın eski yerinde olmadığını fark etmemle içim rahatladı.İçimdeki rahatlamayla önüme bakıyım diye dönmemle sıcak bişeye çarpıp yere düşmem bir oldu.Dizim yanıyordu ve acıyodu ama kahkaha seslerine doğru bakmamla arabadaki sapığı gördüm.Hassiktir ben bunun yüzünü mü patlatçam demiştim önce iyi bir yumruk atabilmem için tabureye falan çıkmam gerek .Tamam kabul abartıyorum ama uzun yani anlayın.Ona olabildiğince kötü bakışlar attım.Tam ayağa kalkıp kaçmaya yeltenicekken bileğimi tutması bir oldu."Yurtta kalan bir kız gecenin bu saatinde napıyor çok merak ettim merakımı gidermek için sormak istedim."dedi alay edercesine."Sanane be sapık"bu manyak böyle yoldan geçen bir kızı burda napıyosun diye soruyosa acaba yolda yürüyenlere de neden yürüyosun diye soruyor mudur?Bileğimi bırakıp"İlk tahminler doğrudur.Tabi ya buldum yurtta kalan bir sürtük."dedi.İyice sinirlerimi zorlamaya başladı bu çocuk.Gerizekalı mıdır nedir ya"Yoldan geçen herkesin sürtük olduğunu mu düşünürsün hep.He eğer öyleyse psikolojik sorunların var sanırım."dedim ve sırıtmaya başladı manyak cidden manyak psikolog falan mı ayarlasam böyle taş bir bedene yazık oluyor belki ilerde sorunları hallolur ve böyle bir yakışıklılık sayemde harcanmaz.Yine manyak manyak şeyler düşünmeye başladım ya ."Hayır yoldan geçenlere değil gecenin bir yarısı bacakları güzel olan mini etek giymiş dalgın dalgın yürüyen kızlara sorarım.Napıyosun dışarda hadi söyle"dedi.Böyle yakışıklı biri bacaklarıma güzel dedi diye sevinsem mi "sapıık var kurtarııın"diye bağırsam mı karar veremedim."Sapık"dedim.Gülmeye başladı.Hızlıcaa arkamı döndüm ve koşmaya başlayacaktım ki bileğimi sıkıca bir el kavradı.Sinirden bir hışımla dönüp"Yeter be.Yurttaki sürtüklerle kavga ettim ve yurttan kaçtım ve yurt kapıları kapanmadan önce yurda dönmeyi akıl edemedim ve sonuç burdayım.Oldu mu?"dedim.Yüzünde boş ve hiçbir şey anlayamayacağınız bir ifade vardı."Napmayı düşünüyosun?"dedi."Bilmem,sence?"dedim dalga geçer gibi."Bu gece güvenli bir yerde kal."dedi.Kahkahalar atmaya başladım.Bana gerizekalı mı bu kız der gibi bakıyordu."Çok sağol ya aklıma hiç gelmedi.Sence gidebilceğim güvenli adresini bildiğim bir yer olsa gitmez miydim.Bir hışımla kendimi yurttan attım yanımda ne telefon ne ezberimde arayabilceğim telefon numarası ne de cebimde 5 lira dışında para var."dedim."Ben de kal."dedi soğukkanlı bir şekilde.Bu çocuk ne diyordu ya.Doğru mu duydum.Önüne gelen kıza "ben de kal"falan dese her gün bir kıza dese 1 yıldır bunu yapsa 1 yıl 52 hafta bazı haftalar böyle demese 45 hafta desek 45 çarpı 7 den.Ohooo kaç kız gitmiştir bununevine ya.Yine gerizekalı hesaplar yapıyorum.Manyak mıyım neyim ya.İşsizim işsiiiz."Ne" dedin.Bıkkın bir şekilde bana bakıp"Duyma özürlü müsün" dedi."Tabiki hayır manyak mıyım ben senle geliyim?" dedim düşünmeden."Sürtük olmadığın ama gerizekalı olduğun kesin." dedi gözlerini devirerek."Ah evet nasıl böyle yakışıklı bir çocuğun teklifini geri çevirebildim di mi ya" dedim ben de alayla gözlerimi devirerek.Sırıtarak"Yakışıklı olduğumu düşünmen normal tabi"dedi."Egoist" dedim."Böyle güzel bir suratı olunca insanın övünmeden edemiyor.Suratıma iyi bak çünkü bir daha böyle yakışıklı bir surat göremezsin"dedi suratını suratıma yaklaştırıp.Daha önce dikkatimi çekmediği gözlerine baktım.Rengi,rengi,rengine aşık oldum.Garip gelebilir ama göz takıntım var ve renk olarak yeşil ve maviden çok ela ve bal rengi gözler dikkatimi çekiyor.Hatta bir ara snapchatte herkese"gözünün fotoğrafını çekip atsana"demek gibi manyak şeyler yapıyordum.Arkadaşlarım gözlerinin fotoğrafını çekmekten bıkmışlardı.Ve bu çocuğun gözü bal rengiydi.Bal rengi çok hoşuma gidiyordu.Gözlerim bal rengine dönük bir kahverengiydi ve üzerine ışık tutup fotoğraf çektiğimde bal rengi gibi çıkıyordu ve acayip hoşuma gidiyordu.O renk o kadar sıcak ve huzur buldurucu geliyordu ki.Hani hava soğuk olunca 2 dakika güneşe geçersiniz, güneş içinizi ısıtır ya öyle içimi ısıtıyordu gözleri ve hani sahil kenarına gittiğinizde denizin sesi sizi sakinleştirir ve huzur bulmanızı sağlar ya işte onun gözleri de aynı etkiyi yaratıyordu.Sıkılmadan saatler boyunca gözlerini inceleyebilirdim.Bir kahkaha sesi duymamla kendimi gözlerine bakmaktan alıkoydum.Olamazzz gözlerine bakarken dalmış gitmişim.Of çocuk nasıl dalga geçicek kesin ya.
Yüzüme yaklaştırdığı yüzünü geri çekti ve"İlk görüşte aşk bu olsa gerek" dedi ve kıkırdamaya devam etti

Bu benim ilk hikayem.O yüzden hatalar veya eksikler olabilir.Lütfen yorum yapın ve eksiklerimi söyleyin ki kendimi geliştirebiliyim.:)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayatın Anlamı:AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin