Biliyorum çok uzun zamandır yazamıyorum ilham perim kaybolmuştu. Üzgünüm
İyi okumalar...
"Melanom cilt kanseriymiş ölebilme riski çok yüksekmiş, melanom kanseri cilt kabserinin en tehlikelerindenmiş" annem hem ağlayıp hemde bize bunları anlatıyordu. Annemin yanına oturup anneme sıkıca sarıldım.
"Kahramanlar ölümsüzdür demişti babam. Babamda benim gözümde bir kahraman anne. Ölmeyecek, babam bizi bırakmayacak buna ilk önce sen anlamalısın ki babama güç vermelisin" dedim. Annemden ayrıldığımda hayla gözlerinden yaşlar akıyordu.
"Bir daha ağlamak yok anladın mı?" Dedim annem başını evet der gibi salladığında "işte benim güçlü annem" dedim. Ve sephanı üzerinde ki peçeteleri alıp annemin göz yaşlarını sildim.
"Babam nerede" diye sorduğumda
"Benim ağlamama dayanamadı kendine çay yapıp çalışma odasına gitti" dediğinde
"Reşat sen annemin yanında dur ben babamın yanına gidiyorum" dedim.
"Tamam sen merak etme" dedi. Ayağa kalkıp yürümeye başladım.
Allahım lütfen babam iyi olsun lütfen. Lütfen babamı bize bağışla ben onsuz olamam babam benim ilk aşkım. Her derdimi annemden çok babama anlatırdım ben. Hep babacı bir kız olmuşumdur bebekken ilk kelimem baba olmuştu. İlk defa babamla bisiklete binmiş paten kaymıştık. Ben yaramaz bir kız çocuğu olmuşumdur küçükken babamla ortak olup annemi sinirlendirirdik. Daha babam Umut Lina' yı kucağına alacak onunla yaramazlıklar yapacak. Bu kadar erken olmasın allahım lütfen babamı benden alma onsuz beni bırakma.
Gözümden bir damla akıp gittiginde elimin tersiyle sildim ve çalışma odasının kapısını tıklatım.
"Gir" babamın sesini duyduğumda içeri girdim. Babam beni görünce
"Anlatma demiştim oysa ki annene" dediğine babam ayağa kalkmış bende hızlı adımlarla babamın yanına gidip ona sarıldım ilk suç ortağıma sıkıca sarıldım.
"Sakın ağlama" dediğinde
"Ağlamıyorum bak" dedim ve babamdan ayrıldım.
"Afferin benim güçlü kızım. Sen anneni dimdik tutacaksın benim yokluğumda" dediğinde
"Hayır!! Sen hiç bir yere gitmeyeceksin tedavi olup iyileşeceksin" dediğimde babam beni çekiştirerek koltuğa oturttu ve odadan çıktı. Geri geldiğinde elinde büyük eski bir albüm vardı. Yanıma oturup fotoğraf albümünü açtı.
"Bak, bu deden o da cilt kanserinden vefat etti babaannen gibi" dedi babam. Tam ağzımı açacakken işaret parmağıyla dudaklarıma bastırdı.ve bir kaç sayfa çevirip durdu.
"Biz 15 kardeştik ama o kardeşlerden bir tek ben kaldım hepsi cilt kanserinden dolayı öldü" ve albümü kapatıp bana baktı.
"Bak Semai seninle açık konuşacağım, ölme riskim çok yüksek zaten bizim ailede genetik bir hastalık kanser, ayriyetten melanom kanseri cilt kanserleri arasında en tehlikeli olanı demem o ki benim vaktim dolmak üzere kızım. Biliyorum çok üzüleceksiniz ama sen güçlü olmalısın hem kızın için hemde annen için güçlü olmalısın. Biliyorum bu güne kadar senden istediğim en ağır şey bu ama annen sen olmadan toparlanamaz. Bu yüzden baban gibi inatçı ve güçlü olacaksın. Hee bu arada ölüyorum diye benden kurtulduğunu zannetme ben sizleri hep izliyor olacağım. Umut Lina' ya yaptığın yaramazlıkları anlatmayı isterdim ama vaktim doluyor. Sen anlatacaksın ona kendi yaptığın yaramazlıkları anlaştık mı Semai" dediğinde babama sıkıca sarıldım.
"Anlaştık baba hem unuttun mu ben seni kızınım inatçı ve güçlü tam İsmail Kılıçaslan' a yakışır bir kız" dediğimde babam çenemden tutup
"Afferim benim kızıma" dedi.♡♡♡
Eve babamın zoru ile gelmiştik. Annem ile başbaşa kalmak istemişti.
"İyileşecek" dedi Reşat.
"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum uyuyalım mı?" Diye sordum.
"Tamam kar tanem hadi uyuyalım" dedi. Birlikte merdivenlerden yukarı çıkmaya başladık.
"Korkuyorum Reşat" diye fısıldadım.
"Korkma geçecek İsmail babam iyileşecek" dedi. Ve odaya girdik, yatağa oturdum. O sırada Reşat telefonu ile uğraşıyordu. Birden çalan şarkıyla tebessüm ettim.
"Bizi anlatıyor değil mi" dedi yanıma geldi.
"Evet bizi anlatıyor" dedim. Bana sarıldı.
Bu şarkı benim çocukluğumdan beri dinlediğim bir şarkıydı. Mustafa Sandal - Araba bizi anlatıyordu en azından Reşat şöför olduğu zamanlar.♡♡♡
Sabah yüzüme vuran güneş ışığla, zorda olsa gözlerimi açtım. Yatağımın yanına baktığımda Reşat yoktu işe gitmişti sanırım, esneyerek yataktan kalktım. Dolabımın karşısına geçip aynalı kısmı kompile açtım ve bir tişört bir lastikli pantolon alıp giyindim. Banyoya girip rütin işlerimi yaptıktan sonra odadan çıkacaktım ki kapının üzerindeki yapışkan not kağıdını gördüm üzerinde ise 'bakıyorum ki uyanmışsın kar tanem, o kadar güzel uyuyordun ki kıyamadım seni uyandırmaya' yazıyordu. Gülümsedim yapışkan not kağıdını elime alıp odadan çıktım. Merdivenlerden yavaşça inerken telefonum çalmaya başladı. Kimin aradığına bakmak için telefonu cebimden çıkardım kimin aradığını gördüğümde bütün hayat enerjim bir anda sönmüştü.
Merdivenlerden hızlıca inip telefonu açtım.
"Niye beni sürekli rahatsız edip arıyorsun senden nefret ettiğimi sürekli duyman hoşuna mı gidiyor!" Diye bağırdım.
"Evinin önündeyim" dediğinde
"Sen ne diyorsun Çağatay? Niye evime geliyorsuun!" Yine bağırmıştım karnımda ki ağrıyı hissedince elim ayağıma dolanmıştı.
"Kapıyı aç yoksa zor kullanmak durumunda kalacağım" dediğinde iki büklüm olmuştum. Karnım ağrıyordu ne yapacaktım ben ahhh gözlerimden yaşlar aktı.
"Git buradan yoksa polisi arayacağım" dediğimde
"Arasanda bir şey değişmeyecek" dediğinde telefonu yüzüne kapattım. Telefon ile Reşat' ı hızlıca aradım. Reşat telefonu açmıyordu ahh kapı sesi geldi sanki biri kapıyı yumrukluyordu. Bir daha aramaya çalıştım Reşat' ı ama yine açmamıştı. Bu sefer Murat' ı aradım. Telefon direk açıldı sanki aramamı bekliyormuş gibi
"Murat!!" Ağlıyarak bağırmıştım.
"Semai ne oldu iyi misin?"
"Murat eve gel" birden bastıran acıyla sesli bir feryat ettim "ahhh!!" Ve kapı yumruklandı bir kez daha
"Semai ne oluyor orada!" Tam cevap vereceğim sırada bacaklarımdan sıcak birşeyin aktığını hissettim bacaklarıma baktığımda pantolonuma yapışan kanı görünce yere çöktüm.
"Çağatay buraya geldi, Murat kanamam var" ağlıyordum hemde hıçkıra hıçkıra
"Semai sakin ol ben oraya geliyorum bak şimdi telefonu sakın kapatma konuş benimle oraya gelip hemen seni hastaneye götüreceğim"
"Reşat telefonumu açmadı" derin bir nefes aldım.
"İşi vardır, bak şimdi ben seni hastaneye götürür götürmez arayacağım onu hem bak şimdi arabayı çalıştırdım geliyorum yanına tamam mı?"
"Korkuyorum, çaresizim"
"Hayır hayır hayır sakın korkma ben yoldayım yanına geldiğimde o piçi geberteceğim korkma"
"Bebeğime bir şey olursa ben yaşayamam" dedim.
"Umut Lina' ya birşey olmayacak, korkma" dedi. Beni sakinleştirmek için söylüyordu bunu. Ve kapı sesi bir kez daha yankılandı bu sefer daha gürültülüydü.
"Ahhh!! Çok sancım var Murat lütfen çabuk gel" ağlamam hıçkırıklara döndü.
"Semai hani ben eskiden şarkı söylerdim hatırlıyor musun? Hele bir tanesi vardı kız kardeşim diye"
"Hatırlıyorum" dedim zorlanarak
"Onu söylediğimde sen rahatladığını söylerdin hep, eğer beni kandırmıyorsan onu sana söyleyebilirim"
"Gerçekten söyler misin?" Diye sordum şarkı söylemeye küsmüştü bir kız yüzünden.
"Evet, söylerim"
"Söyle" dediğimde şarkıyı mırıldanmaya başladı.
"Korkuyorum yitirmekten
o eşsiz;
yontu gözlerini senin
ve gece;
yüzüme koyan ezgiyi,
kimsesiz gülünü ah soluğunun, öylece.Yanarım bu kıyıda dalsız nesiz
bir kütük olmama; yanarım nice
çiçeksiz olmama,kilsiz,meyvesiz;
keder kurdu beslenmeye gelince.Sen eğer bir gizli gömüysen bende;
çarmıhsan, kederimsen ıpıslak,
bir köpeksem eğer senin ülkende;
kazancımı benden almamaya bak,
süsle ırmağın suyunu sen de
bu deliren güzümde yaprak yaprak."
"Ahh! Murat dayanamıyorum"
"Geldim evin önündeyim o piçde gitmiş kapıyı kıracağım" dedi ve telefonu kapattı.
"Semai buradayım güzelim sakın korkma!" Diye bağırdı Murat.
"Posta kutusunda yedek anahtar var!!" Diye bağırdım. Ve bakışlarım bacaklarıma indi. Bacaklarımın arasından akan kan yeri kırmızıya boyamıştı.
"Bebeğim ben anne olmayı çok sevdim lütfen benden gitme" diye fısıldadım.Bölümü beyendiyseniz hemencik yıldızın rengini değiştirin yıldızın içi dolsun ki daha güzel gözüksün. Vee bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Sizleri çok seviyorum 😍😍😘😘 ve öpüyoruum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annemin Kaleminden
RomanceBitmiş umutlar yeniden umut saçar mıydı çevrene Bitti dediğin yerde yeni bir aşk çalar mıydı kapını Peki ya karnında başka bir adamın bebeği varsa sen gider misin aşka. Bırakır mısın kendini aşkın kollarına... ♡♡♡ Peki başka dertlerle nasıl başa ç...