Camın önüne geçmiş dışarıdan geçenlere bakıyor. İçinden ise "
Neden hepsi asık suratlı. Niye gülmüyorlar. Gülmeleri için ne kadar para vermek lazım acaba. Ne kadar neşeliydim ama insanın keyfini kaçırmaya yetiyo." dedi Andie. Canı epeyce bir sıkılmıştı. Aşağı inip birşeyler yapmayı planladı. İndi inmesinede herşey doluydu. Televizyon, kardeşinin elindeki telafonu... Annesine yardım etmek istedi ama annesi bilmediği türden bir yemek yapıyordu. Tabletini koltuğun üstünde buldu. Ama şarjı yoktu.
Anlaşılan kardeşi tabletin şarjını sömürüp telafonuna çöreklenmişti. Yukarı odasına çıktı. Kitap okumak son çare olmuştu. Ama kitaplığındaki tüm kitapları okuduğundan aşağıdaki aile kitaplığına gitmeye karar verdi. Kendi bölümüne gelince duraksadı. Şöyle bir bakındı. Bir kitap gördü. Adı "asık surat" tı. Aslında merak ediyordu. Neden hiç gülmediklerini. Yoksa gerçekten hayat acımasız birşey miydi? Yoksa mutlu olmak mı istemiyorlardı? Bunların cevaplarının bu kitapta olduğuna adı gibi emindi. Yukarı çıktı ve kitabı okumaya başladı. Kitap " gülmemenin nasıl bir şey " olduğunu anlatıyordu. Genelde okuduğu kitap türleri bu kitabın türünden oldukça uzaktı. Andie odada kitap okurken bugün okulda nelerin olup bittiğini epeyce bir merak etti. Çünkü bugün okula gitmemişti. Sabah kalkamadığı için geç kalmış oda o saatten sonra gitmemeye karar vermişti. Okul çıkışı saatini beklemeye karar verdi. Andie'nin merak ettiği konu şuydu:
En yakın arkadaşı Sedoschkaya okulda büyük bir iftira attılar.-yani o öyle düşünüyor- Öğretmen masasının üstünde öğretmenleri Elena' nın çantası vardı. Benden dersindeydiler. Öğretmen sınıfta iki nöbetçi bıraktı. Onlar: Sedoschka ve Adrian dı. Herkez beden dersindeyken biri çantanın içinden para çalmıştı. Ama çalınan para tam tamına 200 tl idi. Öğretmen sınıfa geldiğinde parasının yerinde olmadığını fark etti. Hemen Adrian ve Sedoschkayı yanına çağırdı. Ama ikiside paranın nerede olduğunu bilmiyorlardı. Elena hemen müdürün odasına gidip olayı anlattı. Müdür Edward sınıf kameralarına baktı ama o sınıfın kamerası bozuk olduğundan bir sonuca varamadılar. Elena :
"Parayı çalan kişi kimse kameraların bozuk olduğunu bilerek bunu bir fırsat haline çevirip parayı almış olmalı " dedi. Müdür bu fikri onayladı. Sınıfta kimin olduğunu sordu. "Adrian ve Sedoschka"diye cevap verdi. Müdür onları odasına çağırdı. Konuştular. Adrian bir süreliğine lavaboya gittiğini ve paranın o anlarda çalınmış olabileceğini söyledi. Sedoschka sınıftan hiç ayrılamdığını hep sınıfa olduğunu, hatta bir ara kitap okuduğunu söyledi. Müdür kesin bir karara varamadı. Şu an ikiside onun gözünde şüpheliydiler. Ama sedoschka'nın sınıftan hiç ayrılamamış ve o sıralarda Adrian ın lavaboya gitmiş olması Sedoschkayı burada dahada şüpheli duruma sokuyordu. Sonra sınıf arkadaşlarından biri-karl- sınıfa su içmek için geldiği anda Sedoschka nın Elena'nın çantasının içine elini soktuğunu gördüğünü söyledi. Hatta şahitleri olduğunu, çünkü yanında iki kişi-Benjamin ve klaus- olduğunu onların da gördüğünü söyledi. Benjamin ve klaus müdürün odasında herşeyi anlatınca müdür ve Elena Sedoschka'nın suçlu olduğunu kanıtladılar. Ve Sedoschka okuldan uzaklaştırma aldı. Andie tabikide Sedoschka'nın böyle bir şey yapacağına inanmıyordu. Ve gerçeği ortaya koymak için elinden geleni yapacağına yemin etmişti. Andie okul çıkışı saatinin yaklaştığını görünce hemen telafona sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON TEBESSÜM
Random20 yaşında adı Andie olan bir genç kızın, asık suratlı insanları hiç sevmeyen bir karaktere sahip bu kız bir gün onları analmaya yeltenir. Bir kitap okumaya başlar ve onları anlayayım derken bir anda kendini hiç olmadığı bür kişiliğe sahip bir şek...