Cancer | Vmin |

burnin'

İtalik kısımlar geçmişten partları içermektedir, iyi okumalar.

Not: angst değildir .

_

Eskisine göre iri kollar bedenini sararken tekrar çöldeymişcesine hissetmeyi engelleyemedi, yeni yeni çıkan kızıl saçların sahibi.
Verecek ne cevap, ne de herhangi bir şey bulamıyordu.

"Unutmuş olamazsın Jimin, bizi unutmuş olamazsın."

Vücudunun ısısı gittikçe artarken düşünmek de zordu aslında, allak bullak olmuştu zihni.

Kurumuş dudakları titrerken beynine şimşek misali saplanan acıyla duraksadı. Bu temas, bu koku, ona bir şeyler hatırlatmak istiyordu sanki.
Her hafta sonu hastahaneyi ziyarete gelen bu adam, zihnindeki o koca boşluğun açığa çıkması için elinden ne geliyorsa yapıyordu.
Fakat bu acıtıyordu.

"Bayım l-lütfen.."

Belindeki eller sıkılaşıp çölünü daha da kavururken kurumuş boğazı yüzünden seslice yutkundu. Daha önce hiç görmediği fakat her cumartesi öyle ya da böyle kendisini ziyaret eden adam, sınırlarını zorluyordu.

Esmer genç eğilip fısıldadı yine, "Lütfen" dedi, "Bizi unutamazsın.."

"B-biz?"

İri ellerden biri belinden çekilmiş, çoğu dökülen saçlarında dolanmaya başlarken duraksadığı noktayla seslice yutkundu, tüm vücudu taş kesilip bacakları titremeye başlamıştı.

Tekrar aynı şeyler oluyordu, başındaki acı ve gözlerindeki kararmalar artarken iri bedene doladı kollarını.

"Y-yapma, yalvarırım." acı dolu çığırışları artarken iri ellerin tekrar yumuşak tutamlarıyla buluşmasıyla seslice yutkundu. Göz kapakları kendiliğinden aşağı süzülmüş ve o naif his tüm vücudunu ele geçirmeye başlamıştı.

Lakin diğerlerine göre daha şiddetli olan acı keskince beynine saplanırken, gözlerinin önünden geçen film şeridiyle histerik bir çığlık patlattı. Kendini saran kollar eşliğinde acısı yarıya inerken odaklanmaya çalıştı peşisıra kovalanan sahnelere. Ve önüne saç tutamlarıyla oynanırken huzur dolu bir Jimin çıktığında, her yerin beyaza dönmesini engelleyemedi.

"Saçlarını ne zaman kestireceksin?"

"Kestirmeyeceğim." dedi minik beden, "Her bir tutamında sana ait izler var ve ben ne olursa olsun kestirmeyeceğim onları."

Etrafa saçılan ufak kırırtılar eşliğinde alnına bahşedilen öpücükle duraksadı, iri parmaklar sanki kendi koymuşcasına o noktayı bulup vücudunun gevşemesini sağlamıştı.

"Seni aptal âşık, henüz zamanımız çok ve yeni anılar oluşturabiliriz değil mi?"

"Her şeye rağmen saçlarımla oynamanı seviyorum sevgilim."

"Sevgilin de seni seviyor, Jimin."

Gözlerinden yaşlar süzülürken seslice yutkundu, kalbi âdeta feryat ediyordu.

"Saçların gittiği için mi tüm bu değersizliğim? Sana söyledim Jimin, söyledim değil mi? Her şeye rağmen yanında olacağımı söyledim, birlikte yeni anılarımızı oluşturabileceğimizi söyledim. Ben sözümü yerine getirdim ve bırakmadım seni, peki ya sen? Sen neden bunu bana, bize yapıyorsun?"

Kalp atışları hızlanıp hıçkırıkları artarken sıkıca yumdu gözlerini. Her şeye rağmen zihnindeki o karanlık boşluğun aydınlanmasını istiyordu.