36.Bölüm

36.5K 1.2K 111
                                    

Bölüm kısa olsa da sizinle paylaşmak istedim.  Uzun yazmak bu dönemde benim için zorlaştırıcı bir unsur. Siz de takdir edersiniz ki öyle anlar geliyor tıkanıp kalıyorum. Size en iyisini vermek için uğraşıyorum. Umarım kısa da olsa bölüm beklentinizi ve merakınızı karşılar.

Hastaneden çıktığımızda Murat'ın ruh hali hemen değişmişti. Sanki az önce içeride kahkaha atarak gülen o değilmiş gibi rahat bir şekilde arabasına binip gitmişti. Aramızda geçen ufak diyaloglardan sonra beklemeye gerek duymadan basıp gitmesi şaşırtmadı fakat bozguna uğrattı. Ani ruh değişikliğinin nedenini öğrenmek isterken bizi yalnız bırakmıştı.

Bir hali diğerini tutmayan bu adamın sonu ne olacaktı çok merak ediyordum. Karakteri henüz oturmadığından mıdır nedir değişik ve normal olmayan tepkiler veriyordu. Doktor ve hemşire, Murat'ı mutlu bir baba olarak görseler de benim için deli hastanesinden kaçmış bir zorbadan farkı yoktu.

Yüz yüze geldiğimiz bir anda bu değişikliğinin sebebini sormaya karar verdikten sonra Atahan ile eve doğru yol aldık. Bebeklerin erkek olacağını Atahan'a söylediğimde o da çok sevinmişti. Atahan, durduk yere kahkaha atmadığı için garip karşılamadım. Onun tebrik dolu sözlerini kabul ederek yolu izledim.

Asıl ilginç olan eve geldiğimizde, Nur ve Sevim teyzenin tepkisiydi. Erkek ikizler, evde düğün havası yaratmıştı. Sevim teyzenin şükür duaları okuduğuna bile şahit olmuştum. Bu çok şaşırtıcı ve ayrımcılık gibi gelmişti. İster istemez bebekler kız olsaydı neler olurdu diye düşünmeden edemedim.

Akşam yemeğini Murat'sız yedikten sonra Sevim teyze odasına çekildi. Nur ile film izlemeye karar verip, oturma odasına kurulduk. Nur, korkunç film önerse de onu dinlemedim bu sefer. En son onunla fantastik film izlediğimde ürkütücü bir rüya görmüştüm. Korku filminin etkisi ile nasıl rüyalar göreceğimi tahmin bile edemiyorum.

Ufak çaplı bir tartışmanın ardından komedi filminde karar kıldıktan sonra gece yarısına kadar ekran başında zaman geçirdik. Film daha yeni bitmişti ki ana kapı açıldı ve içeriye biri girdi. Işıkları kapattığımız için kimin geldiğini göremiyordum. Uzandığım koltukta kalmak istesem de kalkamamıştım. Çünkü Nur bacaklarıma kafasını koymuş yatıyordu. Filmin sonunda uykuya dalmıştı.

Omzundan Nur'u dürterken gözüm sürekli kapının olduğu karanlık taraftaydı. Birkaç sessiz adımdan sonra televizyonun ışığının yettiğince gelenin Murat olduğunu fark ettim. O da bizi fark ettiğinde gidip ışığı yaktı.

Yanan ışık ile Nur gözlerini araladı. Onu dürtmeme rağmen uyanmayan kız ışıktan rahatsız olup uyanmıştı. Daha sert dürtmeliydim.

"Bitti mi film?" Nur, uykulu sesiyle mırıldanıp bacaklarımdan kalktı. Gözlerini ovuşturduktan sonra salonun girişindeki Murat'ı fark etti. Bir anda ciddileşip tam anlamıyla ayağa kalktı.

"Hoşgeldiniz Murat Bey," Murat onu başıyla onayladı sadece. Nur, Murat'ı gördükten sonra yatacağını söyleyip odasına gitti. Nur gidince benimde kalmamanın bir anlamı yoktu. Ayaklanacakken, Murat karşımdaki koltuğa bıraktı bedenini sertçe.

Bu konuşmak istediğini mi gösteriyordu? Yoksa yorgunluktan mı oturmuştu? Her ikisi de olurdu. Nasıl olsa ona sormam gereken şeyler vardı. Biraz daha kalmamda bir sakınca yoktu.

"Sana söylemem gereken şeyler var," sessiz kalıp cümlesini tamamlamasını bekledim. Lafa nasıl gireceğim diye düşünmektense muhabbeti onun başlatması işime gelmişti.

Başını arkaya doğru atmış ve yanılmıyorsam uyukluyordu. Daha doğrusu gözlerini kapamıştı. Birden kafasını kaldırıp koltukta öne kaydı. Ciddi tavrını hemen gözler önüne serdi.

Şehvetin EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin