7 ay önce sevgilin seni nedensizce terk etmiş. Sen ise kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan 22 yaşında bir genç kızsın. Seni terk etmesinin ardından bir barda barmen olarak işe başlamıştın.
Bugün içinde sebebini bilmediğin bir huzursuzluk vardı. Müdür gece 12'de ve güzel bir şekilde giyinip gelmeni istemişti. Biraz şaşırsanda aldırmayıp dediğini yaptın ve özenlice giyinip çıktın.
Müdür genelde özel konukların olduğu gece böyle söylerdi. Bara gittin ve senin V.I.P bölümüyle ilgilenmen istendi.
Merdivenlerden yavaşca bölüme çıktın. Çalışmaya başladın. Ortam yavaşca kalabalıklaşmaya başlıyordu. Kim gelecekti bugün? Haber de vermediler. Merak etmiştin doğrusu. Etraftaki kalabalık baya eğleniyordu.
Eğlencenin ortasında ışıklar kapandı ve altın kulplu kapı açıldı. İçeriye gölgesinden anlaşıldığı kadarıyla uzun boylu kalıplı bir adam girdi. Işık açılmaya başladığı anda çığlıklar yükselmişti. Sen ise umursamadan işine devam ediyordun. Kirli bardakları temizlerken çok tanıdık bir ses kulağına ilişti.
-"İki votka alabilir miyim?"
Kafanı kaldırıp karşındaki bedene baktın."S-seung Hyun?"
Senin titrek sesin karşındaki bedenin beyninde yankılanmış, birbirinize keskin gözlerle bakmaya başlamıştınız. Hiçbir şey söylemeden yanından ayrıldı. Kısa bir süre içinde mekan boşalmaya başladı. Yine umursamadan mekandan ayrılacakken kolundan tutup birisi seni kendine doğru çekti.
Kafanı yukarı kaldırıp baktığında işte oydu;
"Choi Seung Hyun... "
Dudaklarına kapanan dudaklara karşılık vermeyi istiyordun ama ona olan öfken bu isteği bastırıyordu. Kısa bir süre sonra ondan kurtuldun ve bağırmaya başladın. Gözlerin dolu doluydu.
-"Neden?! Hiçbir açıklama yapmadan defolup gittin!"
-"Sadece seni sevdiğimi bil..."
Choi yavaşca dudaklarına yaklaşırken istemsizce gözlerin kapanmış sen de ona yaklaşmıştın. Dudaklarını dudaklarına bastırmış, sert bir şekilde öpmeye başlamıştı.
Üstüne doğru eğilirken sırtın masanın üstündeki bira şişelerine çarpmıştı. Bir eli bacağında, diğer eli kalçanda seni kaldırıp bar masasına oturtmuştu ve derince öpüşmeye devam ediyordunuz. Üzerindeki tek parça elbiseyi tek hamlede çıkardı. Senin ellerin gömleğinin yakasındaydı. Asılarak düğmelerini koparırcasına açtın. Yavaşca seni süzüyordu.
-"Seni özledim..." dedi boğuklaşmış sesiyle.
-"Neden özlemini gidermiyorsun?" dedin sırıtarak.
Karşındaki alt dudağını hafifçe ısırıyor ve seni bar masasına yatırıp üstüne çıkıyor. Eğilip boynunu emiyor. Ellerini yavaşca sırtında gezdiriyorsun. Onun elleri iç çamaşırının kenarlarına gidiyor ve bekletmeden çıkarıyor. Senin ellerin pantolonun kemerinde. Yavaşca açıyorsun kemeri. Sana bırakmadan kendi üstünü de çıkarıyor. Bacaklarını geriyor ve konumlayıp yavaşca giriyor. Boş bar salonu senin inlemelerinle dolarken Choi hareket ediyor. Daha da hızlanması gerektiğini söylüyorsun. Dediğini yapıyor, hızlanıyor. Daha çok inliyorsun. O da arada kaba bir homurtu çıkarıyor. Kasıkların sancılanırken iyice hızlanıyor ve birkaç vuruşta bırakıyor kendini. Derin ve sık nefesler alırken
ağzını aralayıp konuşuyorsun;-"Bana bir açıklama borcun var."
Gülüp içinden çıkıyor.
-"Sonra bebeğim, sonra..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIGBANG Role Play [+18]
FanfictionBigbang'le hayallerinizi paylaşıyoruz. Son derece smut [+18] içerir.