Keyifli Okumalar!
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
"Her şeyi derken ne demek istemiş ki acaba?" diye soran Mina'ya gözlerimi devirdim. Doruk'la geçen konuşmamızı anlattığımdan beri sürekli gerzekçe soru soruyordu.
"Ya ne biliyim konuştu işte hem-"
"Meleklerim!" Lafımı bölen kişiye arkamı dönüp baktım. Kim olabilirdi ki? Tabii ki Rüzgar!
"Rüzgar! Ya sen neredesin be uzun zamandır." diye sitem eden Mina'ya,
"Buradayım işte meleğim. Aa sen beni çok mu özledin ne?" deyip kahkaha attı Rüzgar. Bu çocuk cidden mal.
"Neredesin sen uzun zamandır. Telefonlarımıza bakma zahmetinde bile bulunmadım." diye sorgucu gözlerle Rüzgar'a baktım.
"Hasretimden ölmüşsünüz. Beni bu kadar sevmeniz beni şaşırttı doğrusu."
"Öldük senin yokluğunda. Salya sümük ağladık böyle. Arsız Bela dinleyip dinleyip içtik." diyen Mina'ya baktım. Rüzgar ise sadece kahkaha attı.
"Meleklerim bir takım işlerim vardı ama geldim işte. Hadi içmeye gidelim. Bendensiniz." diye göz kırpan Rüzgar'a sonra görüşeceğiz bakışı attım. Yanımıza gelip bir kolunu bana diğer kolunu Mina'ya attı ve arabaya kadar yürüdük.
**
Rüzgar Baykal
Özlemiştim. Kokusunu, ses tonunu, gülüşünü, bana küfür edişini. Kısacası her şeyini. Öyle güzel öyle mükemmeldi ki benim gözümde sadece bana ait olsun istiyordum. Ama olmuyordu. Söz konusu Nil gibi bir kız olunca olmuyordu. Nil'i seviyordum. Her şeyiyle. Ben ki şu zamana kadar hiçbir kızı sevmemiş Rüzgar Baykal beni en yakın dostu olarak gördüğü Nil'i deliler gibi seviyordum. Ama fark etmiyordu. Fark ettirmiyordum. Onu sevdiğimi öğrenirse benden uzaklaşır diye korkuyordum. Uzaktan seviyordum. Şu an olduğu gibi. Geldiğimiz barda eline bir şişe bira alıp Mina ile birlikte deli gibi dans edip gülüyordu. Bir insan bu kadar mı kusursuz olabilirdi ki? Dans edişi, gülüşü her şeyi kusursuzdu. Mina ile gülerken bana dönüp baktı. Bende ona öpücük attım. Ağız hareketiyle bana "göt" dedi. Her zaman ki Nil işte...
"Yoruldum ya. Sanırım yaşlanıyorum." deyip karşıma oturdu.
"Hayır. Hayır bence gayet formundasın."
"Siktir git Rüzgar." deyip kıkırdadı. Daha sonra önüne dönüp elindeki içkisini yudumladı. Bende hala onu izliyordum. Narin ellerini, içkisini ağzına götürüşünü, içince dudaklarını yalamasını, etrafı seyredişini sapık gibi takip ediyordum. Hiçbir zaman beni sevmeyeceği düşüncesi içimi yakıp kavuruyordu. Zavallı gibi yine de bir umut diye bekliyordum. Ama zaman bize yıllardır hiç çare olamamıştı. Ne yazık!
***
Nil Adrasan
Beni pistte göt gibi bırakan Mina'ya sövmekle meşgulüm. Hayır yani neden hemen bir erkek görünce beni sattın ki!
Önüme döndüm ve masadaki sigara paketinden bir sigara aldım. Dudaklarıma koyup çakmakla yaktım. Derin bir nefes aldım. Ve ardından üfledim. Havada uçuşan dumanı seyrederken Rüzgar'ın sesiyle ona baktım.
"Nil, gidip içkilerimizi tazeleyeceğim. Bir şey ister misin?" diyen Rüzgar'a kafamı olumsuz anlamda salladım. Daha fazla içmek istemiyordum. Bugün keyfim yok gibiydi. Nedenini bende bilmiyordum. Etrafdakilere göz attım. Bir ara masum suratı görür gibi oldum. Hadi ama onun gibi birinin barda işi ne? O şu an annesinin dizinin dibinde sessiz sakin bir şekilde oturuyordur. Ya da karpuz falan kesiyordur. Barlarda karı-kız kesen adamlar için evde karpuz kesen masum suratı üzdük be kızlar. Kendi kendime güldüm. O esnada karşımda oturan adama dikkat kesildim. Çirkin değildi. Eh fena sayılmazdı. Sanırım biraz eğlenmeliydim. Yerimden yavaş adımlarla kalkıp karşı masaya yöneldim. Beni gören adam gevşekçe gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMLE VAR MISIN? (Tamamlandı)
Teen FictionNOT: Bölümler baştan sona düzenlenmiştir. Ana hikayeye bağlı kalıp diğer kısımların birçok yeri değişmiştir. Kitabı daha önceden okuyanların, baştan okuması gerekir. *** "Hayat bazen kaybettiğin yerden başlar." Nil ve Doruk karşılaştıkları zaman pe...