Onun sesini duymamla irkilmem bir oldu. Bu gelen Timurdu. O aylar önce sıcacık yatağımda uyurken beni kaçıran aciz bir adamdı.
Kaçırılma sebebim ise babamın borçlarıydı.Babam borcunu ödeyene kadar beni bu 4 duvarda hapsedecekti. Çünkü babam sadık bir insan değildi. Söz verir tutmaz borç ister geri ödemez.. Yani Timur'un beni kaçırma sebebi açıkça ortadaydı.Babam asla bana dayanamazdı. Zaafıydım ben babamın ve Timur beni kullanarak parasını alabileceğini gayet iyi biliyordu. Ama 2 aydır babam hala parayı denkleştirememişti bende bu iğrenç adamın ellerinde esirdim. Beni kocaman bir evin bodrum katında hapsediyordu. Bazen oluyor yemek dahi vermiyordu bazen de ben verdiği yemeği dökerdim bunu yapmamla karnıma tekme yemem bir oluyordu. Adamın tek derdi parasını alıp beni gebertmekti. Biliyordum parayı aldıktan sonra beni geri vermeyecekti ve ben burda ölümümü bekliyordum.
" Neden hala yemeğini yemedin sen." bunu anlayamayacak kadar da aptal bir insan işte.
"Sanane." Bu kelime onun en nefret ettiği kelimeydi. Saçımı tutup beni yere düşürmesiyle çığlık atmam bir oldu.
" Ne demek sanane lan. Şimdi düzgünce otur ve o yemeğini ye." Tamam dercesine kafamı salladım. Her ne kadar dikbaşlılık yapsamda ondan korktuğum apaçık ortadaydı.
Saçımı ellerinin arasından kurtarıp kendimi geri attım. Tam hapishanemden çıkacağı anda arkasını dönüp kanımı donduracak o kelimeler ağzından döküldü.
" Baban parayı vereceğe benzemiyor.Bende kendi paramı seni satarak elde etmeyi planlıyorum.Bu gece gelecek olan adam için bugün getireceğim kıyafetlerle hazırlanmana bak.Yoksa o yüzünün dağılmış halini tekrar görmek istemezsin seni sürtük."
Nefret ediyordum. Timur' dan ve onun lanet planlarından nefret ediyordum. Dolan gözlerime engel olamadım. Timur'un çıkmasıyla kendimi yatağa atıp hıçkırarak ağlamam bir oldu.
Ağrıyan gözlerimle kapıya baktığımda odaya girip yatağımın üzerine 3 tane paket bıraktı Timur.
"Şunları giyin ve yarım saate hazır ol. Bu cehennemden kurtulacaksın. Seninde istediğin bu değilmiydi Kayracım ?"
Bu lafına karşılık gözlerimi devirdim zaten sonra cevabımı beklemeden kapıyı sert bir şekilde kapattı.Bıraktığı paketlerin içinden kıyafetimi aldım. Kırmızı mini bir elbise. Ah tamda sürtük kıyafeti. Hiç şaşırmadım zaten satılacaktım ve bu elbise şuan ki durumuma cuk oturuyordu. İtiraz etme şansım olmadan elbiseyi bir çırpıda giydim. Altıma siyah topuklu ayakkabıları geçirdim. Saçıma hiç özen göstermedim zaten güzel gözükme gibi bi amacım da yoktu. 15 dakika yatağımın üzerinde oturarak bekledim. Ve o kapının açılma sesi..
" Vaaay vay vay bu kadar güzel olacağını bilseydim çok önceden teklif ederdim."
"Zevkinize uygun mu bilmiyorum Tarık bey ama Kayra herkese ayak uyduracak bir kızdır."
"Hayır." Bu sözüm ardına Timur'un ateş saçan gözleri hemen bana çevrildi.
"Kendisi fazla özgüvenlidir Tarık bey bakmayın kusuruna buyrun hayırlı olsun."
Karşımdaki adam neredeyse 60 yaşındaydı ve asla bu kapıdan çıkmak istemiyordum. Bu adamla olmaktansa cehennemimde kalmayı tercih ederim.
Adam ellerini uzattığında geri çekildim.Birden kolumu tutarak beni kendine çektiğinde sendeledim.
"Zorlama da çık şurdan." Gene de adamı dinlemedim ve kendimi kapıdan çıkmamak için zorladım. Sürükleyerek beni çektiğinde mecbur ayak uydurmaya çalıştım.
Evin dış kapısından çıktığımız anda bağırmaya başladım.
"Yalvarırım yardım edin. Lütfen sesimi duyan yardım etsin."
"Kes lan sesini sürtük." Eliyle ağzımı kapatmıştı.Bağıramıyordum. Tek kaçış yolum olan şeyide elimden almışlardı.
Elini bir dakikalığına çektiğinde Tekrardan;"Nolursunuz biri yardım etsin."
O sırada karşılaştığım bir çift yeşil gözlere odaklandım. Pür dikkat izliyordu bizi. Gözlerimle nolur yardım et dercesine baktım.
Bu benim tek kurtuluşumdu..