Her gözüne baktığımda utanıyordum.Samimi ve sıcaktı bakışları..Öylesine derin öylesine çarpıcıydı ki..Ama insan kıyamıyor işte..Başka kimsenin görmemesini istiyor.Ama bazen böyle bir şeyin de gerçekleşmeyeceğini biliyor..Saçları,gözler...Tam anlamıyla harika bir insandı ve neredeyse hiç bir kusuru yoktu.Ve onu asla kaybetmemek istiyordum.Hemen konumda geçeyim.Birlikte yürüyorduk.Eylül ayıydı ve hafif bir rüzgar vardı.Üşüyorum dedim hemen elimi tuttu.Elimi tutması bile heyecan veriyordu.Bir bankta oturduk.poğaçalarımızı getirmiştik.Ben hemen çıkardım ve bir tanesini ona verdim,diğerini de ben aldım.Yavaş yavaş yemeye başlamıştık.Poğaçalarımızı bitirdikten sonra bana bakarak dediki:
-Seni hiçbir zaman ama hiçbir zaman bırakmayacağım..Ama sende beni bırakma olur mu?Yoksa ben yaşayamam...
Bu sözlerine karşı etkilenmiştim.Ve bende:
-Olur dedim.Seni hiçbir ama hiçbir zaman bırakmıyacağım.
Biraz Boğazı izledikten sonra kalktık.Saat 6.00 olmuştu ona dönerek:
-Gitmem gerek annemler merak eder yoksa dedim.
-Tamam hemen taksi çağırıyorum dedi.
Taksi çağırdı ve hemen bindim.Onun evi yakındı zaten.Yürüyerek gidiyordu.El salladım ve oda bana el salladı.Telefonum çalmaya başladı.Merakla açtım:
-Alo
-Kızım benim annen.Nerede kaldın merak ettim.
-Geliyorum anne taksideyim dedim.15 dakikaya kadar oradayım
-Tamam dedi ve kapattı.Kulaklığımı taktım ve müzik dinlemeye başladım.