Çok geç kalmıştım,saçlarımı kurutmaya vaktim dahi yoktu kalın bir lastikle topuz yaptığm saçlarım başımı ağrıtıyordu.Gözlüklerimi elime alıp evden fırladım.Daha ilk günden geç kalmıştım.Sınıfa girdiğimde öğretmen daha gelmemişti.Bulduğum tek boş sıraya oturdum.Lise3 olmalarına rağmen kağıttan uçak uçuran canlılar nesillerini koruyurlardı.Sıraya oturduğumda hepsi bana bakıp fısıldaşmaya başladılar.Çok rahatsız olmuştum.Eğilip siyah converselerimi bağladım.Matematik hocası gelmişti.Okulun ilk günü,ilk derse matematik koyan zihniyeti bulup ağzını burnunu kırmak istedim.
Dersin ortalarında katlanmış bir kağıt kitabımın üstüne süzüldü.Kağıtta ''çok güzelsin'' yazıyordu.İçimden küfredip ''bundan sanane'' yazıp arkama döndüm.Yemyeşil gözleriyle bana bakan çocuktan başımı zorla ayırıp çaprazımda oturan esmer çocuğa kağıdı verdim.Esmer olan bana bakıp başını öe eğdi.Yeşil gözlü olansa hala bana bakıyordu.Ona gülümseyip önüme döndüm.
Saçma salak dersler bütün günümün içine ettiği için eve gitmeyi hiç istemiyordum.Nereye gitsem de kafamı dağıtsam diye düşünürken yanında birkaç oğlanla arkamda oturan yeşil gözlü çocuk geldi.Yanıma gelip''ben Berk,sen de Damla'ydın sanırım'' dedi.Yoklama alınırken ismimi duymuş olmalı diye düşündüm.Gülümsedim ve '' evet, Damla'' dedim.''memnun oldum'' deyip elini uzattı.Elini sıktım''bende'' dedim.Elini saçlarına götürüp bana baktı''birkaç arkadaşla karşıdaki kafeye gidiyoruz,gelir misin?'' diye sordu.İçimden aman tanrım diye çığlıklar atarken heyecanımıı belli etmemeye çalışarak''olur''dedim.Beraber kafeye yürüdük.Oldukça hoş küçük bir yerdi.Berk bira söyledi.Ben hayatımda sadece bir kez alkol kullanmıştım ama yanında ezik gibi hissetmemek için ben de bira istedim.Tek bir bardak bira bile sarhoş olmama yeterdi ayrıca tadı hiç hoş değildi.Yüzümü ekşitmemeye çalışarak içtim.Görüntüler beynimde bulanıyordu.Biranın etkisiyle küçük gülümsemelerim kahkahalara dönüşürken kendimi kontrol edemiyordum.Beni dansa kaldırdı.Ritmin yavaşladığı yerde beni kendine çekip öptü.Eğer kendimde olsam buna karşı çıkardım ama bu kez hiçbir şey yapamıyordum.Zaten sonrasını hiç hatırlamıyorum...
(BERK ANLATIYOR)
Damla oldukça güzeldi ve üstümde tuhaf bir etkisi vardı.Bunları düşünürken Damla'ya baktım.Kendinden geçmişti ve ben onun evini bilmiyordum.Damla'yı kucağıma alıp evime götürdüm.Ev arkadaşım Ayaz zaten bugün yoktu.Damla'yı yatağıma yatırıp üstünü örttükten sonra üstümü değişip salona yattım.Çünkü yanına yatarsam sabah yanlış anlayıp korkabilirdi.Salon biraz soğuktu ama çok yorulduğum için çabucak uyudum.
(DAMLA)
Sabah farklı bir evde uyandım.Etrafa baktığımda sandalyenin üstündeki Berk'in gömleğini gördüm.Dün gece neler olduğunu hatırlamadığım için kendimden geçmiş olduğumu anladım eğer ki sarhoş olmasaydım bunların hiçbiri olmayacaktı.Çok utanmıştım.Kalkıp salona doğru gittim.Berk yeni yeni uyanıyordu.''Selam''deyi suratıma bir yastık fırlattı.Neler oluyor diye anlayamadan yerdeki yastığı kapıp Berk'e fırlattım.Giyinmem lazım diyerek kalktı.Üzerindeki gri eşofmanın kenarı ketçap lekesi olmuştu.Berk giyindikten sonra evden beraber çıkıp okula yürüdük.Sınıfta yanıma oturuna herkes bize bakıp fısıldaşmaya başladı.SİNİR OLUYORDUM.Berk'' merak etme bunu hep yapıyorlar''dedi ve arkasına dönüp pis bir bakış fırlattıktan sonra bana gülümsedi.Biraz olsun rahatladım.Sonra öğretmen sınıfa geldi ama ben tahtayı değil Berk'i izliyordum.Esnemesi hapşurması filan hep çok tatlıydı.Bu sırada öğretmenin''Damla!''diye bağırmasıyla irkildim.''E-efendim?''diyerek tereddütle ayağa kalktım.''Az önce ne anlattım?''diye sorunca Berk'e baktım.Kfasını iki yana salladı.''Öğretmenim özür dilerim,kaçırmışım''dedim.''Dersi takip et!''dedi.Yerime utançla oturunca Berk gülümsedi.''Aferin prenses'' dedi.Sırıttım.Çalan zille beraber beni kantine sürükleyip elime bir gazoz tutuşturdu.Bahçede yürümeye başladık.''Anlat bana''dedi.''Neyi?''diye sorduğumda ''kendini.geçmişini yada hayallerini.İstediğini anlat.Ben dinlerim''dedi.''Ben İstanbul'da doğdum.Burayı kazanınca da ev arkadaşlarım Tuğçe ve Meriç ile İzmir'e taşındık''dedim.''Meriç kız mı erkek mi?''diye sordu.Sırıttım.''Erkek''dedim.Biraz bozuldu.''Meriç'le ilkokuldan beri arkadaşız''deyine biraz rahatladı.Kolunu omzuma sardı ve sınıfa çıktık.Nedense onun kollarında çok güvende hissediyordum.Ben bunları düşünürken Berk ayakkabımın bağcığına bastı.Yere düştüm.Ayağım burkulmuştu ve üstüne basamıyordum.Berk beni kucağına alıp revire götürdü.''Çok üzgünüm prenses,özür dilerim''dedi ağlamaklı bir şekilde.''önemli değil''deyip Berk'in yanağına küçük bir öpücük kondurdum.Canım acımıştı ama çok mutluydum.Hemşire''birkaç güne geçer üstüne basma''deyip geçici bir bandaj sardı.Berk beni tekrar kucağına alıp ''evin nerede?''dedi.tarif ettim.eve gittiğimizde Meriç kapıyı açıp Berk'e bakarak nu kim diye sordu.''Arkadaşım''dedim.Meriç kollarını uzatıp''artık gidebilirsin''dedi.Berk Meriç'i itip ''Hayır''dedi.Beni yatağa yavaşça bıraktı.''Ölmüyorum''dedim.''Buna bile dayanamıyorum ölsen ne yaparım''dedi gülümseyip Berk'in gömleğinin yakasından tutup ınu kendime çektim ve öptüm.Tam bu sırada kapıdan bizi izleyen Meriç'i gördüm.Pek dostane bakmıyordu.Berk'e numaramı verdim.''Akşam arar ya da mesaj atarım,iyi dinlen hoşçakal''deyip gitti.O gider gitmez Meriç geldi ''tanışalı iki gün olan birini nasıl öpersin Damla oysa.. neyse dinlen''deyip gitti.Oysa neydi acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAMLAYA DAMLAYA AŞK OLUR
Teen FictionO artık hayatımın bir parçasıydı.İstesem de vazgeçemezdim...