Üç Mavi Bulut

549 64 31
                                    

''İçerisi soğuk bile değil, Seungri.Neyin var, hasta mı oluyorsun?'' Jiyong çocuğun alnına dokunurken söyledi. ''Ateşin yok.'' 

Çocuk öksürmeye başladı.

''Sanırım---hasta olacağım.''

''Doktora gitmeli miyiz?'' Adam az önce masaya bıraktığı arabasının anahtarlarını gösterdi. ''Eğer istersen--''

''Sorun değil.'' Seungri onu hızla kolundan tutup koltuğa çekti. ''Sanırım ben bugün biraz erken gitsem--''

''Ben acıktım baba.'' Diğer koltukta oturan Yoonmi söyledi ve aniden durup Seungri'ye baktı. ''Ah--kolyeni bulabildin mi? Sabah arıyordun.''

Seungri kızın sorusuyla gözlerini kapatıp derin bir iç çekti.

''Ne?'' 

''Bu sabah kolyesini arıyordu.'' Kız masumca konuşmaya devam ettiğinde Seungri yüzünü ovuşturuyordu.

''Jiyong---''

Adam bir şey söylemeden yerinden kalkıp mutfağa yönelince Seungri tekrar iç çekti.Ayağa kalkıp üzerine giydiği kapşonluyu çıkardığında kız hala orada sessizce oturuyordu.

''İsteyerek yapmadığımı biliyorsun.'' Adamın peşinden mutfağa gittiğinde Jiyong kıza hazırlamak için bir şeyler çıkarıyordu.

''Hadi ama Jiyong, dün gece boynumdaydı.Bunu biliyorsun.'' Seungri konuşmaya devam ediyordu ama Jiyong hala tezgahla meşguldü. 

''Gece senin odanda çıkardığıma eminim---''

''Çıkarsaydın orada olurdu, Seungri.''

''Bilerek yaptığımı mı düşünüyorsun? Kayboldu, Jiyong.Tüm gün her yere baktım.''

Jiyong aniden elindeki tabağı tezgaha sertçe koyduğunda çocuk irkildi.

''Belki de bir önceki gece gittiğin bara bakmalısın.''

Seungri kaşlarını kaldırıp şaşkınlıkla ona baktı.

''Ciddi misin?'' Çocuk güldü. ''Dün gece boynumdaydı, bundan eminim.''

"Baba--"

"Bu iş artık canımı sıkmaya başlıyor." Jiyong aniden çıkışınca Yoonmi dudaklarını birbirine bastırdı.

''Hangi iş?'' Seungri ona söylediklerine inanamıyormuş gibi baktı.

''Tüm bu zırvalık--'' Jiyong birden bire işaret parmağını Seungri'ye doğrultunca çocuk şaşırıp kaşlarını kaldırdı. ''--Sen ve senin zengin varis saçmalıkların.''

Çocuk sinirle saçlarını karıştırdığında bir şey söylememek için kendini zor tutuyordu.Çünkü Jiyong'un aslında böyle demek istemediğini biliyordu, adam sinirlendiğinde kendini kaybediyordu.

Ama,

Seungri sinirlenmeye başlarsa işler daha kötü olabilirdi.

''Bahane uyduruyorsun.'' Çocuk mırıldanınca Jiyong kaşlarını kaldırıp ona baktı.

''Ne demek istiyorsun?''

''Bahane uyduruyorsun, Jiyong.Onlarla vakit geçirmemi sevmiyorsun.''

''Bana bak.'' Jiyong aniden kulağa pek sevimli gelmeyen bir tonda, sertçe söylediğinde Yoonmi biraz gerildi. ''Bir bahaneye ihtiyacım yok.'' Jiyong ona doğru birkaç adım atıp, işaret parmağını çocuğun göğsüne bastırdı. ''Kolyen--'' tekrar, ''--burada--'' tekrar. ''-yok.''

Seungri gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

''Ona yemeğini ver.'' Çocuk mırıldanıp arkasını döndü çünkü Yoonmi'nin bu tarz manzaralara pek alışkın olmadığını biliyordu.Biraz daha devam ederse Jiyong muhtemelen daha da sertleşirdi ve kızın Seungri'den zaten nefret ettiği düşünülürse, bu akıllıca bir fikir olmazdı.

Küçük Kırmızı Başlıklı KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin