ben 7-8 yaşlarındayken annem ve babam trafik kazasında öldü çocuk esirgem kurumu tarafından alındım ve bir ailem oluyor şimdi oraya gidiyorum hatta ulaştık bile arabadan indiğimde etrafında bahçesi olan büyük bir villaya geldik..kapıyı çaldığımızda karşımızda yeni annem elisa vardı içeri doğru beni buyur etti artık yeni evim burası oldu koltukta oturan kişiyi tanımyorum ama bayağı yakışıklı acaba o kim sonra arkadan üvey annemin sesi geldi sam oğlum kardeşin geldi yüzüme bile bakmıyordu neyseki adının sam olduğunu öğrenmiştim üvey annem bana odamı gösterdi dolapta sayısızca kıyafet makyaj takımı vardı yatağımın rengi pembeydi zaten hep öyle olmuştu çocuk esirgeme kurumundada pembeydi sevmiyorum işte ...
2 HAFTA SONRA
sonbahara girmiştik samda bana bir iyi bir kötü davranıyordu onunla en çok yapmayı sevdiğim şey ormanda bisiklet sürmekti ben ormanları aslında çok severim bana göre dünyanın en iyi yeri ormanlardır görünüşü gibi ya yeşil yapraklı yada kahverengidi..
samla salonda oturmuştuk ne konuşuyordu ne ben en sonunda ben konuştum
-sam biriyle görüşüyormusun?-
sam:sanane acaba özel hayatım seni ilgilendirmez ...
-ya tamam bağırma merak ettim özür dilerim-
(aslından merak ediyordum ama kötü davranıyordu ne yapabilirim en sonunda dayanamadım)
-sen söylesene hem tanışırım belki arkadaş oluruz
sam: ben seninle onu hayatta tanıştırmam doğru düzgün bişeyler giyinmiyorsun köylü kızı gibi
(ağlayarak odama gittim üvey annem ve samın konuşmalarına kulak misafiri oldum)
elisa : niye bağırıyorsun kıza bi alışamadın kardeşin o senin
sam: o benim kardeşim filan değil anladın mı çok meraklı hem canımı sıkıyor
elisa:lütfen kardeşine doğrdu düzgün davran yoksa onu geri gönderirim
inanmıyordum bana kötü davranıyor diye beni kendlierinde ayıracaklardı
sam: aslında kalabilir bana yaklaşmasında kardeşim filan demem ona irem derim yeter ona ne benim sevgilimden
elisa: sevgililerinden demen daha doğru
akşam yemeği olmuştu kapımı kilitledim kimseyle görüşmek istemiyordum kapı çaldı ben sam dedi annesinin zoruyla buraya geldiğinden emindim...
sam: ya ufaklık aç şu kapıyı hadi
ben: git
sam: iyi gidiyorum ama sabah görüşücez
ben: okula başlıcam erken gitem lazım
sam: (içinden) ben san gösteririm küçük cadıla
ağlayarak uyumuştum sabah olmuştu bile hemen kalkıp yüzümü yıkadım askıdaki avluyu alıp yüzümü sildim okul forması ıyyy iğrenç pembe saçımı maşayla kıvırcıklaştırdım pekte fena gözükmüyordum aslında ... çantamı alıp aşşağı indim bütün aile kahvaltı yapıyorlardı samda oradaydı...
elisa: irem canım kahvaltı yapmıyacakmısın hayatım
kafa işaretiyle hayır yaptım
elisa: o zaman hadi sam irem hazır okula gidiyorsunuz
sam: ona sebep kahvaltımı bozamam
elisa anne samın ayağına basmış olacakki ahhhh yaptı aslında çok acıdım ama gülmeyle yetindim
sam: gülmesene küçük cadı
elisa: kardeşinle doğru konuş yoksa biliyorsun
elisa anne samı neyle tehtit ediyordu ki kesin samın vazgeçemeyeceği bişeyden ama neydi allah bilir sam can acısıyla masadan kalktı ikimizde arabaya bindik..
sam: benim kurallarım var sen white soyadına sahip olduğun için çok dikkat etmelisin
-nedir?
sam: erkeklerle görüşmeyeceksin
bu çocuk beni ne zannediyordu kendi görüşdüğü kızlar kadar aptal mı ne acaba
-merak etme o iş bende
sam: iyi o zaman
okula gittiğimizde okulun etrafını bayağı süzdüm fena okul değildi ama forması off bende formaya taktımmı taktım ha sam ile görünmek bana birazda olsa ün kattı nedense anlamadım ama bütün kızlar bana bakıyordu ama ünüm bir anda bozuldu çünkü karşıdan sarışın mavi gözlü bir kız samın boynuna atladı kıskançlıktan ölmek üzereydim sarışın yelloz merhaba ben sweyl samın kız arkadaşı geldi galiba sam okulun playboyu bu kızda playgırlı sonra kızgın yüzümle zorla gülümsedim
-merhaba bende samın kız kardeşi irem
sweyl: canım kantine gidelimmi
sam:olur canım
kendimi sakinleştirmeye çalışırken omzuma bir el dokundu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kalpsiz
Romanceyarım kalanlara ... Bir parça huzur arayanlara... Hala aşka inananlara...