Bilinmez bir arafta kayboluyorum. Her gün biraz daha acıya gömülüyorum. Hani diyoruz ya bir gün geçecek diye ben biliyorum hiç geçmeyecek. Neden her seferinde geriye kalan mutsuzluk hissi oluyor çözemiyorum böyle giderek kör düğüm oluyor içim.Koca bir hayat geçiyor içimden ruhuma ayaklarını basarak. Acımıyor ama ağlatıyor çizikleri. Bazen amansız bir veba gibi sarıyor bedenimi karanlık küçücük odama siniyor umutsuzluk. Çürüyoruz aslına bakarsan içimiz çürüyor dışarıya İyiyim yalanları atmaktan mıdır bilmem cehennemlik olacağız. Olmayacak hayalleri bırakalı çok oldu sanırım miniciktim o zamanlar babam en büyük korkumdu korkuyla hayal kuramazdım. Elimi uzatsam tutacakmışım gibi hissetmem ne garip okyanusun içinde ona dokunduğunu sanıp çıldıran balık gibiyim aynı hatayı bin kere yapıp her şeyi unutup yine seni seviyorum. Pembe çatılı minik evim bir elimde dünyanın gereksiz karalaması. Sesini duymak için vazgeçeceğim gülüşümden gökte yere bakar kaldır başını.