Sorunun ne senin ? bir yandan eliyle pantolonunu çekiştirirken bir yandan da Zeynep'i azarlıyordu Savaş.
Özür dilerim...Bu sefer masadan destek alıp kalkmıştı Zeynep.Dizlerini ovuşturuyordu belli ki fazlasıyla ağırmıştı dizleri.Savaş derin bir nefes alarak ellerini beline koyup Zeynep' doğru yaklaştı.
Senin gibi aptallara ne deriz haberin var mı?Koca kaya.Ne dedim?
Koca kaya...
Evet koca kaya.Eğer beni tekrar sinirlendirirsen kovulursun anladın mı?Bir yandan da eliyle sen bittin anlamında boynuna işaret ediyordu.
Kovulursun!Anladın mı?Kovulursun? aynı hareketi tekrar tekrar ediyordu.
Kovulurum..Anladım.Konuşurken gözler hala dolu doluydu Zeynep'in.
Daha sonra da Şef Dinç'in üstüne kustu.Hemşire hararetli hararetli olanları anlatırken herkes onu dinliyordu.Ve tabikide Kerem.Vayy,daha başında.O kadar içmiş ki kokusu desen.
Ayrıca Dr.Dinç olmasaydı boynunda kocaman bir delik olurdu.Diye devam etti diğer hemşire.Herkes gözlerini bir anca kocaman açmıştı.Hemşirelerin dedikleri karşısında daha fazla şaşkınlıklarını gizliyememiştiler.
Sonunda hayati tehlikeyi atlattı.Diye sözü devam ettirdi diğer hemşire.Uyurkende tokat attı.Herkes son duyduğu şeyin şaşkınlığını yaşarken Kerem de başını sallıyordu.Esneyerek topluluğun yanına gelmişti Zeynep.Ali Zeynep'i fark edince uyarıcı bir şekilde boğazını temizledi.Herkes Alinin ne demek istediği anlamış olacak ki toparlanmaya başlamışlardı.Keremde başını yerden kaldırıp gelmekte olan Zeynepe baktı.Hiç değişmemiş.Yüzü çökmüş biraz.Çılgın kadın.Heyş evinde oturup yemek yapmasını öğrense olmazdı sanki.Hemşireler masanın üstündeki dosyaları alıp öteye beriye kaçarken diğerleri ise etrafa kaçıştılar.Tabiki bir kişi hariç,Kerem.Zeynep masanın başına gelince hiç kimse kalmamıştı orda.Kerem Zeynep'e yaklaşıp kısık bir sesle konuşalım diyip yürümeye başladı.Arkasına baktığında zeyne olduğu yerden bir milim bile kıpırdamamıştı.Konuşulım diyorum teyzeee.Kerem kısık ve dişlerini sıkarak söylemişti bunu.Anlamaz bir tavırla arkasını dönüp keremin yüzüne bakarak Zeynep
Kimsiniz?Kerem derin bir nefes almıştı.
Kerem Zeynep'i kolundan sürükleyerek yangın merdivenlere götürmüştü.Konuldan çekerek bir kat aşaya inip konuşmaya başladılar.
Bırak beni! demişti zeynep kızgın bir ses tonuyla.Keremse onu hiç takmayarak etrafta biri var mı diye kontrol ediyordu.Klasik kerem sayer hareketi biri onu Zeyneple görürse karizması çizilirdi bu olmasını istemediğimiz birşey dimi?
Delirdin mi?demişti kerem uyarıcı bir ses tonuyla.
Ne!!
Ne,ne!Sen nasıl neden burdasın? demişti kerem gözlerini zeynepe dikip.
Amerikeye gidip yaşasaydın ne diye döndün ki?Neden burdasın?
Tabikide doktor olduğum için...
Bende doktorum.Demişti zeynep önlüğünü işaret ederek.Keremse alaycı bir gülümseme ile Dalga geçme demişti.
Ne?
Önlük giyiyorsun diye doktor mu sandın kendini?Nasıl bir zihniyet karar verdi buna bilmiyorum ama sen yapamazsın...Yapabilmem mümkün değil!Yani git!Bunun üzerine Zeynep onun tavrını takınarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek ve Kadın
Storie d'amoreEvlenirsin ve hayatını onunla birleştirirsin herkesin yaptığı gibi.. Boşanırsın ve hayatlarınız ayrılır... Peki her şey bu kadar kolay mı? Yaa kaderler bir yazıldıysa? Kadere inanmak gerekir... Çünkü onlar birbirlerinin kaderiydi.