Emine teyzenin o özlediğim sesiyle gözlerimi açmıştım.
-güzeller güzelim sabah oldu.
-günaydın emine sultan.
Emine teyze bizim evde çalışıyordu. Çocukları ölmüştü. Kocasıda onu terkedince bizim evde kalmaya başlamıştı her sabah beni o uyandırırdı.
Elinde ki çiçekleri baş ucumda ki komedine koydu.
-bunlar sana kuzucuğum.
Perdeyi de sonuna kadar açmıştı. Güneş ışığı gözlerimi kamaştırdı. Elimle güneşi engellemeye çalışıyordum. Birden cenk belirdi kapıdan. Zıplaya zıplaya yatağıma atladı. Gıdıklamaya başladı.
-özledin mi bakalım odanı?
-değişiklikler var gibi gibi.
Güldü bende ayağa kalkıp odamı incelemeye başladım. Benim odam genelde kahverengi ağırlıklıydı. Ama canım abim sağolsun. Odamı bembeyaz yapmıştı. Mor rengi de çoğunlukla vardı. Duvarlarda fatihle, abimle, elifle resimler vardı. Tek tek hepsini inceledim.
-bu oda çok güzel olmuş.
-yeni hayatın için
Dün olanlar geldi aklıma. Birden içim burkuldu ama belli etmedim. Onlar da BİR yerde haklıydılar. Bana onları yaşatan biriyle konuşmamı istememeleri normal aslında. Ama o mektup kafamı çok karıştırmıştı. Abimgil odadan çıktığında bende yeni dolabıma doğru yürüdüm. Yatağımın üstüne giyeceğim kıyafetleri koydum. Siyah üstünde karışık renkte çiçekleri olan bir eteği ve üstüne de beyaz bisiklet yaka tişörtümü koydum. Sorna banyoya girdim. Güzel bir duşa ihtiyacım olduğunu biliyordum. Suyu tam sevdiğim sıcaklığa ayarladım. Banyom bitince yatağın üstündeki kıyafetlerimi üstüme geçirdim. Evimi çok özlemiştim. Ayna da son kez kendime bakıp aşağı inmek için odadan çıktım. Abim koltuğa yayılmış televizyon izliyordu. Annem ve babam yoktu her zaman ki gibi. Abimin telefonuna baktığımda bir sürü cevapsız aramalarının olduğunu gördüm.
-oo hayranların aramış yine.
-benim hayranım yokda seni merak ettikleri için arıyorlar.
Telefonunun kilidini açtı ve bana verdi. 28 cevapsız arama fatih, 10 cevapsız arama elif, 1 cevapsız arama annem. Abime geri verdim telefonunu. Şuan kimseye açıklama yapmak istemiyordum. Hiç bişey düşünmek de istemiyordum. Bugün abimle vakit geçirmek istiyordum. Birden kapı çaldı. Ve beklenmedik misafirimiz geldi. Melisa, çok şaşırmıştım. Elinde minik bavuluyla bir bana bir abime bakıyordu. Koşarak yanına gidip sarıldım. Sonra koltukların oraya geçtik. Abim şaşırmış bir halde melisa'ya bakıyordu.
Abim : sen ne kadar değişmişsin öyle.
Melisa :siz de öyle. Su seni çok özledim.
Ben : ya sen mi ben mi.
Emine sultan : kahvaltı hazır kuzularım .
Direk terasa doğru yöneldik. Emine teyzeye melisanın çantasını yerleştirmesini söyledim. Masaya oturduktan sonra küçüklüklerimiz hakkında sohbet açıldı. Abimin sünnet olduğu gün geldi aklıma birden kahkaha atmaya başlamıştım.
-neye gülüyorsun abicim?
-şey senin sünnet günün aklıma geldi de ona güldüm.
Melisa :bana da anlatsana.
Ben de en ufak ayrıntısına kadar anlatmıştım. Abim yüzü gülmekten kızarmıştı. Sonra ufak bir sessizlik oldu masada. Kapı sesi sessizliği bozmuştu. Gelen en sevdiğim esmer çocuktu. Heyecanlanmayın Fatih'di gelen.
-Selam millet.
Çok özlemiştim Fatih'i. O benim en iyi arkadaşımdı. Herşeyi rahat anlatabildiğim tek kişiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP
Novela JuvenilHerşey unutulur. Her şey biter. Herşeyi kaybedebiliriz ruhumuzu, anılarımızı, hayatımızı ama tek şeyi unutamayız o da aşkı. Aşk unutulmaz. Bir kere aşık olunur ve ilkin aslında sonun olur. Su Ateş'siz, Ateş Su'suz olmaz, olamaz.