Bölüm 8

19 3 1
                                    

Şirkete girerken istemsizce hissettiğim gerginliği bastırmaya çalışıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şirkete girerken istemsizce hissettiğim gerginliği bastırmaya çalışıyordum. Kata çıkıp masama doğru yürümeye koyuldum. Bugün adamlara bahsettiğim yazılım üzerinde çalışacak, ufak bir ekiple mesaiye kalarak ne yapabileceğimiz hakkında ufak bir toplantı gerçekleştirecektik. Kata çıktığımda herkesin hararetli bir şekilde çalışmaya başladığını fark ettim. Yüksel Bey elinde tuttuğu kahve bardağıyla koridordan geçerken beni dikkatle süzüp "Beş dakika içinde toplantı salonunda olun lütfen" dedi.

Dediğini yaparak aceleyle toplantı salonuna geçtim. Uzun zamandır aynı ekipte birlikte çalıştığım beş arkadaşım da merak içinde oturmuş, ben içeri girdiğimde o meraklı bakışları tereddütsüz üzerime dikmişlerdi. Rahatsız edici bu bakışlara aldırmadan yerime geçtim. Yüksel Bey kapıdan girdiğinde içerideki uğultu bıçak gibi kesildi. "Neden toplandığımızı bildiğinizi farz ediyorum arkadaşlar." İçeriye giren kadın usulca dosyaları önümüze koyduktan hemen sonra yine aynı sessizlikle dışarı çıktı. Dosyayı açıp incelemeye koyuldum. Virüsü temizlemeye gittiğimiz güne ait raporlardı.

Okuma gereksinimi duymayarak dosyayı masaya geri bıraktım ve bakışlarımı bizi dikkatle inceleyen Yüksel Bey'e çevirdim. Yorgun gözüküyordu. "Raporları size göstermemdeki asıl amaç o gün yapmış olduğumuz işin kusursuz oluşuydu. Böylesi bir kusursuzluk içerisinde hata payı olacağını düşünmezdim." Derin bir iç geçirerek bana baktı. "Aslında detaylı bir durum analizi yapmak gerektiği düşüncesindeyim. Merih Bey?" Odadaki oluşan birkaç dakikalık sessizliğin arkasından kendimi toparlayarak gülümsedim.

"O gün yapmış olduğumuz çalışma ciddi bir dikkat istiyordu Yüksel Bey. Üstelik bu ekip daha önceleri bu tarz bir olayda çalışmadı. Bizler tıpkı bugün olduğu gibi masamızın başında yazılımlarımızı satmaya uğraşan mühendislerden ibarettik."

"Ne anlatmak istediğinizi tam anlayamadım..."

"Anlatmak istediğim şey, hazırlıksız ve herhangi bir ön bilgi almadan gittiğimiz bu işi kısa bir zamanda kavramak zorunda olduğumuz için hata payının da oluşabileceği."

Yüksel Bey başını anlamış gibi sallayarak söylediklerimi dinliyordu. Kafasında oturmayan noktaların olduğu aşikârdı. Diğerleri ifadesiz bir şekilde koltuklarında otururken, ben kendimi ifade etmek için farklı yolları deneyerek üzerimdeki baskıyı azaltmaya çalışıyordum. Biraz sonra tekrar bana döndü. "Bu hata payını daha da açar mısınız?"

"Virüsler kanser gibidir Yüksel Bey. Bir daha tekrar etmez deseniz bile tekrar etmesi olasıdır. Sistemimiz sıkı bir şekilde takip edilen, özel bir yazılımdı. Ancak açık bir şekilde ifade etmem gerekiyor ki şirketin bizden önceki sistemi çok daha sağlam dizayn edilmişti. Ancak bu saldırıları engelleyemedi."

"Zaman aralığı beni şüpheye düşürüyor. Bir hafta içinde nasıl bu kadar hızlı yayılabilir? Üstelik virüsle ilgili herhangi bir bulgu da yok. O gün uğraştığınız virüs dosyalara resmen kilit koymuştu."

KARANLIĞIN ELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin