SIRA-4

64 7 11
                                    


(Medya-Yusuf KARA)
***
Öğle arasında bütün sınıfları gezmiştik. Sadece spor salonu kalmıştı.
"İşte burası da spor salonumuz."
Tolga odaya bir göz attı. Tam arkamı dönüp çıkacakken kolumdan tuttu beni kendine çevirdi ve ellerini belime yerleştirdi. Nefesini yüzüme üfleyerek konuştu.
"Emre dediğin çocuğumu seviyorsun?"
Sorusu beni hem şaşkına çeviriyor hemde yüzümü şekilden şekile sokuyordu. Tam o anda spor salonunun kapısı açıldı. İçeri Birkan ve Emre girdi.

İŞTE ŞİMDİ SIÇTIM BEN...!!

Ben daha ne olduğunu anlamadan Emre geldi ve Tolga'ya yumruk attı. Ağzımdan çıkan çığlıkla Emre sinirden koyulaşmış mavi gözlerini bana çevirdi.

"Emre dur yapma!.."
Onların arasına girmeye çalışıyordum ama cılız kollarımla yapamıyodum.

"Emre yeter!" Burkan'ın demesiyle Emre,Tolga'nın üstünden kalktı.

Emre sinirden kavrulmuş mavi gözlerini tekrar bana çevirdi.

"Noldu Ada. Yoksa bizim grubun rahibesi aşkımı oldu?"

Sözleri kalbimi öyle bir parçaladı ki o anda yerin dibine girip kaybolmak istedim.
O anda sol gözümden bir damla yaş aktı. İnsan sevdiği, çok değer verdiği birine kırılınca ilk sol gözünden yaş akarmış.

Hiçbirşey demeden arkamı dönüp spor salonundan çıktım. Gözyaşlarım yangınımı bir yağmur misali ıslatırken sınıfa doğru çıktım.

Cebimden Telefonumu çıkarıp Sude'yi aradım. 5. Çalışta açtı.

"Efendim tatlım" sesi çok neşeli geliyordu.

"Su-sude..."

"Ada noldu iyimisin?" Sesi bir anda o kadar telaşlı çıkmıştı ki,onu telaşlandırdığım için kendime lanet okudum.

"Beni okuldan alırmısın?"

"Ada noldu?" Dedi sesi biraz daha yükselmişti. Sesimi yumuşatarak konuşma ya başladım.

"Sude tatlım bişey yok dediğimi yap."
Telefonu kapatın ve sınıfa doğru giden adımlarımı biraz daha hızlandırdım.

"Ada noldu gözlerin şişmiş." Betül'ün çığlıkla karışık söylediği bu cümleye yüzümü buruşturdum.

"Yok bişey hoca sorarsa hastalandı gitti dersiniz.'

Birşey demelerine izin vermeden sınıftan çıktım. Aşşağıya indiğimde Sude'yi kapının arabasına yaslanmış beni beklerken gördüm.

Gözümden düşen yaşlara bakıp hemen yanıma koştu.

"Ada noldu sana böyle."

O kadar telaşlandıki beni düşünen bir kardeşim olduğu için yine Allah'a şükür ettim.

"İyiyim Sude hadi gidelim."
Karşımda biraz hareketlendi ve elini kolyesinin üstüne götürüp kolyesiyle oynamaya başladı.

Bu hareketi yaptığında 'birşey söylicem ama korkuyorum.' Anlamına geliyordu.

"Hey kolyeni serbest bırak ve konuş."

Ellerini kolyesinin üstünden indirdi ve utana,sıkıla konuşmaya başladı.

"Ya Ada aslında seni erkek arkadaşımla tanıştırcaktım ama bu halde...."

Cümlesine devam edemeden sözünü kestim
"Gidelim kafam dağılmış olur."
Yüzünde bir anda endişe yerini rahatlamaya ve sevince bıraktı.

Birden boynuma atladı ve beni boğarak sarılmaya başladı.

"Ayy canım ablam ya!"

"Sude yeter ben boğulmadan bin şu arabaya. Bak her an kararımı değiştirebilirim."

SIRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin