Meleğin Kanatları

Yönetim Kurulu Toplantısı-Bölüm 12

Ben de bu roman paylaşım platformunun özelliklerini öğreniyorum artık. Okuyucular ve yorumlar çok önemli. Yazdıklarınız, hayal ettikleriniz birileri tarafından okunuyor, canlandırılıyor, hayata geçiyorlar bir şekilde. Yorumlar almak, oy almak harika. Ama en güzeli de "yeni bölüm ne zaman" sorularını yönelten gerçek okuyucular. Sağ olun,var olun. Buraların adeti bölümleri ithaf etmekmiş. Ben bu durumda bu bölümü ısrarla yeni bölüm neredeee diyen ismi aşağıda yazılı  sevgili okurlarıma ithaf ediyorum. Keyifli okumalar.

istatoz

SuzanUzun9

IremKartal

Tunatunanil

niluferyuksel

cumhurcandemir

Nulkerr

HandeSSinan

Senam87

YasinErdemTrkay

**************************************************************************************

"Tebrikler, bro! Yine son dakikada üstesinden gelmişsin." Mert kardeşi Yiğit'e sarıldı.

"Sağ ol abi. Beş yıllık planlama raporunun çok faydası oldu bazı kararlarda ve rakamlarda, o yüzden rahatlıkla inisiyatif kullanabildim. Ben de desteğin için sana teşekkür ederim."

O sırada Ağabeyinin sekreteri geldi, "Ahmet Bey geldiler efendim."

"Hemen içeri alalım ve kahveleri de getirin," dedi Mert. Uzun yıllar yurtdışında yaşamış, aristokrat bir aileden geldiği söylenen İngiliz eşine adeta tapan ve İngilizce Türkçe karışımı bir dil konuşan yaşlı adama kendi aralarında Sir Ahmet adını takmışlardı. Adamın deneyimine gerçekten saygı duyarlardı. Yaşlı adamı karşılamak üzere ikisi de ayağa kalktı.

"Yiğit, congrats, tebrikler evladım. Leyla ile iyi iş çıkarmışsınız. Şimdi koridorda ona rastladım. Biraz özet geçti. Hazırladığı planın işe yaramasına çok sevinmiş. Well done , Aferin size."

"Leyla mı hazırlamış planı?" diye Mert şaşırarak yaşlı adama sordu. Yiğit'ten önce atılmıştı.

"Abi, işte sana bahsettiğim konuya bir örnek daha. Bu kadın çok tehlikeli! Kendi çıkarları için her şeyi yapabilecek hırsa sahip. Bu bize zarar verecek. Resmen yalan söylüyor baksana," dedi Yiğit.

"Ahmet Bey," diye konuşmaya başladı Mert, "Yiğit'le Lizbon'da kaldıkları gece neredeyse sabah üçe kadar sürekli konuştuk ve yazıştık. Planı Yiğit tek başına hazırladı ve rakamsal birkaç konuda benden direk görüş aldı. Sunumu toplantıdan önce bir tek ben gördüm ve onayladım. İçinde beş yıllık planlama raporlarından bir takım kararlar var ki bunları Leyla bu aşamada bilemez. Hatta bazı fikirlerin neden önerildiklerini de bu yüzden açıklayamaz. Leyla ile ilgili ciddi rahatsızlıklarımız var. Bu bir süredir çeşitli bölümlerde çalışanlarımızdan ve hatta iş ortaklarımızdan da gelen farklı konulardaki şikâyetleri içeriyor. Sıkı bir çalışan, kariyer odaklı biri ama kişisel başarısına olan düşkünlüğü, şirket ruhuna ve ekip çalışmasına zarar veriyor. Bu konuda hem sözlü hem de yazılı uyarılar almış durumda. İnsan kaynakları bölümümüz bunu geçen aylarda yapmıştı. Bugün yapacağımız yönetim kurulu toplantısında tüm yasal haklarının hesaplanıp, işine son verilmesini önereceğim. Sizin de bilginiz olsun."

"Bu hanımın hırsı hepimizin dikkatini çekti. Fakat biz de kendisini bu yüzden işe almamış mıydık? Hırs - can be tolarated to a certain degree -bir dereceye kadar tolere edilebilir ama-lying- yalan söylemek ? Hiç sevmem. Bakın, şöyle yapalım; Yiğit bize sunumunu açsın ama bu sunumu Leyla'dan yapmasını isteyelim. Bakalım sorularımıza istediğimiz yanıtları alacak mıyız? Eğer beş yıllık planlama detaylarına cevap verirse makamını ve işini korur. She can keep her job . Ama cevap veremezse benim de oyum, gitmesinden yana olacaktır, çünkü şirket koridorlarında kendi planının başarısından bahsediyor. Bu durumda da herkese gözü kapalı yalan söylüyor demektir, not acceptable - kabul edilemez" diye yanıt verdi.