İNTİKAM

732 25 17
                                    

Evet millet geçen bölümü hikayeyi yazdığım arkadaşımın sövmeleriyle zar zor atlattım valla pisikolojom bozuldu :))

Multi Didem

"Keşke annem yerine sen ölseydin"

İnsan bir cümleden dahi bir enkazın altında kalabilirmiydi. Sanırım bunun en iyi örneği bendim çünkü şu anda tam bir enkazın altındayım midemde tarif edemiyceğim bir sancı var vücudumun her zerresi hem korkudan hemde acıdan yanıyordu zaten kalbim anlatılamıycak bir haldeydi sanki üst üste mızrak yemiş gibi yada kocaman bir asit denizine atılmış gibi.
Şu anda ne için ağladığımı dahi bilmiyordum karanlık bir odada su dolu jakuzide ellerim ve ayaklarım kelepçeli bir biçimde yattığım içinmi annem yerine benim ölmem gerektiği gerçeği içinmi ellerimle göğüslerimi kapatmaya çalışmamın her seferinde başarısızlıkla sonuçlanması içinmi yoksa bütün bunları bana yapanın bu dünyada en çok sevdiğim insan olmasımı kendimi daha önce yanlızca bir kere bu kadar korkmuş çaresiz ve yanlız hissetmiştim o da annem ile babam öldüğünde ve onlardan bana kalan tek kişinin bana bunu yapması gerçekten fena koymuştu sanırım benim tek bir kurtuluşum vardı tüm bu acıların bitmesi mümkündü anne ile babama kavuşmam mümkündü bu kocaman hasreti bitirebilirdim ama bunun tek bir yolu vardı oda; ölümdü

Vücudumu germeyi bırakıp kendimi suya teslim ettim başım suyun içine girdiğinde başta çıkmak için hamle yapsamda bir el bunu engelledi ve var gücüyle beni suya doğru bastırdı sudan çıkmak için çırpınıyodum ama ellerim ve ayaklarım kelepçeliyken bu pekte mümkün olmuyodu sonunda direnmeyi bırakıp gözlerimi kapattım zaten bir süre sonra bilincimde kapanmaya başlamıştı duyduğum son ses ise abime ayitti ama tam olarak ne dediğini anlamıyodum gerisi karanlık.

Multi Burak:

Söylediğim cümleden her ne kadar ölesiye pişman olsamda başka hiç birşey söylemeden salona indim bana ait olan siyah deri koltuğuma oturup dirseklerimi dizime koydum başımı ise ellerimin arasına aldım bir yandanda saçlarımı çekiştiriyordum lan ben nasıl böyle bir şey söyledim nasıl nasıl kendimi şimdi nasıl affettiricem ben eskiden yaptığım gibi yanağından öpüp 'seni seviyorum kardeşim' desem affedermiydiki acaba yine koşup o minik ellerini boynuma dolarmıydı yine barbilerinin kafasını kopardım diye minik elleriyle benim başımı koparmaya çalışırmıydı yine gıcık olduğu arkadaşlarını kendi gücü yetmediği için bana dövdürürmüydü yine akşam karanlıktan korktuğu için benim odama gelip 'abi benim odamda canavarlar var seninle yatarsam beni korurmusun' diyip dudaklarını büzermiydi yini bana yavşayan kızları tehdit adip yolarmıydı.
Bu düşüncelerime ister istemez gülümsedim ne çok anımız vardı onla beni bu düşüncelerimden ayıran kapının çalması oldu ayağa kalkıp kapıyı açtım gelen Büşraydı yani sevgilim tabikide onu sevmiyorum sırf yatakta iyi olduğu için onunla çıkıyorum hemen üzerime atlayıp ayaklarını belime doladı 'sürtük' işte bende onun belinden tutup yere indirdim "havamda diğilim büşra sonra hadi sen evine git" bana gözlerini devirip "bare bir lavobaya gidim aşkım" dedi bende kapının önünden çıkıp geçmesi için yol verdim oda direk merdivenlerden yukarı çıktı. O çıkar çıkmaz bende eski yerimi aldım ve düşüncelerime kaldığım yerden davam ettim.

Multi Büşra:

Üst kata çıktığımda direk Burağın odasına girdim daha önce hiç girmemiştim yanlızca o girerken görmüştüm. Odaya girdiğimde her yerde kendi fotoğraflarımı ve posterlerimi beklerken aksine yanlızca bir kızın fotoğrafı vardı ve bu kız kesinlikle ben diğildim bir kere benden daha güzel ve sexydi ayy!! Nediyorum ben yaa!! Tabiki ben daha güzeldim!! (Olduğu gibi yalan) bazı fotoğraflarda tekken genelinde Burak ileydi sadece birlikte olsalar iyi çoğunda kız benim sevgilime sarılmış veya yanağından öpüyodu ben tam sinirle odamdan çıkıcakken yatağın yanındaki fotoğrafı gördüm ordada kollarını burağı beline sarmıştı ve uyuyordu fotoğrafıda burak çekmişti onunda bir kolu kızın belindeydi ve yatakta oldukları belliydi her hücrem kıskançlıktan sızlarken odadan çıktım tam Burağın yanına gidip hesap sorucakken dikkatimi burağın odasının yanındaki oda çekti kapı krem rengiydi ve üstünde kocaman harflerle 'PRENSESİM' yazıyordu dikkatimi bu sefer Burağın kapısı çekti onun kapısı siyahtı ve onun kapısının tam üstündede "PRENSİM" yazıyodu bukez dahada kıskanırken 'prensesim' yazan odaya girdim. Odanın dört bir yanı burağın resimleriyle çevriliydi ve yine aynı kızın resimleri vardı gardorabtaki elbiselerden bu odanın o kıza ayit olduğunu anladım ne yani birde burdamı kalıyodu pis sürtük!! Odadan çıkmadan önce odanın içindeki kapıyı gördüm muhtemelen lavoboydu bu sefer o odaya yaklaşım içeri girdim lavobonun en köşesinde kocaman bir jakuzi vardı jakuzinin içindede bir tane kız kıza biraz daha yaklaştım ve daha yakından baktım. BU O KIZDI!!!!! Resimdeki kız elleri ve ayakları jakuziye bağlıydı ve üzerinde yanlızca iç çamaşırı vardı jakuzideki kanıda gördüğümde (millet bileklerini kesmiştiya kan ondan kaynaklanıyo ama bizim sürtük bunu yanlış anlıyo) sinirdin ve kıskançlıktan iyice kızardım bu pis sürtük hengi hakla benim sevgilimle birlikte olurdu!!!!! Elimi başına koyup var gücümle suyun içine bastırdım bir süre çırpındıktan sonra sonunda durup kendiside kaderine mahkum oldu ve gözleri yavaşça kapandı.
"LAN NAPIYOSUN SEN BURDA" ellerimi hemen kızdan çekip Burağa döndüm "sevgilim neden bana kızıyosun dünya bir sürtükten kurtuldu işte" Burağın gözündeki öfke elle tutulur cinstendi neden bir sürtük için bu kadar sinirlenmiştiki.
Haa tabi ya o benim için endişelendi katil olmamı istemiyordu çünkü. burak hemen kızın kelepçelerini çözüp kızı kucağına aldı.
Beni daha önce hiç kucağına almamıştı harika yine kıskandım burak hemen odadan çıkıp gitti bende bare o gelene kadar ona güzel bir yemek yapim bu gün gelmesede gelene kadar bekliycektim onu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 17, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAFYA ABİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin