Denek

Giriş

Baştan beri yanılıyorduk. Ve sadece şimdi, çatışmanın ikinci on yılına kadar yaptığımız hataları anlamaya başlamıştık.

용용용용용용용용용

Tau ile yeni sihirle uyanmış bir dünyada uyum içinde yaşamaktaydık. Belki de bu yükselen gelgitte neyin doğabileceğini önceden tahmin etmeliydik. Nasıl bir kuvvet bu uyumu bozabilirdi. Ebedi ve değişmez Tau halkını bile bükerecek kadar güçlü bir kuvvet. Ancak Kış Mahkemesinin Kralı Wolfdag, hepimizi şaşırttı. Halkları arasında tek olarak, Tau'nun değil, saldırgan iddialı, vizyoner olarak o, gördüklerimizden daha korkunç ve ölümcül bir güce sahipti. Wolfdag ve takipçileri olan Asakolar, Doğuda, Ametryn'da Wolfdag kristal kalesinin altında yeni bir tanrı doğacağına inanıyorlardı. O Tanrı adına, Rulama'nın genç ırklarına karşı savaşa yürüdüler. Ölümcül bir orduya karşı, tanrılarının gücü ne olursa olsun, galip gelebilirdik. Ancak Tau'yla. Tau ölümü bilmediğimiz için, savaş alanına düşen her Asakolar yakında yükselirdi. Böyle bir güce karşı nasıl ayakta kalabiliriz? On yıl boyunca savaş şiddetlendi. On yıl boyunca, ordular ve Alfar savaştı, ve öldü. Fakat sayılarımız azalırken, bunun yalnızca bir mesele olduğunu biliyorduk. Kaderimiz yazılmıştı. En azından inandığımız şey buydu... Ben ölene kadar...

용용용용용용용용용

Etraf karanlık, hiç bir şey göremiyorum, duyduğum ses dönen metal tekerlek sesi?

- Bunun ne olduğunu düşünüyorsun?

Sağ taraftan bir ses geldi.

- Elf? İnsan? Hatta bir Dev bile olabilir!

Onu göremiyorum, konuşmak için ağzımı bile açamıyorum.

- Her zaman bir sürpriz, ha Narug?

Narug'da kim?

+ Denek işte, evlat.

Ve başka bir ses daha.

+ Onun ne olduğu önemli değil. Ölü öldü. Ve gördüğümüz tüm bu şeylere müteşekkir ol. Devam et ve yüzünü aç. Raporumuzda olmalı, öyle ya da böyle.

Hızlı düşün, hızlı düşün. Dönen metal tekerlek sesi? sanırım bir çeşit el arabasındayım. Sağ tarafımda biri var, sesi kulağıma paralel o bir cüce. Denek? Benim. Ölü? Ölü olanda benim Rapor? Sanırım yanımdaki cüce rapor tutuyor, ama ne için? Beni taşıyan kişi Narug olamalı ve o da bir cüce.

Narug : Bir insan,

Evet insanım.

Narug : ve kötü durumda değil.

Konuşamıyorum, göremiyorum, hareket edemiyorum, nasıl kötü dorumda değilim?

Narug : Onun bakışıyla. Nasıl söyleyebilirsin biliyor musun? Arı kovanına çomak sokmak. Belki paralı asker olmalı. Savaşta savaşmaya gelmiş.Ona nasıl sonuçlanacağını söyleyebilirdi. Kötü şekilde değil, her şey düşünüldüğünde. Savaştan da çok uzak. Yine de, gördüğümüzden daha iyi durumda. Sürpriz yok. onlardan çok şey gördü. Yine de bu iyi bir durum değil. Tamam o zaman. Rapora girdiğinden emin olun. Bütün detayları isteyeceğini biliyorsun.

Raporu isteyen kim, ne raporu?

-Vücudun ne kadar iyi kaldığı inanılmaz. Gördüğümden daha iyi.

Hiç bir şey hatırlamıyorum. Paralı asker miyim? Savaşmaya mı geldim? bildiğim birkaç şey varsa eğer; ben bir kobayım, vücudum iyi durumda ama ölüyüm.

Narug : Hareket etmediğine sevindim.

Ah bir edebilsem.

Narug : Bu şanslı yıldızın altında doğmuş olmalı.

Aman ne şans.

-İhtiyacımız olan başka bir şey var mı?

Narug : Ona isim vermek istemiyorsan, sanırım işimiz bitti. Onu diğerleriyle birlikte gönder.

"Elrid, ismim bu!", demeyi isterdim.

- O halde sana göre bu kadar. Bir daha ki sefere şansımız daha iyi.

Durduk. El arabasını mı kaldırdı ?

Agh! bu acıttı.sinek vızıltısı duyuyorum ve koku.. iğrenç. Neredeyim ben? Üstümde kokuşmuş bir ceset var. Onu üstümden attım. Evet, gözlerimi açtım ve hareket ediyorum. ellerimden destek alarak ayağa kalktım. Diğer cesetlerin üstünde duruyorum, ve koku, dayanılmaz. Tepeleme ceset var burada. Daha fazla dayanamıyorum. Cesetlerin üstünden aşağıdaki cesetlerin üstüne zıplıdım. Çok fazla var. Biraz daha aşağı indim. Of! Ayağım birinin içine girdi. İğrenç! arkamdaki cesetten destek alıp aşağı zıpladım ve yerdeyim bir kaç adım attım ve kokudan uzaklaştım.