Unighed

Bölüm 15: Orta Saha

Bu bölüm @uygartabak a ithaf edilmiştir :D BU ARADA ÇİZİM ELİMDEN BU KADAR GELDİ KOMİK GELDİYSE DALGA GEÇMEYİN LAN :D

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

Bu olaylardan sonra seyirciler hem korkmuş, hem heycanlanmış, hemde sevinmişti. Korkmalarının nedeni çocuğun eylemleri yüzündendi. Heycanları ise güzel gibi bir maç izledikleri içindi. Sevinmelerinin sebebi ise okullarında dahi denecek bir kişinin daha olmasındandı.

Algı kapasitesi basit ve güçsüz insanlar çocuğun seviyesini göremesede çoğu elder görmüştü. Çocuğun seviyesini gördükten sonra, çocuğun 12-13 yaşlarında gözükmesine rağmen bu seviyede olduğu için sevinmişlerdi. Bazıları ise okullarında böyle birinin bulunduğu için Tanrılara teşşekkür bile etmişlerdi.

Bu olanlara rağmen, diğer kişilere göre daha şaşkın ve daha sevinçli bir kişi bulunuyordu. O kişi okul seçmeleri zamanında bu çocuğu gören ve onun kat ettiği yolu bilen tek kişiydi. Şaşkınlığı da bu yüzdendi zaten.

Üç buçuk ay öncesine nazaran seviyesi garip bir biçimde çok artmıştı. Neredeyse bir buçuk alem atlamıştı. Bunu duyup şaşırmayacak bir kişi tanımıyordu. Böyle bir kişi okulunda olunca nasıl sevinmezdi? Bu çocuk umursanmayacak bir kimse değildi. Nereden gelmişti? Hangi soydandı? O bile bilmiyordu. Sormaya gerek duymamıştı ama şimdi oldukça merak ediyordu.

Bu kişi oturduğu yerden gülümseyen Wonty Won'dan başka biri değildi. Gözleri ara sıra çocuğun üstünde duruyor, ara sıra ise şifacılar bölümüne ilerliyordu. Yaptıkları yasak olmasa da, oldukça vahşiceydi. İçinden 'Kıza yazık oldu' diye geçirmeden edemedi. Çünkü şifacılar basit yaraları kapatıp, kanamaları durdurabilirlerdi ama oldukça derin yaraları tedavi etseler de izler olurdu kopmuş parçalar ise yerine geri getirilemezdi. Bu konuyu düşünse de oldukça sakin bir tavır sergiliyordu.

Olaylar yaşandıktan sonra Öğretmen Won hemen girdiği durumdan kendini kurtardı ve yarışmayı sunmaya devam etti.

''Mia Stal'a karşı, Hævn Yize! Final maçından sonra kazanan Orta sahaya gidiyor!'' diye bağırdı.

Hævn yavaşça arenaya doğru inerken, Mia ona korku dolu gözler ile bakıyordu. Arenada ona sergilediği tavır barışçıl bir tavır değildi. Sonu Henda gibi olur diye çok korkuyordu.

Güç en önemli şeylerden olsada bir kız için güzelliği ondan daha önemliydi. Zaten kızlar gücü ile değil güzellikleri ile ön planda olurdu.

Hævn arenaya indiğinde Mia yerinden kalkıp ''Pes ediyorum'' diye bağırmışdı. Bu olaylardan sonra ona kötü bir bakış atan Hævn dışında kimse yoktu.

O Mia'ya küçümseme dolu bakışlar yolluyordu. Nede olsa insanlar böyleydi zorluklarla karşılaştıklarında canlarına daha çok önem verirlerdi. ''Bazen tepeye çıkmak, kaçmaktan gelir'' diye bir söz bile vardı.

Hævn Mia'ya bakarken Öğretmen Won konuştu. ''Turnuvanın galibi Hævn Yize!'' diye bağırdığında,arenada bir alkış tufanı koptu. İnsanlar çılgınca alkışlıyor ve bağırıyorlardı.

Bunlar olurken Hævn Yaşlı Adam Wonty'e baktı. O ise bunu anlamış gibi ona bakarak konuştu. ''Hævn turnuvayı kazandın tebrikler. Seni orta sahaya Won götürecek'' dedi ve seyircilere dönerek ''dağıla bilirsiniz'' diye ekledi ve arkasını dönüp gitti.

Hævn arenanın ortasında dururken yanına Won geldi. ''Gidelim evlat'' dediğinde Hævn oldukça şaşırmıştı. O neredeyse 25 yaşında gibi görünüyordu. Önceki yaşını da hesaplayarak neredeyse onla aynı yaş olduklarını düşündü.