ÜST KOMŞULARIMIZ (BTS)

Aptal Sırıtış

Multide Kookim ve Mirayım var. :)

Büşra'dan
Kafam darma duman ha,neden geldi şu gerizekalı tayfası Koreye biz onlardan kurtulduk derken yine karşımıza çıktılar.Mert sapığını öldürmek istiyorum.
Ayh neyse birşey yaparsa öldüreceğim.

Canım sıkılmaya başladı oturmaktan ayağa kalkıp dış kapıya yöneldim.Askılıktan beyaz renkteki deri ceketimi alıp öyle çıktım.Havası soğuk yani biraz o kadarda abartılcak kadar değil.

Apartmanın arka bahçesine ilerlediğimde havuz olduğunu gördüm.Hadi be havuz da mı var burda ben niye görmedim.Ama o değilde şu kocaman oturmalı salıncak şeysi vardı.Oraya doğru gidip oturdum.

Ellerimle oynamaya başladım,ama daha sonrasında yanımda bir hareketlilik hissedince dikkatimi o tarafa verdim.Gelen Jimin di hani şu BTS'deki oğlan Melis ve Miray'ın bittiği gruptaki ego yığını evet o ondan bahsediyorum.

Jimin
"Hey,üşümüyor musun?"dedi.Tamam çocuk biraz tatlı olabilir.Yakışıklıda olabilir ama çok az öyle abartılcak kadar değil yani.

"Imm sanırım hayır,peki ya sen."dedim.Bana gülümsedi evet güzelde gülümsüyor yalan yok.Ama ôyle abartıpcak kadarda değil.

Jimin
"Biraz üşümüş olabilirim."dedi.Üzerine baktığımda bir tane mavi kazak vardı.Kollarıda sığalıydı tabi üşür.Ama bir dakika kollarındaki damalar belli mi oluyor.Allahım işte bunlar çok güzel görünüyor.

Sırıtrak Jimin'nin kollarına bakıyordum.

Jimin
"Hey,Büşra iyi misin?"dedi.Ona tabikide söylemeyeceğim damarlarını ama nasıl oldu ne oldu bende anlamadım söyleyiverdim.Hemde bak ne dedim.

"Kollarına dokunabilir miyim?"dedim.Ah ben ve şu kollardaki damarlardaki takıntım.Jimin bana piç smile atıyor evet görüyorum.Eğer kötü birşey derse o turuncu saçlarını yolarım.

Jimin
"Neden ki?"diye sordu.

"Şey... Yada boşver...Ben gidiyim en iyisi"diyip kalkacakken kolumdan tutup geri oturttu.Ona noldu diye bakarken bana yine gülümsedi vede konuştu.

Jimin
"Evet kollarıma dokunabilirsin."dedi.Sonrada kollarını bana uzattı,biraz tereddüt etsemde kollarındaki damrlara dokunmaya başladım.Belirgin olan damrlarının üzerinde elimi gezdirirken Jimin konuştu.

Jimin
"Damar takıntın falan mı var.?"diye sorunca ona evet anlamında kafa salladım.Bana gülümsemekle yetinip hiç rahatsız olmayarak yaptığım şeye bakıyordu.Bu kadar yeter diyerekten ellerimi çektim.

"Immm...teşekkür ederim.Ben içeri gidiyorum,sen hala bur-"diyemeden konuştu.

Jimin
"Yok üşüdüm bende gireceğim."diyip ilerlemeye başladık.Hiçbir konuşma olmadan gelmiştik.

Jimin
"Görüşürüz damarcı."diyip el salladı.Bende nedensizce el sallayıp gülümsüyorum.Salaklık yapasım tuttu sanırım,hemen kendime gelip kapıyı açıp eve girdim.

İçeri girdiğimde Melis bir o tarafa bir bu tarafa yürüyordu.Daha sonrasında ise yine birini aramaya başladı.Gerçekten bu kimi arıyordu,merak ediyorum.

"Melis kimi arıyorsun?"dedim.Telefondan telesekreterin sesini duyunca kapatıp konuşmaya başladı.

Melis
"Ya kuzen 24 kere aradım Aras'ı ama telefonu hala kapalı,korkuyorum birşey oldu diye."dedi.

"Ne demek kapalı ve korkma aklınada saçma sapan şeyler getirme."dedim.Nerde bu çocuk ya aptal adam bir haber verir.

Aras'tan
İte bak resmen benimle dalga geçti.Melis söylemese o itin sapık biri olduğunu bilmeyeceğim.Acaba okuldan kaydını mı aldırsam kızları.Ah hayır, gözümün önünde dursunlar.