Ne çabuk sabah olmuştu. Sabah mı saat 1.30 tu öğlen olmuş ve ben hala uyuyordum kalkıp elimi yüzümü yıkadım.
Yabancı bir evde yabancı birinin yanında şahsen odadan çıkmak istemiyordum. Belki minevi korkuyordum. Derken kapının ardından bir ses işittim. Biri telefonda bağrıp çağrıyordu.
- Ben sana nedesiysem onu yap.
- .................
- Tekrarlanmicam gereken herşey yapılsın ve en kısa zamanda sonuç bana ulaştırılacak.
- ..................
- Gayet ciddiyim şimdi defol dediğimi bul gerekeni yap.Bağrışmalar kesilmişti. Merakıma yenik düşerekten kapıyı açtım adım adım ilerledim. Dün gece yanımda olan adamın telefonda bağıran kişi olduğunu anlamalıydım. Beni görünce.....
Uyanmışın diyerek gülümsedi oysaki onu dinlerken sesinde ciddi bi hal ve korkuya sebeb olan bi tınısı vardı.
Cevap vermek yerine gülümsemeyi tercih ettim. Tekrar konuşmak için ağzını açtı.
Salona geçip beraber kavaltı yapalım mı ?
Başımı olumlu bi biçimde sallamakla yetindim. Aşağı inene kadar gözlerim etrafı inceliyordu. Anlaşılan zevkli birine benziyordu dikatimi çeken şey ise mutlaka sadelikten yanaydı. Ev beyaz gri ve siyah tonlarına hakimdi. Emin olun ki göz zevkini oldukça doyuruyordu. Kahvaltı masasını eliyle işaret etti. Kendinede bir sandalye çekiştirerek masaya oturdu ardından da ben oturdum.
Kavaltı o kadar zengin geldiki gözüme bir an kaç gündür yemek yemediğim aklıma geldi.
Onun sesiyle irkildim.
Neyi bekliyorsun ? Başlasana.
Yalandan da olsa ufak bi tebessüm sergiledim o an.
Evet açtım ama bundan daha mühim şeyler vardı.
Hiç beklemediği bir anda beklenen soruları sıraladım.
Sen kimsin ? Beni nerden tanıyorsun?
Ben neden burdayımmm.. ?EVET ARKADAŞLAR GELEN TAVIRLARA GÖRE YAZIYORUM. YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN.
KEYİFLİ OKUMALAR.