Her yeri buram buram sen kokan Istanbul..
Seni daha tanımadan seven Istanbul..
Gezdiğim yollarında, baktığım şaheserlerinde, yarattığı o mucizevi atmosferde tek tek seni anlattığım, hatırladığım ; iyi bir dinleyici Istanbul.
Kaldırımları Istanbul'unda..
O uçsuz bucaksız kaldırımları..
Oturduğum ve seni anlattığım, her karesine her karışına iç sesimle seni kazıdığım Istanbul kaldırımları...
Camiileri Istanbul'un,
O geniş, gösterişli; imandan gökyüzüne değecek kubbeli camileri. Bana sana dua etmeyi Rabb'ime bir kere de senin için yalvarmayı öğreten Istanbul camileri..
En güzel semti İstanbu'un; Taksim'i..
O kalabalık, farklı; kimimize tanıdık kimimize alışılmışın dışında gelen semti. Tıpkı senin gibi. Onda da sen varsın. Hani bir bakıyorsun çok anlamlı bir bakıyorsun hiç anlamı yok oysa nerede durup baktığındı farkı oluşturan. Fakat benim gözbebeklerin ne yana çevrilse farklı göremiyor; görüyor ancak seninle görüyor, çünkü orda sen varsın. Senin gibi farklı olan Taksim'i İstanbul'un..
Insanları İstanbul'un..
Milyonlarca yüzden bir tanesi sadece. İstanbul'un ben'i.
Küçük kızı, sevecen gözlü kızı. Onda da sen varsın. Gözlerindeki gülücüklerde, içimdeki iyi niyette, ellerindeki heyecan soğuğunda, yüreğimde pır pür eden bir yerlerdesin.
Sen sevdiğim,
Sem hem bende hem de benimle birlikte İstanbul'dasın!..