YENİ ÖĞRENCİ

1.2K 25 5
                                    

Merhaba bu ilk yazdığım hikaye biraz saçma olabilir idare edin artık. :)) <3 Vote'layıp yorum yaparsanız sevinirim. :) <3 İYİ EĞLENCELEER... :)

Güneşin yüzüme vuran aydınlığıyla ve lanet olası alarm sesiyle uyandım. Ağır küfürler saydırmamı bekliyorsunuz, ama hayır bunu yapmadım çünkü 3 aydır bu anın gelmesini bekliyordum. Çünkü onu görecektim! Evet doğru bildiniz aşık olduğum çocuk! Okulun en popüler çocuğu. Her ne kadar beni beğenme ihtimali %0 olsada yine de her gün bir umutla gidiyordum okula ve yine bir hayal kırıklığı... Her neyse. Hemen odamdan çıkıp ılık bir duş aldım. Saçlarımı kurutmadım çünkü kıvırcıklardı. Hemen kabarıp, bonus gibi oluyorlardı. Saçımı salık bıraktım bu yüzden. Hafifçe bir rimel ve göz kalemi sürdüm dudağımada kırmızı bir ruj. Çilekli parfümü de sıktıktan sonra makyajım tamamdı. Okul eteğimi ve gömleğimi giydim. Ayağıma da kırmızı vans ayakkabılarımı giydim. Çok güzel olmuştum. Hemen mutfağa yöneldim. Bir şeyler ayıştırdıktan sonra dişlerimi de fırçalayıp evden çıktım. Annemler henüz uyuyordu. Servisime bindim ve en arkaya cam kenarına oturdum. Okula varmamıza daha çok vardı ve bir akıllılık edip müzik dinlemeye başladım. Uyuyakalmışım sanırım narin bir elin tenime değmesiyle uyandım. " Uyan artık prenses.Okula geldik." Neler olduğunu anlayamamıştım en başta. Anlayabildiğim tek şey karşımda duran varlığın insanlığından şüphe etmekti. "Aman Allahım! Meteor!" İç sesime aldırmadan yanımda oturan ve adını bilmediğim çocuğa gülümsemekle yetindim.

"Berk ben. Senin adınıda öğrenirsem mutlu olcağım güzellik."

"Ben Doğa. Tanıştığımıza memnun oldum." Oturduğum yerden kalktım ve kapıya yöneldim. Birlikte yukarı çıkıyorduk. Sınıfım değişmişti bu yüzden bulmakta biraz güçlük çektim. Sınıfım 10/D'ydi. Berkle aynı sınıftaydık bu duruma sevindiğini anlayabiliyordum. Anlamamış gibi yaparak boş bulduğum bir yere oturdum. " Yanına oturabilie miyim? " Başımı kaldırdığımda karşımda Berk'i gördüm. Evet anlamında başımı salladım. Ders başlamıştı. Sınıflar değişmesine rağmen herkes birbirini tanıyordu. Ancak yeni gelen Kimya hocası yüzünden hepimiz kendimizi tanıttık. Aşırı derecede sıkıcı geçen 40 dk'nın ardından hemen Nil'i aramaya koyuldum. O benim en yakın arkadaşımdı. Neredeyse 10 yıldır tanıyorduk birbirimizi. Onu görür görmez hemen boynuna sarıldım. " Seni çok özledim bebeğim. " " Emin ol ben daha çok özledim salak şey. " Birlikte kantine inip sıcak birer kahve aldık ve tatilde neler yaptığımızı anlattık birbirimize. Tatilde hiç görüşememiştik neredeyse. Konuşmanın tam ortasında ders zili çaldı. Yukarı çıkarken ayağım takıldı ve düştüm.

"Ayağımı kırdım galiba." diye içimden geçirirken birinin bana seslendiğini duydum. "İyi misin?" Gözlerime inanamıyorum! Bu o. Furkan. Her hareketine aşık olduğum çocuk. "Bileğimi burktum sanırım. Biraz canım yanıyor." Elimden tutup beni kaldırmaya çalıştı amcak ayağımın üstüne basamıyordum. "Kalkamıyorum." Beni kucağına aldı ve müdürün odasına yöneldi. İç organlarım halay çekiyor, kalbim yerimden fırlayacakmış gibi çarpıyordu. Müdür bana hastaneye gitmemin iyi olacağını söyledi. Furkan ile birlikte okuldan ayrıldık ve yola koyulduk. 10 dk'lık kısa bir yolculuğun ardından hastaneye geldik. Furkan arabanın önünden dolaşarak yanıma geldi. Beni canımı yakmamaya çalışarak kucağına aldı. Ağağağ ölüyorum.

      ~~~Furkan'ın Gözünden~~~

Onun o mükemmel yüzüne baktıkça daha kötü oluyordum. O beni ona yardım eden herhangi birisi olarak görüyordu bense... Ona sırılsıklam aşıktım. Esmerdi. Uzun, siyah kıvırcık saçları vardı. Hafif dolgun mükemmel dudaklara sahipti. İçimden bunları geçirirken hastaneye çoktan girmiştik. Bu süre içinde ikimizdende çıt çıkmadı. Kapıyı tıklattım ve içeri girdim. Doğayı nazikçe yatırdım ve doktora merdivenlerden düştüğünü, bacağını kırmış olabileceğini söyledi. Benim kücük meleğim! Nasıl canı yanıyordur şimdi. Doktor bacağını alçıya aldı ve 1 ay kadar iatirahat etmesini, 1 ay sonra tekrar gelmesini söyledi. Koltuk değnekleriyle rahatlıkla yürüyebiliyordu ancak yinede ona yardım ediyordum .

~~~Doğa'nın Gözünden~~~

"Çok teşekkürler bana yardım ettiğin için. Zahmet oldu sanada." dedim kızarmamayı umut ederek. O mükemmel gülüşüyle "Teşekküre gerek yok madam. Sadece ufak bir yardım hepsi bu." Ah öldürecek bu çocuk beni. Nazikçe gülümsedim ve arabaya bindim. Birdenbire o hiç beklemediğim soruyu sordu. "S-Sevgilin v-var mı?" Şaşkınlıktan kalakalmıştım aynı zamanda çok heyecanlanmıştım. "Hayır." dedim kısık bir sesle. Çok mutluydum. Kalbim çok kötü atıyordu. Farkında olmadan sesli bir şekilde yutkundum. Heyecanlandığımı anlamış olacak ki çarpık bir şekilde gülümseyerek "Şaşırtıcı. Senin gibi mükemmel güzellikte bir kızın sevgilisinin olmaması..." Gülümsemekle yetindim. Eve gelmiştik. "İstersen yardım edebilirim?" Memnunuyetle kabul ettim. Birlikte eve girdik. Bir nit buldum. "Bir süre evde olamayacağım tatlım seni seviyorum. Annen." Evde yalnızdım.Evet! Babamı soracaksınız. O yurtdışında. Buraya hiç uğrayamıyor işleri yüzünden. Her neyse. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdikten sonra aşağıya Furkan'ın yanına indim. Acıkmıştım. "Ben çok acıktım. Pizza ısmarlayalım mı?" "Çok iyi olur. Açlıktan karnım zil çalıyor." Yaklaşık yarım saat sonra pizza geldi. Parayı ödedim ve hemen daldık pizzaya. ( Saçma bi cümle oldu idare edin :D ) İçeriye göz gezdirirken yeni aldığım ancak henüz izlemeye vakit bulamadığım filmi göstererek "Güzel bir filme benziyor. İzlemeye ne dersin?" Olumlu anlamda başımı salladım.

bu günlük bu kadar yeter yb yarın gelecek okuyup vote'larsanız sevinirim. :) Sıkıcı bi bölüm olmuş olabilir ama ilk deneyimim idare edin sizi seviyorum :) <3

YENİ ÖĞRENCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin