Say You Need Me II Hanhun

Özel Bölüm/2 'yarım {m}'

Xiao Liang doğalı henüz beş gün olmuştu. Luhan kucağındaki evladının sırtına hafifçe vuruyor ve odanın içinde gezinirken onu uyutmaya çalışıyordu.

Dudaklarından dökülen manasız sesler düşük desibelliydi, yorgun kocasının uyanmasını istemiyordu.

Sonunda sabahtan beri kusan bebek gözlerini kapatıp normalden daha derin nefesler almaya başladı.

Luhan ona gülümseyerek bakarken yavrularını yorgun babasının yanına yatırmayı denedi.

Uyuyan adam hissetmiş olmalıydı. Sehun, kaşlarını uykudayken çattı ve pek anlaşılmaz biçimde mırıldanmaya başladı.

"Liang! Liang!"
Biraz sonra da gözlerini açmış ve direk olarak uyuyan bebeği yatıran adama dönmüştü.

"Liang?"
Luhan onun fısıltısını duydu.
"Uyudu mu?"

Kısa olan elini bebeğin başının altından ve sırtından çektikten sonra eşine bakıp 'evet' anlamında başını salladı.

Sehun rahat bir nefes almıştı. Sırt üstü yattığı yatakta yan döndü. İkisi de ses çıkarmamaya özen gösteriyordu.

Genç adam, yataktaki eşine bir kez daha bakıp gitmek üzere arkasını dönmüştü ki elinde ağırlık hissetti. Önce elini tutan ele sonra ona aşağıdan bakan yakışıklı yüze baktı.

"Gitme"

Filmlerdeki o klişe sahne böyle mi hissettiriyordu?
Luhan farkında olmadan tebessüm ederken buldu kendini.

Sanki beklediği tek şey minik bir 'gitme'ymiş gibi dönüp kocasının alnını öpüp yatağın diğer tarafına uzandı.

Ve Luhan o gece uyumamıştı. Çünkü karşısında yaşamasına sebep veren yegane varlıklar bütün güzelliklerini sergilerken o manzarayı basit bir uykuyla kaçırmak istemiyordu.

Çünkü o bu kadar aşıktı; eşine ve kızına...

**********
Ama her şey toz pembe gitmiyordu.

Sehun, dudaklarının arasına aldığı şekeri seksi bir şekilde yaladı. Göz teması kurduğu eşi yine ve yine yutkunmuştu.

Son bir haftadır bu şekildelerdi.

Sehun, bu sefer dudağını kısık gözleriyle yaladı.
Luhan da farkında olmadan kendi dudağını yalamıştı.

Her şey, iki hafta önce yani bebekleri doğduktan iki hafta sonra başlamıştı.

Luhan, kontrol edemediği alt tarafının gazabına uğramış ve genç adamı bulduğu her an sıkıştırmıştı.

Ne var ki Sehun hep geceye erteliyor ve gece tüm gün bebeklerine baktığı için de uyuya kalıyordu.

Bazı geceler Liang uyanırsa yanına gidiyor, bazı geceler ise çalan alarmla ona süt içiriyordu.

Luhan zamanla Sehun'un geceye atmasının bilerek olduğunu anladı ve bir gece, Liang ağlayarak uyandığında Sehun bu sefer onun bebekle ilgilenmesini istemişti.

Sehun'a sinirlenen Luhan reddetti ve işte o zamandan beri bu haldelerdi. Sehun eşine cilve yapıyor ve Luhan kendi kocasına dokunamıyordu.

Sehun, yemeğine devam etti ama hala yaptığı bu şeye devam ediyordu. İkilinin göz teması kesilmiş ve ikisi de yemeğine dönmüşken Luhan bacaklarında yumuşak bir dokunuş hissetti.
Belki bir sürtünme.

Sehun, çıplak ve pürüzsüz bacaklarını Luhan'ın çıplak bacaklarına sürtüyordu.

Kısa olan sinirle ona baktı, içine derin denecek gibi nefes çekmişti ve bu tamamen sinirini belli etmek içindi, artık bu duruma katlanamıyordu.