1.Bölüm - Yakışılı Satıcı

1.5K 30 10
                                    

Bardan içeri girdiğim zaman tüm kafalar bana döndü.Neden?Yani hiç mi güzel kız görmediniz Beni yiyecekmiş gibi bakan bir kaç kişinin yanlarından geçip Jessy'e ulaştım. Kesnlikle kafası güzeldi,gülüyor dans ediyor ve birden durup tekrar aynı şeyleri yapıyordu.Gözlerimiz buluştuğunda,durdu ve kaşlarını kaldırıp beni süzdü."Vay canna Emily ! Görmeyeli bir sürtük kadar güzellşmişsin".Ah hayır ben bir bakireyim burada ki tek sürtük sensin ."Her neyse Jessy,şu yakışıklı satıcın  (!) nerde?". Gözlerini etrafta gezdirdikten sonra  parmağıyla işaret ettiği yere döndüm.

 Baya etrafını kaplamışlardı çocuğun "Yuuuhh" diye geçirdim içimden.   Daha sonra o tarafa doğru minik adımlarla ileredim.Harry denen çocuğun tam karşısında durduğumda hareketle anlattığı şeyi yarıda kesip bana döndü . Açıkçası ne diyeceğim  hakkında hiçbir fikim yoktu.Elini uzatıp "Emily" dedi.Bir dakıka adımı nerden-düşüncelerimi dağıtan onun sesi oluştu."Jessy söyledi".Kafamı olumlu anlamda salladıktan  sonra huzursuzca kıpırdandım."Pekala takip et beni".dediğine itaat edip peşine takıldım, barın çıkışına geldiğimde kapyı açıp geçmem için  geri çekildi.Kibar çoçuk.

Dışarı çıktığımızda burası fazla tenhaydı.Ortamı aydınlatan tek şey tepemizdeki lambalardı.Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda ilk kez  yüznü dikkatlice inceliyordum.Gözleri... Nefezsiz  kalmam için yeterliydi. "Gerçekten mi?".Duyduğum sesle irkildim hayır olamaz,sesli düşnmüş olamam dimi?Şu anda kendimi yumruklamak istiyorum.Hiç birşey olmamış gibi "Biraz acele et". Dedim kafamı yeren kaldrmadan.Açıkçası çok utanmıştım.Cebiden çıkardığı şey kalp atışlarımın hızlanmasını sağlıyordu.

Bir dakika neden her yer hareket ediyor?Olamaz neden etraf...  Hatırladığım son şey bdenimin yerle buluşmasıydı...

                                                     * * * * ** * * * * *

Beynim yerinden çıkmak üzereydi.Göz kapaklarım sanki birbirine yapışmış gibiydi.Gözlerimi yavaşça  açtığım da ...Hayır burası sokak değildi ! Ya biri beni bulup tecavüz edip buraya getirdiyse ve ömrümün geri kalanını burda onun işkencelerine maruz kalarak geçirmek zorunda kalırsam.Yanımda biri yatıyordu bunu hissdebiliyorum.Korkudan nefesimi tutuyordum.

Kafamı oynatıp yanma baktım.Bu o ! Bu oydu ne ai yakışıklı satıımız tarafndan tecavze mi uğramıştım ?!? 

Melek gbi uyumasını umursamadan-kesinlikle melek-onu hızla sarsmaya başladım.Gözerini şaşkınca açtıktan sonra gözlerimiz buluştu ."Sen beni tecavüz mü ettin?". Kaşlarını çattı yüz ifadesi gerginleşmişti.Yüzüme bile bakmadan kafasını o lanet olası yastığa gömdü."Sana diyorum !".Evet çok güzel Emily şimdide o sapığın karşısında ağlıyorsun öyle mi ? Birden doğruldu ve bana döndü bense üstümdeki bluze-onun bluzu- gözaşlarımı silmekle meşguldüm .

"Böyle teşekkür edildiğini bilmiyordum". Onla göz teması kurduğuma i gözleri yumuşak ve şefkatli bakıyordu ."Ne-ne teşekkürü ?". Elleriyle gözlerini ovuşturup yatakta doğruldu."Öncelikle sana tecavüz falan etmedim ,bayıldın ve seni orda bırakmadım,ki eğer bıraksaydım yanında gerçekten sapık bir tecaüzcü olurdu".Sesi oldukça boğuktu  yeni kalkmış olmasından kaynakanıyordu.

Aslında haklıydı ben,ben şu anda aptal gibi hissediyorum.Teşekkür etmem gereken kişiye "Tecavüzcü" damgası vurmuştum.

"Tamam bu kadar yeter tatlı uykuma geri dönmek istiyorum." Bu haline gülümsedim.Ama eve gitme zamanı gelmişti.Yataktan kalktım .Bu bluz neden bu kadar kısaydı ? Kıyafetlerimi bulup banyoya girdim.Ve arkamda yiyecekiş gibi bana bakan bir çift yeşil göz bıraktım...

Odaya geri döndüğümde hala aynı pozisyondaydı.Bense odanın kapısına doğru yürüyordum. Tanrım,bu kadar şirin olmak zorunda mı? Kapının kenarına vurdum ."Ben gidiyoruum". Şaşkınca başını kaldırıp bana baktı."Nereye ?" . "Eve gitmeliyim Harry". "Emily saatin sabahın dördü olduğunun farkında mısın?". İç çektikten sonra "Ben gidiyorum Harry sana iyi geceleeer".Belki de onu bir daha göremiyecektim.Elveda Harry...

Parmaklarım kapının koluyla temas ettiğin de onun sesiyle irkildim."Dur bakalım küçük hanım,seni yanlız basına yollayacağımı düşünüyorsan çok yanılıyorsun."Ona döndüğümde üstüne bluzunu geçirmekle meşguldü.Bu haline her   zamanki gibi gülümsedim.Uzun uğraşlar sonucu üstüne geçrdiği bluza bakıp zafer kazanmış bir edayla gülümsedi."Gidelim".

                                                           * * * * * * * * * * * 

Çalan zile küfürler  ederek uyandım.Hangi lanet bar sabahın  onunda açılır ki?Hızla altıma bir kot ve bir bluz geçirdim görüntü kirliliği olmasın diye pırasaya benzeyen saclarımı toplayıp topuz yaptım.Ve hızla evden çıktım.Yolda yürürken dün yaşananlar gelmişti aklıma.Beni eve bırakmıştı ve kendine iyi bak demişti.İster istemez yüzümde aptal bir gülümseme oluştu.Neden onu düşünüyorum ki? 

Beni bu düşüncelerimen çekip alan grand muşmulasıydı.Barın kapısının yanında dikilmiş duruyorduYanından geçip giderken "Geç kaldınEmily". Tanrım ismmden nefret etmem için bir nedem daa var.Harry söyleyince daha güzel oluyordu.

Öğlen bar kafe havasında oluyordu ama burası bir kaç saat sonra fahişelerle kaynıyor olcaktı.

                                                         * * * * * * * * * * * * 

Tehlikeli saatler içine girmş bulunmaktayız kıçımı fahişelere dönmüş bardak silmekle meşguldüm "Bir vski".bu ses...

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Evet uzun tutmaya çalıştık umarım beğenmişsinzdir.Okuyucu sayımızın az olması umrumuzda değil zaten amaç eğlenmek :DDDD bu arada hikayeyi iki kişi yazıyoruz.Sizi seviyoruuuuuzz :))

                             Ayça&Ceyda

BağımlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin