Aylin'in Ağzından
Gülümsemek bir yere kadar ama resmen kahkaha atıyorlardı. Tilki uzun zamandır böyle gülmemişti. Tamam kızın güzel olması da bir etkendi tabi. Odaya girince ikisinin de bakışları beni buldu. Tilki suratındaki sırıtmayı sildi.
'Ben..böldüm sanırım kusura bakmayın.' dedim.
'Gelsene güzelim Burcu hanımla tanış. Fransa da ortak olduğumuz otelin sahibi.' dedi.
'Memnun oldum. Bende Aylin.' dedim kadına elimi uzattım. Elimi sıkıp gülümsedi.
'Bende memnun oldum. Aylin hanım.' dedi.
'Aylin benim eşim Burcu burada benimle çalışıyor.' dedi Tilki.
'Ahh evli olduğunu bilmiyordum.' dedi gülümseyerek.
'Güzelim bizde yeni bir otel için konuşuyorduk. Deniz kenarında sakin bir alan var müthiş bir yer. Bayılacaksın.' dedi Tilki.
'Anlamadım ortak bir otel mi ?' diye sordum.
'Evet Burcuyla ortak.' dedi. Ne demek Burcu ya !
'Burcu hanımla ortak demek. Ortak olmaktan kaçındığını sanıyordum. Artık kendi otellerimizi yapacağımızı sanıyordum.' dedim.
'Şey evet ama şu ana kadar ortaklarımızdan bir tek Burcuyla problem yaşamadık. Bende neden olmasın diye düşündüm. Hem oraya bayılacaksın. İç dekorasyon tamamen sana ait. İstemez misin ?' diye sordu.
'İsterim tabi. Önce her şey bir netleşsin de.' dedim.
'Bana müsade artık Tilkiciğim.' dedi Burcu.
'Görüşmek üzere.' dedi Tilki. Sanki ben burada değildim. Arkasına bakmadan çıkıp gitti kadın.
'Neyin var Aylin. Bir ortaklık yapamazsın. İzin vermiyorum demediğin kaldı.' dedi sinirle.
'Bana mı kızıyorsun giderken sana veda etti. Ben neyim burada.' dedim sinirle.
'Aylin içeri girdiğinden beri Burcuyu gözlerinle yedin. Kadın sana veda mı etseydi.' diye kızdı.
'Onun için bana kızdığına inanamıyorum ama en önemlisi neye inanamıyorum biliyor musun ? Bana suratını asarken ona kahkaha attığına' dedim.
'Gerçekten saçmalıyorsun Aylin.İş bu. Biz burada iş yapıyoruz.' dedi. Hangi iş ortağıyla böyle kahkaha atılıyordu ki.
'Eve görüşürüz sana hayırlı işler.' dedim ve Tilkinin odasından çıktım. Odamdan çantamı aldım ve dışarı çıktım. Nefes almaya ihtiyacım vardı. Bende Barışı aradım. Sahilde bir cafe de buluşmak için söyleştik. Cafeye gittiğimde Barış sakin bir masaya geçmiş beni bekliyordu.
'Selam.' dedim yanına otururken.
'Selam. Anlat bakalım.' dedi.
'Ne anlatayım ?' diye sordum.
'Yapma Aylin ben senin sesinden anlarım. Tilki kabul etmese de senin en yakın arkadaşınım ben.' dedi.
'Beyefendi zaten bana gelince hiç bir şey kabullenmiyor ama kendisine her şey serbest. Ortak olacağı Burcu denen kadınla kahkaha atmakta buna dahil.' dedim.
'Sakin ol baştan tane tane anlat.' dedi. Her şeyi en baştan tane tane anlatmıştım.
'Bak sana açık olacağım. Bende bir erkeğim. Tilkiyi anlayabiliyorum ve onun niyeti sadece iş. Biz erkekler sizin gibi ayrıntılı düşünmeyiz. O an saçma bir şeye kahkaha atmış olabilir.' dedi.
'Bende bir kadınım ve o kadının kocama bakarken ne düşündüğünü anlayabiliyorum tamam mı ? Beni orada yoksaydı Barış. O odada değilmişim gibi kocamla gülüşmeler Tilkiciğimler falan. Hayırdır ? Bu ne ya ?' dedim.
'O konuda haklısın ama Tilki bu işi istiyor gibi.' dedi.
'Fazlasıyla.' dedim.
'Aylin sakin ol tamam mı öfkenle kendine de Tilkiye de zarar verirsin. Akıllı davran lütfen.' dedi.
'Tamam tamam sakin olacağım teşekkür ederim yanımda olduğun için.' dedim.
'Önemi yok. Biliyosun kız kardeşim neyse sen de benim için öylesin.' dedi.
'Biliyorum. Neyse kalkmalıyım. Sonra görüşürüz.' dedim.
'Görüşürüz. Kocana selamlar.' dedi alayla.
'Ahh söylerim bundan eminim çok hoşlanacak.' dedim.
Tilki'nin Ağzından
Aylin kapıyı çarparak kapattı. Amacı neydi bunun ? Şirketteki işlerime de karışacak değildi. Hadi ama sadece iş bu. Fazla abartmıştı. Yine kıskançlığı tutmuştu. on beş dakika sonra onunla konuşmaya karar verip odasına gittim ama yoktu. Ezgiyi görünce durdurdum.
'Ezgi. Aylin nerede ?' diye sordum.
'Biraz önce çıktı Tilki bey.' dedi.
'Tamam sağ ol.' dedim.
Demek gitmişti öyle olsundu. Aramayacaktım. Nasıl olsa akşam evde olurdu. Bütün günü işle geçirdim. Sabrettim Aylini aramamak için. Şirketten çıkınca soluğu evde aldım tabi. Ne kadar kızgın da olsam özlemiştim. Arabayı park edip kapıyı çaldım. Kapının açılmasıyla biri boynuma atladı.
'Dönmüşsün. Hoş geldin can kardeş.' dedim.
'Ahh çok özledim. Sabah döndüm. Savaş söylemedi mi ?' dedi.
'Yok bugün hiç görmedim. Haber de vermedi.' dedim.
'Size sürpriz yapmak istedik aslında.' dedi.
'Geç bakalım içeri anlat ne sürprizi ?' dedim. Aylin içeride koltukta oturuyordu. Suratı asıktı ama Meltemle içeriye girince gülümsedi. Tabi ki samimi bir gülümseme değildi.
'Hazır mısın ?' diye sordu Meltem.
'Biz evleniyoruz. Savaş bu sabah bana evlenme teklifi etti.' dedi. İşte bu süper haberdi.
'Bak bu süper haber işte. Bunu kutlayalım hemen bu gece.' dedim. Aylin de sevinmişti. Gözlerinin içi gülüyordu yine.
'Anlat nasıl oldu ?' diye sordu.
'Uçaktan indiğimde hemen orada bekliyordu ne olduğunu bile anlamadım. Bir anda diz çöktü herkes bize bakıyordu öyle etti işte. Sizin ki gibi romantik değil ama çok şaşırtıcıydı. Hiç beklemiyordum.' dedi.
'Önemli olan romantik olması değil zaten. Sevdiğin adamın senle evlenmek istemesi. Tebrik ederim canım.' dedi Aylin.
Aylin'in Ağzından
Saat on gibiydi. Bara girdik ve her zamanki locamıza oturduk. Bu gece Meltem ve Savaşın evlilik haberini kutluyorduk. Leventte gelmişti. Sanırım artık atlatmıştı. Her şey güzel gidiyordu.
'Ne içersin ?' diye sordu Tilki kulağıma eğilerek. Ah nefesini hissetmeyi bile özlemiştim.
'Alkolsüz herhangi bişey.' dedim.
'Neden içmeyecek misin ?' diye sordu.
'Midem kötü biraz içmesem daha iyi' dedim. Tilki oturduğu yerden kalkıp bar bölümüne gitti. Bende sohbete devam ettim. Fakat kafamı tekrar çevirdiğimde Tilkinin yanında o vardı. Burcu !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herkes Bir Gün Gider Ama Aşk Hiç Bitmez
FanfictionHerkes Bir Gün Gider Ama Aşk Hiç Bitmez