'' Onun hikayesi çok küçüklüğe dayalı aslında.Daha 1 haftalıkken yetimhaneye bırakılıyor.Kimsesi yok.Onu bulan kişinin dediğine göre bir apartmanın önünde battaniyeye sarılı bulunmuş.Adam bulduktan sonra napacagını bilemediği için direkt yetimhaneye getirmiş.Hemen sonrada gitmiş.Adama yetimhane tarafından bakılmış.Fakat yetimhanenin çok sıkı kuralları var oldugu icin.Kurallar çiğnendiği anda dayak işkence hayal bile edemediğin şeyler uygulanırmuş.Arda yetimhaneyi biraz araştırdı biraz da kamera kayıtlarını izledi.Adamın oldugu zamanlara ait kamera kayıtları.Bildiğimiz kadarıyla adam çok dikbaşlı sırf bu özelliği yüzünden yetimhane görevlilleri tarafından bi çok kez dayak yemiş.Tabi büyüdükçe karşı vermeye başladıgı belli bi zaman sonra yetimhaneden atılmış.17 yaşında tek başına sokakta kalmış anlayıcağın.Aylarca sokaklarda yatıp kalkmış sonra bi gün karşısına bi çocuk çıkmış onun yaslarında bir çocuk.Tek başına kaldıgı eve onu çağırmış hiç tereddüt etmeden.Hiç sorgulamadan sadece güvenmiş.Adam zor da olsa kabul ettikten sonra okuluna devam edip çok iyi lise ve üniversite tutturmuş.Sonra ise bu duruma gelmiş SAKA holdingin sahibi.Bu süreç içerisinde Emir yani onu evine alan adamla hiç ayrılmamışlar.Hatta suanda bile aynı evde kalıyorlar gidince görürsün''
Bir yandan dinleyip bir yandan da alınması gereken notları alıyordum fakat son söylediği cümle üzerine şaşkınlığım dağların arkasından doğan güneş gibi yavasca ortaya parladı.
''Ne demek gidince görürsün''
Aslı Hanım elindeki dosyaları yavaşça masaya bırakırken kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakarak
''Bak Elyaf adam tedavi olmayı kabul etmiyor arkadaşı yani Emir Bey'in isteği üzerine geldi başvuru yani sen sadece eve gidiceksin sonrasını Emir Bey halledebileciğini söyledi''
Parmaklarımı birbirine kenetleyerek geriye doğru yaslandım
''Bakın Aslı Hanım biliyorsunuz ki psikolojik tedaviler hep şirketimizde gerçekleşir yani eve gitmek bizim kurallaramıza uygun bisey degil değil yani benden böyle bişey yapmamı istemeyin''
Aslı Hanım bana doğru eğilerek ellerini kenetlemiş oldugum ellerimin üzerine örttü.
''Elyaf biliyorsun ki sen işinde çok başarılısın hastamız kolay bi insan değil acemileri gönderemem lütfen sadece bir süreliğine''
Aslında farklı durumda olsaydık bu teklifi kesinlikle kabul etmezdim ancak Aslı Hanım bana ilk başladıgım zamanlarda çok yardımcı olmuştu ve ona karsı saygı ve sevgi duyguları barındırıyor olduğum icin benim icin degerli bir insandı.Ona karsi olan minnet borcumu bi şekilde ödemem gerekiyordu.Ve bu is her ne kadar icime oturmasada kabul etmem gereken bir işti.
''Peki o halde kabul ediyorum''
Aslı Hanımın benim olumlu cevabım üzerine yüzünde oluşan tebessüme karşın hızlıca cümlemin devamını getirdim.
''Fakat tek başıma birsey yapamam bana yardımcı olabilcek birini istiyorum''
Aslı Hanım söylediklerimin üstüne yüzünde oluşan şaşkınlık eşliğinde yüzüme bakıyordu.Şaşırmasına hak veriyordum ben ki suana kadar hic bir işimde kendime yardımcı isteme geregı duymayan bir kadındım.Fakat suan ki durum biraz farklıydı.İki tane erkegın evine gidiyordum.Ve bu ne kadar güvenli olur emin degilim.İçimdeki huzursuzlugu bir sekilde bastırmaya calışmaktan baska bisey gelmiyordu elimden.
Aslı Hanım düsünceli gozlerini yüzümde gezdirirken hafif bir ses tonuyla konusmaya basladı.
"'Ama sen de çok iyi biliyorsun ki bu departmanda herkesin farkli bir isi var seninle ayni bölümü kapsayan iki kisi var Cenker ve Asım. Yani başka birini bulamam sana ikisinden birini secmek zorundasin tatlım''Evet doğru söylüyordu biz ücümüzün çalışmakta bulunduğu bölüm tam psikolojiydi insan ruhuna yönelik bir bölümdü.Ama olsundu benim zaten secmek istedigim kisi belliydi.Cenker.Biz Cenker ile uzun zamandır iyi birer dost olduğumuz icin bu yolculuk sırasında onuda yanımda istiyordum bu sirkette güvendiğim sayılı kişilerden birisiydi o.Yaslandığım deri koltuktan öne dogru hafif bir eğimle konusmaya basladim.
''Ben zaten Cenker Bey ile gitmeyi düsünuyordum bildiğiniz üzere kendisi yakinen dostumdur.''
Aslı Hanım bu dediklerimin üzerine elindeki dosyaları bana doğru uzattı.
''Not aldıgıni biliyorum fakat gitmeden önce dosyalarada bir göz at kacırdığın birsey olmasın amanha.''
Koltuğun kollarından destek olarak dogruldum ve Aslı Hanım'ın elinde duran dosyaları iki elimi uzatarak kavradım.Konusmaya basladım.
''Peki Aslı Hanım dosyaları eve gidince iyice incelerim ne zaman gidiyoruz?''
''Ne eve gitmesi yavrum ögleden sonra gidiyosunuz saat 2 de hadi size iyi şanslar kendinize dikkat edin''
Aslı Hanım sarf ettiği kelimelerin ardından omzumu dostane bir sekilde sıkıp odadan ayrıldı.Beni ise ağzım 'o' sekli almış bir sekilde arkasında bıraktı.Ben yarın belki de ondan sonraki gün gideriz diye beklerken Aslı Hanım'ın ögleden sonra demesiyle şok olmuştum peki ya teklifi kabul etmeseydim nolcaktı.Demekki kabul edicegimden bu kadar emindi kadın.
Sol elimi dosyaların arasından çekerek hafifce kaldırdım ve kolumda bulunan siyah saatime göz attım.-11:45-.Saat 2'ye oldukça bir süre vardı.Sımdı yapmam gereken 1 iş vardı Cenker 'in yanına gidip bu isten bahsetmek eminimki çoook sevinecekti(!). Cenker'le uğraşmayı gerçekten cok seviyordum.Hayatta sevdiğim sayılı şeylerden biriside buydu iste.Cenker.Benim olmayan abim veya olmayan erkek kardesım di ve bu hayatta var olusum kadar emindim ki Cenker ile aramdaki bu bağ kopmayaktı.
Daha fazla olduğum yerde dikilmekten vazgecip harekete gecmeliydim.Tabi herseyden önce bir bardak kahve şarttı.Sanırsam bugün çok fazla şaşırmıştım.Hayat bana cilveliklerini sunuyordu.Fakat ne ben hayata karsı koyabilcek kadar güce sahiptim nede hayat beni oynamak icin degerli buluyordu.Yinede bir yaprağın sonbaharda ağaca tutunduğu kadar inatla bağlıydım hayata.Her ne kadar o beni savurmak istesede ben onun bütün rüzgarlarına göğüs germeye alışmıştım.Ben hayattan korkmuyordum.Yaşamaktan korkmuyordum.
O benden korksundu.
Ilk kitabimi yazdığım cok mutluyum.Siz canım okuyucularım tarafından da beğenilir inşallah.
-Seviyorum siziğğ♡-
-Melo-