Zen: Günaydın!
Zen: Partinin bugün olduğuna inanamıyorum!
Zen: Wooohooo!
Jaehee: Günaydın, Zen.
Yoosung: Günaydın hepinize. Parti saat kaçta?
Jaehee: 12:00. Biraz erken gelmeyi unutmayın.
Jaehee: Ayrıca sizinle konuşmak isteyen davetliler olacaktır.
Jumin: Asistan Kang, yeni takımımı kuru temizleden aldın mı?
Jaehee: Evet Mr. Han. Odanızda.
Jumin: Tamam.
Jumin: Elizabeth de gelmek için sabırsızlanıyor.
Zen: Aptal! O tüy yumağı kediyi yine getirme!
Zen: Düşündükçe burnum kaşınıyor!
Zen: Aarrgh!
Yoosung: Peki ya sen, Seven? Siz nasılsınız?
707: İyiyiz. Partide olacağız.
Jaehee: Buna sevindim. Ben de hazırlanmak için çıkacağım.
Jaehee: Partide görüşürüz.
Zen: Ben de çıkayım madem. Görüşürüz!
Yoosung: Bay bay!
Jumin: Neyse işte.
*Jaehee sohbetten ayrıldı.*
*Zen sohbetten ayrıldı.*
*Yoosung sohbetten ayrıldı.*
*Jumin sohbetten ayrıldı.*
...
*707 sohbetten ayrıldı.*-----
Seven oturduğu koltukta hafif yaylanarak telefona baktı ve uygulama kapandığında ana ekranına bakmaya devam etti. İkizinin ya da RFA üyeleriyle bir fotoğrafının telefon arka ekranı olmasına izin verecek kadar salak olmadığı için hala orijinal arka ekranını taşıyordu. Ana ekranında sadece uygulama, bir tane şifre kırıcı program ve yine kendi tasarladığı bir kodlama sistemi vardı.
Bir süre sonra ekran karardı ve kilit ekranı kapandı.
Gözlerini kaldırdı. Karşısında bir ayna vardı ve kendisini gördüğü anda irkilmesine rağmen, tepki vermedi. Yorgun görünüyordu. Parti sadece iki saat sonraydı ama ne partiye gitmek, ne de orayı terk etmek içinden gelmiyordu. Kıvırcık saçları dağılmıştı ve gözlerinin altı belirsiz torbalarla şişmişti. Parti günü gelmesine rağmen elinde hiç göze gelir bir kanıt olmadığı için artık hiçbir şeye karşı umudu kalmamıştı.
" MC? " dedi yavaşça, banyoya doğru seslenerek. Kız uyanır uyanmaz banyoya girmişti ve yaklaşık yarım saatir dışarı çıkmıyordu. Normal kızların bu süreyi daha da uzatabildiklerini biliyordu ama bu kız MC olunca, bileklerini kesip kendini küvete atma ihtimali daha yüksekti.
Bunu düşünürek ürperip ayağa kalktı ve banyoya doğru ilerledikten sonra kapıyı tıkladı.
" MC? Her şey yolunda mı? " dedi biraz daha yüksek bir sesle. Ama içeriden hiçbir şekilde ses gelmedi. Klozetin üzerinde uyuyor olma ihtimali bile çok makbul gelirken tüyleri diken diken oldu. Bir kez daha sabırsız bir şekilde tıkladı. " MC?! "
Aniden önündeki kapı açılınca korktu ve irkilerek hafifçe geri çekildi. MC kendisinden kısa olduğu için ilk başta gördüğü şey kahverengi bir yumaktı ama bir süre sonra şaşkın kahverengi gözlerini kaldırıp ona baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVEN: DEADLY SINS || mystic messenger
Fanfiction" Saeran bana seni seçmememi söyledi, Saeyoung. Ama ben yine seni seçtim. " - MC, ah küçük, aptal MC. bir bombayla aynı evde yaşıyor ve kırmızı saçlı bir ineğin kendisine emir vermesine, kalbini kırmasına izin veriyor. çünkü MC bu işler için fazla s...