EMİLY:
Kolumda hissettiğim dürtü ile gözlerimi açmaya çalıştım fakat uykum tüm vücudumu ele geçirmiş ve uyanmamı istemiyormuş gibi üzerime çöküyordu.
Bir süre sonra kolumdaki dürtü çoğalmış ayrıca sesinden kim olduğunu çıkaramadığım birisi ismimi söylüyordu.
"Sen... Gününü... Bekle" yarım yamalak anladığım sözlerden sonra sesler kesilmişti. Bunu fırsat bulan ben, yatağıma iyice yerleştim ve birazı kaçmış olan uykuma devam etmeye çalıştım.
Ayak sesleri yeniden gelince ince pikemi kafamın üzerine kadar çektim.
"Emily kalk yoksa iyi şeyler olmayacak!" dedi artık ne dediğini ve sesinden kim olduğunu anladığım kişilik.
"Banane!" diyerek yatağıma iyice sokuldum.
Pikemi üzerimden hızlıca çekti. Burnumdan içine giren sıvı ile boğulduğumu sandığım zaman hızla oturur pozisyona geçtim."Siktir!" dedikten sonra öksürmeye başladım. Bunu bana kimin yaptığını bakmak için kafamı çevirdiğimde babamın kahkahalar atarak bana baktığını gördüm. Babamın önünde küfür ettiğim için suratımın kıpkırmızı kesildiğine adım gibi emindim.
"Kış uykusuna yatmak için daha çok erken değil mi öğlen oldu hadi yemek yiyeceğiz" dedi sinsice sırıtarak, ben ise hala olayın şokunu atlatamamış bir şekilde üzerimdeki ıslak kıyafetleri inceliyordum. Babama dönüp kafamı 'tamam' dercesine salladıktan sonra ıslak saçlarıma ellerimi geçirerek geriye attım bu esnada ise babam odadan çıkmıştı.
Yataktan kalkarak üzerimdeki ıslak kıyafetleri kurtulmak için bavulumdan ince bir tayt, sıfır kollu dizlerimin biraz üzerinde biten tişörtümü alıp banyoya geçtim.
Üzerimi giydikten sonra aynanın karşına geçerek gözlerime kalem çektim pek makyaj yapmayı seven birisi değildim fakat göz kalemini çok seviyordum.
Banyodan çıkarak mutfağa doğru gittim. Sofrada yerimi alırken etrafa gülücükler sacarak,
"Herkese günaydın." dedim annem ve teyzem sıcak bir gülümseme ile beni karşılarken babam yine görevini yerine getirerek huysuzluk yapıyordu.
"Tatlım, iyi uyudun mu?" dedi annem kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra yemek yemeye başladım.
"Tatlım, bizim yani baban ile şehre gitmemiz gerekiyor bir kaç işimiz var." dedi annem kafamı yemek yediğim tabaktan kaldırdım ve aklıma dün gece teyzem ile yaptıkları konuşma geldi. Kafamı karıştıran binlerce soru vardı. Ailem benden gizli ne çeviriyordu ama bunu onlara söylemiyecektim.
"Tama-" diyemeden kulaklarım çınlamaya ve boğuk sesler gelmeye başladı.
"Efendim lütfen bize acıyın biz prensesi ormana götürmedik"
"Bana hangi cüretle yalan söylemeye kalkarsınız. Cezanızı çekeceksiniz."
Sesler ve kulak çınlamam dinmeye başladığı zaman annem endişeli sesini duymuştum,
"Emily iyi misin?"dedi kolumu sıvazlayarak. Anneme bakarak,
"Evet" dedim ve benden bir şey saklamadıklarını umarak bu konuyu burada kapattım.
🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾
Yaklaşık bir saattir, odada yatağın üzerinde telefonum ile oyalanıyordum.
"Tatlım, biz gidiyoruz"diyen annemin sesi ile irkildim ve yatağın üzerinden kalkarak salona doğru ilerledim.
Annem beni görünce bana sımsıkı sarıldı sanki bir daha sarılamayacakmış gibi sımsıkı ve güven verici idi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Orman
Werwolf"Hayat bir yolculuktur." diyoruz. Bu yolculukta nasıl gideceğimiz bizim tercihlerimize bağlıdır. Bazen hızlı, bazen yavaştır yolculuk... Kimi zaman yürüyerek, kimi zaman gemiyle, kimi zaman da uçakla sürmeliyiz ki yolculuğumuzun renklensin Benim yo...