İnsan her acıya katlanır. Sevgilin seni terkettiğinde, dostunla kavga ettiğinde ölmezsin. Bunlar ufacık şeyler senin canını belki iki hafta yakacak şeyler. Ama sen öyle büyütürsün ki aman allahım sanki ailenden birini kaybettin, evin yok, sokakta yaşıyorsun. Yediğin önünde yemediğin arkanda. Annen, baban var senin. Ha bir de intiharlar. Ben bir yazı okumuştum ölümle ilgili. Hani bazen keşke ölsem deriz ya onunla ilgili. Biraz anlatayım. İçtin o hapları, kestin bileklerini ya da ne yaptıysan yaptın. Annen, baban kardeşin ya da biri seni öyle gördü mesela kanlar içinde. Ne yapacağını şaşırdı belki çığlık attı belki korkudan dilini yuttu. Sonra hastahaneye götürdüler seni. Belki de çok geç kalmışlardı sen yoldayken kalbin çoktan durmuştu. Odandan çıkan doktor annene çaresizce ve acırcasına baktı ağzından '' Üzgünüm kaybettik. Zaten yoldayken kalbi durmuş. uğraştık ama tekrar kalbi çalıştırmayı başaramadık başınız sağolsun. '' sözleri çıktı. Bu sözlerden sonra herkesin surat ifadesini düşün, annenin nasıl yıkıldığını babanın çaresizce duvarı yumrukladığını, diğer akrabalarının ve arkadaşlarının nasıl ağladığını, yakarışlarını düşün. Sonra morga gittin o sopsoğuk yere. Yaşamıyorsun artık, bir daha gülemeyeceksin annene sarılamayacaksın, babanın sana güven verdiğini hissedemeyeceksin. Cenazeni düşün sen tabutun içindesin. Ailen tabuta dokunuyor, seni son kez görebilmek, son kez sana sarılabilmek için canlarını verebilecek durumdalar. Ama sen tabutun içinde yatıyorsun. Herkes perişan, herkes acınacak durumda. Tabutunu götürüyorlar yavaşça. Annenin '' Kızııımm kızzzıımm '' diye yakarışları herkesin canını yakıyor, herkesin daha fazla ağlamasına sebep oluyor.
Belki iyi anlatamadım. Ama bunu herkes düşünmeli. Ben yazıyı okurken ağlamıştım ciddi ciddi. Hayal etmiştim annemi, babamı, etrafımdaki herkesi. Umarım bu yazıyı okuyanlar içinde kötü durumda olup ölmek isteyen birileri varsa onlara bir umut yaşama isteği gelmiştir. Unutmayın sizden kıymetlisi yok bu hayatta.