88.Bölüm

225 21 25
                                    

Multimedia : Aylinin iş kıyafeti.





Aylin'in Ağzından

O kızı da alıp masamıza doğru geldi. Meltem ve Savaşa Burcu denen kadını tanıttı. Meltemle bakışlarımız kesişti. Huzursuz olduğumu anlamıştı sanırım. Tilki yanıma oturdu. Diğer tarafına da Burcu hanım ! Kadın yine beni görmezden geliyordu. Bir kaç saat daha muhabbet edip kalktık. Eve geldiğimizde başımın ağrısından ölüyordum.

'Aylin ?' diye seslendi Tilki.

'Efendim.' dedim.

'Konuşmalıyız.' dedi.

'Tilki çok yoruldum. Sonra konuşamaz mıyız ?' diye sordum. Gerçekten yorulmuştum. Bardaki yüksek sesli müzik hiç iyi gelmemişti.

'Çok kısa sürecek gel.' dedi.

'Peki' dedim ve ikili koltuğa oturduk birlikte.  Tilkinin elinde ne ara eline aldığını bilmediğim bir dosya vardı.

'Bu ne ?' diye sordum.

'Bu senin sözleşmen üç yıllık daha sonra tekrar yenilenecek prosedür sadece. İmzalamalısın.' dedi. Ne yani bu muydu ? Sözleşmeyi imzalayıp verdim. 

'Sadece bu mu ?' dedim.

'Evet.' dedi.

'Tilki bu gece Burcunun bizim masamızda ne işi vardı ?' diye sordum. Şaşkınca bana baktı.

'Yalnızdı. Bende kibarlık edip davet ettim. Ne var bunda Aylin. Senden gizli bir kadınla yemek yemişim gibi davranma. Senin yanındaydık. Ne bu saçma sapan kıskançlıklar ?' diye kızdı.

'Evet yanımdaydın ama o kadın hiçte ben yanındaymışım gibi davranmıyordu. Beni yine görmezden geldi.' diye bağırdım.

'Abartıyorsun kıskançlık gözünü kör etmiş senin.' dedi. Artık ne dediğine inanamıyordum. Tilki benim hislerime güvenirdi. İnanırdı bana.

'Sen kendinde değilsin. Eskiden bana güvenir inanırdın. O kadınla otel işine izin vermiyorum Tilki. Bunu asla istemiyorum.' dedim ve Tilkinin şok içindeki suratını umursamadan odama çıktım.



Sabah günlük bir elbise giydim ve makyajımı yapıp aşağıya indim. Tilki girişte bekliyordu. Tek kelime etmeden şirkete gelmiştik. O odasına geçince bende odama geçmiştim. Resmen uzaklaşmıştı benle. Hemde bir kadın için. Yaşadıklarımız bizi çok yıprattığından artık ikimizin de soruna tahammülü yoktu. En ufak şeyde birbirimize patlıyorduk. Ezgi kapıyı çaldı ve içeriye girdi.

'Aylin hanım bu dosyaları Tilki bey gönderdi.' dedi.

'Getir canım.' dedim. Dosyayı bana bırakıp çıktı. Okulu bitirdikten sonra ilk defa çalışıyordum kısa bir dönem staj görmüştüm ama önümdeki dosyadan hiç bişey anlamamıştım. Mecburen Tilkinin yanına gitmek zorundaydım. Umarım dalga geçmezdi. Odamdan çıktım ve Tilkinin odasına daldım. Önündeki bilgisayardan kafasını kaldırdı. Kaşları çatıktı. Sanırım odasına kimin daldığını merak etmişti.

'Orada kapı var Aylin. Çalarak girmeyi düşündün mü hiç ?' diye sordu.

'Tamam kusura bakma düşünemedim.' dedim.

'Ne oldu neden geldin ?' dedi.

'Şey ben...ben bunları anlayamadım.' dedim. 

'Getir.' dedi.

'Ben staj gördüğüm yerde bu kadar detaylı rapor incelemedim. Daha basit düzeyliydi.' dedim.

'Çünkü basit bir şirketti. İnat etmeyip burada yapsaydın stajını bunları bilirdin.' dedi. Resmen azarlamıştı beni. Daha sonra sıkılmadan usanmadan bana her şeyi açıkladı. O kadar da zor değildi. O sırada kapı çalındı Ezgi içeriye girdi.

'Burcu hanım geldi Tilki bey.' dedi.

'İçeriye alalım.' dedi Tilki. Herhalde ortak olmayacağını söyleyecekti. İyi olurdu canım görmek istemiyordum artık şu kadını. Burcu gülümseyen bir yüzle içeriye girdi. Beni görünce suratındaki gülümseme solsa da toparladı ve Tilkinin elini sıktı.

'Selam.' dedi.

'Hoş geldin.' dedi Tilki.

'Hoş buldum. Bu arada dün gece beni yalnız bırakmadığın için sağ ol .' dedi Burcu.

'Önemli bişey değil saçmalama.' diye cevap verdi Tilki. Bu arada beni yine görmezden gelmişti bu kadın. Oda da yoktum sanki.

'Eee ? Napıyoruz ?' diye sordu Burcu.

'Gerekli evraklar hazırlanıyor. En geç salı imzalarız.' dedi. Nasıl ya benim istemediğim bir şeye nasıl imza atardı. Hiç mi hatırım yoktu yani. Tilkinin odasından bir hışımla çıktım. Eminim ikisi de arkamdan şaşkınca bakıyorlardır. Kendimi hemen sahil kenarına attım. Zaten şirket sahile yakındı. Hala aklım almıyordu. Nasıl bana bunu yapardı. Cebimden telefonumu çıkarıp Barışı aradım.

'Anlat ?' diyerek açtı telefonu. Çünkü beni iyi tanıyordu.

'Hayvanın teki o tamam mı ? Geri zekalı manyak. Ona olmaz dedim. Hayır dedim. O ne yaptı salı günü imzaları atarız dedi. O kadın var ya nasıl kandırdı kocamı acaba ? Tilki eskiden bana güvenirdi. Ne oldu şimdi ?'diye saydırdım Barışa. 

'Sakin ol şampiyon. Ökfen seni yerle bir edecek. Bak böyle yaparsan gerçekten kocanı kandıracak o kadın.'dedi.

'Aptal benim kocam aptal. Bu yaptığımı kıskançlık sanıyor bide.' dedim.

'Aylin bu yaptığın kıskançlık zaten.' dedi Barış.

'Hiçte bile öyle değil hissediyorum o kadın bizim evliliğimizi bitirecek.' dedim. O sırada arkamdan bir ses yükseldi.

'Biraz konuşabilir miyiz  Aylin ?'

Herkes Bir Gün Gider Ama Aşk Hiç BitmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin