16.BÖLÜM:TUTSAK

16 7 0
                                    

Soğuk,küf kokusu,zifiri karanlık...
Gözlerimi açtığım anda duyularımla hissettiğim şeylerden en belirgin olanları.Hayal meyal hatırlamaya başlıyorum sanırım.

Karanlıkta merdivenlerin sonunda nihayet Hakan'ın evindeydik.
-İşte nihayet geldik Duygu.Yaklaş,biraz daha yaklaş ağabeyim beş adım sonra karşında.Bunu söyledikten sonra üç dört dakika geçen sessizliği bozan benim sesim oldu.
-Hakan neredesin?burası çok karanlık hiç birşey göremiyorum.Lütfen korkuyorum bak en azından telefonunun ışığını aç.
-Buna gerek kalmadı Duygu şimdi tam karşında dokun bak.
Ellerimi suratına doğru götürdüğü an,ikinci Hakana dokunuyordum.Bana daha değişik tonda konuşmaya çalışsa da dokunduğum kişinin ikinci Hakan olduğunu bilmek beni acayip şekilde korkutmuştu.Bu yüzden ani bir refleksle elimi suratından çektim.Karanlıkta geriye doğru adımlarımla ondan uzaklaşmaya başladım.Ama sakinliğimi korumam gerektiğinin farkındaydım.
-Evettt Duygu hanım sonunda tanışabildik.
Dondum,dizlerimin bağı çözülmüştü.
-Haaa Hakan'ı arıyorsan yok. Az önce çıktı kendisi.
Kendimi bir korku filminin içerisine hapsolmuş gibi hissediyordum.Çaresiz ce karanlıkta geldiğim yöne doğru gitmeye çalışırken,sağa sola çarpıyor, arada düşen eşyaların sesiyle irkiliyor- dum.Artık soğukkanlı olamayacağım için çığlık atıp, bağırmaya başlamıştım.
-Lütfen yardım edin kimse yok mu?imdatttt!
-Gel buraya! kes sesini
Karanlıkta saçlarıma yapışan el diğer eliyle de ağzımı kapatıyordu.Debelensem de faydası yoktu.Daha önce hayran olduğum güçlü kollarıyla beni sımsıkı tutuyor,kımıldamama fırsat vermiyordu.
Biraz boğuşmadan suratıma inen afilli bir tokat ve yere düşmemden sonrası bende yok. Sanırım yediğim tokat ve hissettiğim korkunun sonucunda bayıldım.Filmlerde buna gülerdim oysa bir tokatla bayılabilir mi insan? diye.Demek ki oluyormuş.
Gözyaşlarım bu zifiri karanlık yerde bağlı olduğum,ellerimdeki kalın zincirlerin acısı ya da bağlı olduğum soğuk sütundan değil.Nasıl bu kadar tedbirsiz, aptal gibi davranabildiğimden aslında.
Ağızım da bağlı olduğu için nefes almakta güçlük çekiyorum.Korkuyorum hemde çok korkuyorum başıma gelecek-
lerin bilinmezliğinden.Nefesimi düzenleyebilsem en azından doğru düzgün düşünecek,belki buradan kurtumak için bir fikir üretebileceğim.
Ama nerede,kiminle,nasıl bir yerde olduğum hakkında en ufak bir fikrim yok bu karanlıkta.Benim için yolun sonunun geldiği fikri kaplıyor birden beynimi.Mücadele etmeye gücüm yok her yerim ağrıyor.başımda bir sızı var sanırım kafamı bir yere çarptım.Belkide bu yüzden bayıldım kim bilir?
Az sonra demir bir kapı olduğunu düşündüğüm kapı gürültülü bir şekilde açıldı.Elindeki gaz lambasıyla yaklaşan gölgenin bana yaklaştıkça dışı Hakan, içi kim olduğunu bilmediğim ikinci kişi olduğunu tam karşımda duran kırık sandalyeye oturduğunda anlayabilmiş-tim.
-Kusurumuza bakmayın Duygu hanım umarım sıkılmamışsınızdır.Eee sizin gibi biri için daha şatafatlı bir hazırlık yap- mak isterdik ama aniden o ahmak kardeşimin sizi benimle tanıştırmaya cesaret edip getirebileceğini malumunuz üzere düşünemedim.Plansız bir şey oldu.
Bana daha da yaklaşarak şimdi ağzında- ki bandı çıkaracağım,sakın bağırmaya kalkma.Zaten bu izbe yerde bağırsanda seni kimse duymaz.Hahh haha şu her halta maydonoz olan arkadaşın Semayı da bekleme bitirim Sema da kurtaramaz seni.Anladın değil mi?
Onu anladığımı belirterek çaresizce kafamı salladım.
Ağzımı kapattığı bandı tüm gücüyle birden bire çektiği anda dudaklarımında bantla birlikte kopmuş olabileceğini hissettim.
-Neredeyiz? lütfen yalvarırım sana beni bırak.Yemin ederim kimseye hiçbir şeyden söz etmeyeceğim.
-Bunun için biraz geç kalmadın mı Duygu hanım?Seni uyarmadığımı söyleyemez-
sin.Sana söyledim değil mi Hakandan uzak durmanı yanlış mı hatırlıyorum acaba? Şimdi gündemdeki konumuz başka. Seninle biz ne yapacağız?Vallaha bana kalsa boynunu kırıverir öylece çürümeye bırakır,börtü böceğe yem ederim seni. Ama malesef "AHMAK" kardeşim buna engel oluyor.Çünkü ben senden ne kadar nefret ediyorsam ve tiksiniyorsam o da sana o kadar aşık ve tutkun Budala ne olacak?
Daha iyi nefes almaya başladığım için doğru hamleyi yapmaya çalışıyordum.
-Hakan nerede? Hiç değilse onunla konuşmama izin ver.Sadece beş dakika söz veriyorum.
-Buna izin verir miyim sence?Senin yine onu kandırmana asla müsade etmeye-ceğim.
-Lütfen sadece bir kaç dakika.
-Ehhhhh yeter bee sana olmaz dedim duymadın mı? Senin gibi bir yosmanın onu benim elimden almasına seyirci kalacağımı mı sanıyorsun? Şimdi uslu bir kız olacaksın ve burada sana ne yapaca- ğıma karar verene kadar oturacaksın.Ben sana yiyecek birşeyler getirmeye gidiyorum yengeciğim.
Yenge de sende bir tuhaf durdu,hiç de yakışmadı gerçekten.Haaa sonra Hakan"ı görürsen sakın abin bana bakmadı,kötü davrandı deme.Gayet nazik davranıyorum.Hahah haha ağzınıda bantlamıyorum bu kıyağımı da unutma.
Gaz lambasını duvara asıp demir kapıyı kapattığında onun karşısında tuttuğum gözyaşlarımı yeniden bırakıverdim.Bir çare,bir çözüm bulabilecek miydim? bilemiyorum ama buradan sapasağlam çıkmak için ne gerekiyorsa yapacaktım.Hemde ne gerekiyorsa.



Bölümün sonunda iyi yada kötü yorumlarınızı bekliyorum canlar.Bir daha ki bölümde görüşene kadar Mutlu kalın...😘😘😘

KAYBOLMUŞ DİĞER YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin