7.Bölüm (Nefret..)

1.1K 71 5
                                    

"Ne işiniz var evimde?" Diye sordum. Hala olduğum yerde duruyordum.

"Üstünü değiştirde konuşalım." Dedi. Üstüme bakıp ona geri döndüm.

"Çıkar mısınız evimden!" Dedim sertçe. "İzinsiz girmeye hakkınız yok."

"Senin evin mi?" Diye sordu. "Sanmıyorum. Üstünü değiştir. Bekliyorum."

Ona bir kaç saniye sertçe baktım. Etkisi yoktu. Arkamı dönüp odama gittim ve ıslak kıyafetlerimden kurtulup temiz kıyafetlerimi giydim. Saçlarımıda havluyla sildikten sonra ördüm ve salona geri döndüm. Koltukta oturmuş etrafa bakınıyordu. Beni görünce gözlerini bana çevirdi.

Karşısında ki koltuğa oturdum. Çok tedirgindim. Ali İnan'dan korkuyordum.

"Seni görmek istedim çünkü aramızdaki şeyi halletmemiz gerekiyordu."

Bir şey demedim. Devam etti.

"Sana hiç karışmıyorum. Seni öldü gösterenin ben olduğumu tahmin etmişsindir. Evet bendim. İtiraz etmeyeceğim. Oğlum için yaptım."

"Niye beni tutuklatmıyorsunuz?" Diye sordum açık sözlü davranarak.

"Niye tutuklatıyım?" Diye sordu karşılık olarak. "Oğlumu bir daha karşıma almak istemiyorum."

"Ve ablamdaki o dosyaya ulaşmak için bana ihtiyacınız var."

Tehlikeli bir şekilde gülümsedi. "Asude ile konuşmaya gitmen beni üzdü açıkcası." Dedi. "Ondan uzak durman gerektiğini hala anlamamışsın."

"Onun sayesinde buradayım."

"Hayır Ülker." Dedi. "Benim sayemde buradasın. Ben istemesem şuan hapiste olurdun. Belki de gerçekten o mezarda." Yine gülümsedi. "Sokaklarda yaşamak zordur. Özellikle bir bayan olarak. Hala oğluma laik misin bilemiyorum Ülker."

"Oğlunuz nişanlı zaten." Dedim sertçe. "Ne yaptınızda nişanlanmasını sağladınız merak ediyorum."

"Gökçe.." Dedi. "Ne kadar da sana benziyor. Onu bulmak zor oldu." Öne doğru eğildi. "Ben Gökçe'yi Özgür'e sundum. Kabul edip etmemek ona kaldı. Öldüğüne hiç inanmamıştı zaten. Baktı gelmiyorsun yerine başka birini koydu. Bu senin suçundu."

"Beni öldü diye gösterdiniz." Dedim sesimi yükselterek. "Bir buçuk yıl boşuna kaçmamı sağladınız! Gelememe sebebim sizsiniz.İğrenç bir adamsınız."

"Gazeteleri okumamakta senin suçun." Dedi. Sinirlenmiştim iyice. "Ülker.. Asude ile arana mesafe koymanı istiyorum. İletişimini kes. Ablan ona değil bana lazım. Dosyayı bana geri versin ve bende sizi rahat bırakıyım." Başını yana eğdi. "Özgür'le  aranada girmem. Gerçi artık aranız yok gibi."

Ayağa kalktım. Ani kalkışım onu şaşırtmıştı. "Buraya niye geldiğiniz anlaşıldı. Asude için değil sizin için çalışmamı istiyorsunuz. Nedenide açık. Asude'ye mecbur kalmamak. Onu o hapisten çıkarmak istemiyorsunuz." Kollarımı göğüsümde kavuşturdum. "O dosya elimi geçimce ne yapacağıma karar vereceğim. Şimdi peşime her kimi taktıysanız onu da alıp defolup gidin buradan."

Yavaşça ayağa kalkıp ceketini düzeltti. "Asude'nin ziyaretçilerinden hep haberim olur." Dedi. "Peşine kimseyi takmadım. Ve ayrıca.." Bana doğru ilerledi ve bir kaç adım önümde durdu. "Beni karşına alma Ülker. En son bunu yaptığında iki yıl sokaklarda süründün." Gülümsedi. "Akıllandığını düşünmüştüm."

Bir şey dememi beklemeden evden çıktı. O çıkar çıkmaz kapıya gidip kitleyebildiğim kadar kitledim. Bir daha evime girmesini istemiyordum.

Odama gidip yatağıma uzandım. Böyle şeyler hep beni buluyordu zaten. Belayı çekiyordum üstüme.

Ablamı bulmalıydım. Herkesten önce. Tek düşünebildiğim buydu. Onu bulmalıydım. Ve bundan kimsenin haberi olmamalıydı.
~~~
"Günaydın."

Adı "MAVİ" Olsun\2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin