Normalde de aşırı heyecanlı bir insandım, bunu bilmeyen yoktu. Ama bu gün, özellikle tüm sakarlıklarım üzerimdeydi, ellerim heyecandan titriyordu. Öyle ki çay içmeye çalışırken titreme yüzünden hepsini üzerime dökmüş ve kendimi yakmıştım.
Neden mi bu kadar heyecanlıydım?
Çünkü Favori'm, hayatımın aşkı, Çekik Gözlü Prensi'm, bugün ailesiyle beni istemeye geliyordu!
Oynama şıkıdım şıkıdım, oynama şıkıdım şıkıdım!
Allah be! Bugün sevgililik kariyerimin nirvanasıydı. Bugün, dünyadaki tüm Cevahirlere örnek olarak gösterileceğim gündü! Bugün, parmağıma Taylan'ın nişanlısı olarak o yüzüğü geçireceğimin sözünü alacağım gündü! Yeminle şuan penguen dansı yapmamak için kendimi çok zor tutuyordum.
"Şuna bak, akşama misafirler gelecek hala durmuş hayal kuruyor!" Annemin sinirli sesini duymamla irkilmem bir oldu. Malum, saat sabahın dokuzuydu ve biz bu saatte ayaktaydık. Çünkü evi temizlememiz ve akşama yemek yapmamız gerekiyordu. Benim pimpirik annem müstakbel dünürleri geleceği için aşırı heyecan yapmıştı. Aslında bana biraz mırın kırın ederek babamı da çağırmam gerektiğini söylemişti. Sonuçta biricik (!) kızını istemeye geliyorlardı. Bende aynen şu şekilde cevap vermiştim: "O da kim ya?" Annem mesajı alıp susmuştu ama içten içe kabul etmediğim için sevindiğini biliyordum. Aslında o da gelmesini istemiyordu ama iyi bir anne olmaya çalışıyordu.
Hayatımın bu raddesine kadar onsuz yaşamış ve gayet güzel idare etmiştim, bu raddesinden sonra hiç ihtiyaç duymazdım ona.
"Ne hayali sultanım, aşk olsun vallahi! Ben sadece tozları layığıyla almaya çalışıyorum o kadar!" Burun kıvırdım ama annem tabii bana kanmayarak kafama bir tane geçiriverdi.
Damla evi süpürüyor, Leyla arkasından evi siliyordu. Ayşe Teyze yemek listesiyle uğraşırken Emine Teyze tatlılar ve kullanılacak tabaklarla ilgileniyordu. Annem bizi kontrol edip başımızda gardiyan gibi gezerken misafirlerin kullanacağı havluları, terlikleri filan seçiyor zaten bin beş yüz kere çamaşır suyuyla yıkanmış olmalarına rağmen havluları yeniden bol çamaşır suyuyla yıkmaya filan başlıyordu. Her şey gayet normaldi aslında. Damla ve Leyla evi benden daha titiz bir şekilde temizlerken annem bana tozları nasıl almam gerektiğiyle ilgili birkaç tüyo verdi ve koştur koştur Ayşe Teyze'nin yanına gitti.
"Benim odama girecek değiller ya, orayı temizlemenize ne gerek var?" diye sordum Damla'ya, tam bu arada dolabımı kenara itip arkasını filan süpürmeye çalışıyordu. Azmine hayran kalmıştım vallahi. Onlar o kadar çok endişeli ve heyecanlıydı ki benim heyecanım sadece istenecek olmamla sınırlı kalıyordu. Evin durumu ve misafirlerin ağırlığı konusunda telaşlı o kadar çok insan varken bu görev bana düşmüyordu.
"Ya girerlerse? Ya Eylem Teyze odanı merak ederse? Ya Taylan gelirse? Ya acil bir şey olursa? Ya Hüseyin Amca yine ölecek kadar güler ve fenalaşır, senin odana istirahat etmek için senin odana götürürlerse? Ya eve meteor düşerse? Ya yangın çıkar kapın yanarsa? Odanın pisliği görünsün mü istiyorsun?" Damla delirmiş gibi bir çok saçma olasılık sıralayınca açıkçası biraz korktum ve geri adam attım. Leyla da ona ayak uydurmuş aklını kaçırmış gibi yerleri siliyordu, neredeyse kulak çöpüyle fayansların arasını filan silecekti banyodaki, o derece gözü dönmüştü ikisinin.
"Bizi meşgul etme Cevahir daha kapı pervazlarını ahşap parlatıcı ile sileceğiz!" Leyla bağırınca kafamı sallayıp arkamı döndüm ve toz alma işine geri döndüm. Bir süre sonra onların bağrışmalı seslerini telefonum sesi bastırdı. Ekrana bakınca sevgili yarımın aradığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAVORİ
Fiksi RemajaCevahir Cemre, ruhu eskilerde kalmış bir pısırık, dili değil beyni sivri olan, iflah olmaz bir âşıktır. Okulun en popüleri, şehrin örnek evladı, sadece onun değil herkesin favorisi olan Taylan Nediz'e sırılsıklam âşıktır fakat... Onunki umutsuz bir...