Ben Yaman. Yaman Öztürk.Bana bu ismi annem koymuş.Yaman gibi cesur olayım diye bana bu ismi koymuş.On yaşındayım.Antalya'nın küçük bir ilçesinde annem (Melek)ve babam(Kemal) ile bahçesi olan küçük bir evde oturuyoruz. Annem ev hanımı babam ise düzenli bir işi olmayan bir adam.Genellikle işe başladığı gün yada ertesi gün işten ayrılır.O işin ona göre olmadığını,patronuyla kavga edip ayrıldığını söyler.Eve gelir kaynağımız ise annem.Annemin küçük bir dikiş makinesi var.Bu makineyle evde terzicilik yapıyor.Babam olacak o adam ise o parayı elinden zorla alarak kumar oynamaya, içki içmeye gider. Annem bazen kazandığı paraları saklar ve bana okul harçlığı olarak verir. Ben ise o paraları harcamaya kıyamaz, yatağımın altındaki kumbaramda biriktirirdim. Bu güne kadar baya bir miktar para biriktirdim.
Annem her sabah beni o güzel sesiyle"Yaman hadi kalkma vakti" diyerek uyandırdı.Bu sabah da beni o güzel sesiyle uyandırdı. Kahvaltıya yumurta haşlatmıştı. Çok sevdiğim söylenemezdi fakat annemi üzmemek için her zamanki gibi afiyetle yedim. Kahvaltım bittikten sonra her zaman ki gibi güler yüzle beni okula uğurladı.
Sınıfımda ki arkadaşlarım benimle hep dalga geçerler. Çünkü kıyafetlerimin rengi solmuş,okul önlüğümün bir kaç yerinde yama vardı.Onalara göre biz fakiriz. Bilmiyorlar ki asıl zenginlik kalpte saklı!Benimle dalga geçmeyen ve çok iyi anlaştığım Emre benim sıra arkadaşım. Bütün sırlarmı paylaştığım tek dostum. Emre de bütün sırlarını bana söyler,aramızda gizli saklı olmaz. Ayrıca annelerimizde çok iyi anlaşıyor.Babalarımız için aynısını söylemem. Emre'nin babası Emre ile çok iyi ilgileniyor ve arkadaş kadar birbirlerine çok yakınlar. Benim babam ise gece gündüz kahvehaneden hiç çıkmaz.Eve sadece yemek yemek için ve annemden zorla para almak için gelirdi.
Akşam okul çıkışı eve geldikten hemen sonra arkadaşlarım ile maç yapmak için dışarı çıktım.Burdaki arkadaşlarım benimle dalga geçmiyor çünkü hepimiz aynıyız. Aramızda hiç bir fark yok. İster zengin olalım ister fakir. Hepimiz kötü gün dostuyuz...
Maç bittikten sonra eve gittim. annem beni bahçede bekliyordu:
-Hoşgeldin oğlum.
-Hoşbuldum anneciğim.
-Yemek hazır. Bende seni bekliyordum. Hadi gel!
Annem sofrayı hazırlamıştı. En sevdiğim mercimek çorbasını tabaklara koydu. Biz annemle çorbalarımızı içerken babam olacak adam geldi.Hiçbir şey söylemeden benim odama gitti. Yatağımın altına eğildi ve gizli kumbaramı çıkardı.Kumbaranın içini açıp bana dik dik bakmaya başladı.Çünkü ondan para saklamıştım.Fazla zaman geçmeden beni duvara yapıştırdı.Onu durdurmaya çalışan anneme tokat atıp onu yere attı. Annem kalkamadı.
Beni ise burnumdan kanlar akana kadar dövdü.Bağırmak istedim ama ne faydası olacaktı ki?....
Sonra ne mi oldu? Kumbardaki bütün parayı alıp gitti.Yerde yatan annemin yanına gidip onu kaldırdım. Birbirimize sarılıp ağlamaya başladık. Ağlamaktan yorgun düşüp annemin kucağında uyuya kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK YALAN
De TodoSen bir anda öğrendiğin gerçekle nasıl yüzleşirsin? Yaman asla başına gelmeyeceğini düşündüğü bir gerçekle baş başa kalacak.Önünde sadece iki seçim yolu var. Ya hayatına devam edecek,ya da yeni bir hayata ilk adımı atacak.Peki ya sen hangi yolu seçe...