~Bölüm •4•

38 12 12
                                    

Hızla kahvaltımı yaptım,duş aldım.Siyah iç çamaşırlarım,beyaz belden bluz ve siyah pantolonumu dolaptan aldıktan sonra bir çırpıda giydim.Çağırdığım taksinin korna sesiyle daha da hızlandım ve evden çıktım.Arka koltuğa bindim.

"Nereye gidiyoruz güzellik"dedi taksi şoförü.Hafif kirli sakallı,20-22 yaşlarda,normal bir taksi şoförüydü.Ama bu onun müşterileriyle böyle konuşma hakkını vermezdi.

"Sanane lan benim güzelliğimden.Sen önce git bir aynaya bakda sonra insanları yadırga!"

"Atarlı kadınlara bayılırım."Sinirlerime engel olmakta zorlansamda vatandaşlara kaba davranmam için emir almıştım.Sükunetimi korudum ve gidecek yeri söyledim.

"Hay hay hemen gidiyoruz tatlım."

"Ordan bir tatlı olarak mı gözüküyorum yoksa sen çok mu acıktında milleti tatlı olarak görüyorsun hah?"

"Acıksaydım nefesim kokardı değil mi?Hoooh hoooh kokla nasıl kokuyor.Acıkmışa benziyor muyum?"Iyy hayatımda böyle iğrenç insan görmemiştim Özgür bozuntusu hariç.Lan resmen nefesini bana doğru vermişti.İster istemez nefes almıştım ve o iğrenç nefesini de koklamıştım.Yedek burnu olan var mı acaba?

"Kapa lanet çeneni de sür şu arabayı."

"Tamam gidiyoruz kızma ya"dedi gevşek gevşek.Yol boyunca camdan dışarı baktım.Şoför ise aptal aptal ıslık çalıp durdu.

"Alo,abi.Tamam abi.Aynen abi elimde.Sen hiç merak etme abi kılına zarar gelmicek.Beş dakikaya oraya gelirim abi."diyerek biri ile konuştu.Allah Allah kimle konuştu ki bu şimdi.Hem beş dakikaya nereye yetişmek istiyordu?

"Beş dakika derken.Beş dakikaya anca beni bırakırsın."

"Haa şey ablacım.Benim bir isim varda,seni hızla bırakıp yetişirim gideceğim yere merak etme sen"bu işte bir iş var.Abla dedi bana ya!Az önce yavşayan şoför şuan bana abla dedi.Bu bence olağanüstü bir olaydı.Aradan dakikalar geçti sadece.Neredeyse yaklaşmıştık diye umuyorum.Çünkü gideceğim yeri ben hayatımda ilk defa şuan gidecektim.Kamelya ile buluşacaktım ve beni çağırmıştı.

Yarım saattir arabadaydım ve gelmiş olmalıydık.

"Neden hala gelmedik?"

"Az kaldı abla sabret"diyerek arabayı durdurdu.

"Tamam geldik inebilirsin"
Issız bir yere gelmiştik.Kamelya'nın beni buraya çağırdığını sanmıyorum.Bu işte bir iş var ama hadi hayırlısı.

Arabadan indim ve yürümek için bir adım attım.Omzuma vurulan sert darbe ile gözlerim kapandı ve vücudumu yere doğru serpildi...

Omzum sızlıyordu.Gözlerimi hafifçe araladım.Nereden baksan benden iki-üç metre yukarıda bir lamba vardı.Antika bir lambaydı sanırım.Kafamı kaldırdım.Etrafa bir göz attım.Bir kaç demir yığını hariç bomboş bir yerdi.Ben ise bir sandalyenin üzerinde kollarım kahverengi iplerle sıkça bağlanmıştı ve bu canımı çok acıtıyordu.Yere doğru baktım.Beş-altı damla kan vardı.Nereden geldiğine baktım.Kafamı kaldırdığımda,karşımda çenesinden bir parmak uzun sakallı,mavi gözlü,takım elbiseli bir adam vardı.Elinde de bir ayna.Bana doğru tutuyordu.Kendime baktım.Alnımda kocaman bir yara vardı.Bunu nasıl oldu anlayamadım.Demek ki yerde ki kan damlaları alnımdan akmıştı.

"Güneş Tekin sensin demek"dedi boynunu bir sağa bir de sola çevirerek.

"Kimsin sen?"dedim.

"Kim olduğum şuan seni ilgilendirmez."diyerek cebinden telefon çıkardı.Allahım neden beni kaçırdılar ya.Hayır adamı da tanımıyorum ki aramızda bir sorun var mı yok mu diye çıkarım yapayım.
Beni kaçırdıklarına göre bir sorunları vardır.Dur bakalım hele, öğreniriz elbet.

Cool MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin