Derin bir solukla gözlerini açtı. Fazlasıyla terlemişti ve hala kabusunun etkisindeydi. Doğruldu ve parlayan mavi gözlerini odanın etrafında gezdirdi.
Yataktan hızla kalkıp banyoya girdi. Sıcak su vücudunda gezindikçe kendini rahatlamış hissediyordu. Kendini bıraktı ve unutmaya çalıştı. Bir türlü aklından çıkartamıyordu. Suyun altından çıktı ve üzerine
havlusunu alarak odasına girdi.
Neredeyse titriyordu.
Bir an önce kurulanıp yeni pijamalarını giydi ve yatağına uzandı. Tekrar aynı kabusu görmemek için tanrıya dua ediyordu ve unutmaya çalışıyordu. Gözlerini sıkıca kapattı ve yaklaşık on saniye sonra dayanamayıp tekrar açtı.
Evde yalnız olmadığına kesinlikle emindi. Yataktan doğruldu ve telefonunu eline alıp arkadaşını aradı.
Telefon meşguldü.
Derin bir nefes aldı. Kesinlikle tehlikeli bir şeyler vardı. Üstüne kalın bir hırka alıp evden dışarıya çıktı. Beyaz Range Rover'a atladı ve hızla sürmeye başladı. Önünde bir karartı belirdi ve anında tekrar kayboldu.
Arabayı durdurdu ve arkadaşının evinin kapısına koşturup kapıyı çalmaya yeltendi ama kapı açıktı yavaşça kapıyı açtı ve ardından içeri girdi.
Yavaş ve dikkatli adımlarla ilerlemeye başladı. Uzun saçlarını eliyle arkaya itti. Kapı kapanma sesi ve ardından kilit sesi duydu.
Sonra ise acı bir çığlık.
