2.Bölüm ''Pislik''

3.7K 167 10
                                    

Ah, beyinsiz.

"Kibarlığın için teşekkürler,"  dedim duymayacağı bir ses tonuyla.

Sonunda aklıma gelince etrafa bakındım.Kalabalıktı, neden buradaydık ?Beni kaçırmıştı değil mi ?Büyük ihtimalle İstanbul'da değildik, ya da öyle miydik ? Lanet olası sorular.

"Neredeyiz ?" dedim yüksek bir sesle.

"Söyleyeceğimi sana düşündüren de ne, Ergün?" diye tısladı.

"Ah, belki de merhamet."

"Seni kaçırdım, merhamet bekleyeceğin en son şey."

Lanet olsun ki haklıydı.

"Para mı istiyorsun ?" sesim korkak çıkmıştı, bana göre fazla tepelerdeydi.

Birden durduğunu ve kahkaha attığını fark ettim, bu kalabalık ve gürültüde duymamıştım ama suratından belli oluyordu.

"Para mı ?" ve suratındaki sırıtış, ah tanrım. "Sence para istiyor gibi bir halim mi var ?"

Yine haklıydı, o zaman ne istiyordu ?

"Ne istiyorsun o halde ?" 

"Çok fazla soru soruyorsun," tekrar kolumdan tutup beni eski bir binaya kadar peşinden sürükledi.Bina gerçekten eskiydi, neden buraya geldiğimiz hakkında bir fikir yürütemedim.Resepsiyon tabelasını gördüğümde bir otelde olduğumuzu anladım.Neredeydik, hangi şehirdeydik ?

"17. oda için 2 saat önce telefon açmıştım, Kaan Altınöz ." Ah, demek adı Kaan'dı.

Kadın gözlüklerini seksi bir biçimde hafifçe indirdi ve Kaan'ı süzdü. "Kimliğinizi alabilir miyim ?"

Kaan tek kelime etmeden kolumu bırakıp elini cebine soktu ve kimliğini çıkartıp kadına uzattı.Kadın gözlüklerini düzeltip kimliğe bakındı ve bilgisayarda birkaç şey yapıp tekrar Kaan'a uzattı.

"5. kat, asansörü kullanabilirsiniz." dedi ve anahtarı ona uzattı.Kaan anahtarı hızlı bir şekilde alıp beni asansöre bindirdi.

"Peki şimdi bana ne yapacaksın, Kaan?" diye sordum asansör yavaşça çıkarken.

"Öncelikte adım Kaan değil, aptal.İkincisi, bakacağız." Bunu dedikten sonra sorularıma adam gibi cevap vermeyeceğini anladım.Fakat sanki aklımı okumuş gibi "Odaya gittiğimizde her şeyi anlayacaksın." dedi ve içimi rahatlattı, gerçekten.

Asansör gürültülü bir şekilde durdu ve kapı açıldı.Yine kolumdan tutup hızlıca çıkarttı beni.

"Tanrı aşkına, kapının hemen kapanacak hali yoktu.Yavaş ol, geri zekalı," Yine ve YİNE güldü. "Sana diyorum, Kaan." Beni dinlemedi ve koridorda ilerlemeye devam ettik.Taa ki 17 numaralı odada durana kadar.Kapıyı açtı ve önce beni içeri sokarak içeri girdi.

"Ne yapmaya çalışıyorsun, görülmemi istemiyorsun diyeceğim ama beni böyle kalabalık bir yere getirdin," ve sesimi yükseltmiştim. "Ne bokum dönüyor ortada ? Kimsin sen ?" 

"Sakin ol ve yüzüne bir tane yapıştırmadan önce şuraya otur." Ah, bu ne cesaret ?

"Kimsin sen ?" diye tekrarladım ve yatağa oturdum.

Ceketini çıkarttı ve yatağın bir kenarına attı.

"Barış," dedi bıkkınca.

"Kaan pis işlerin için kullandığın isim mi ?"

Güldü ve yanıma oturup saçlarını karıştırdı.Tanrım, seksiydi.

"Kardeşimin ismi," diye hırladı. "Ama öyle de denebilir."

"Kardeşini pis işlerin için kullanıyorsun yani,"

"Hayır, Eylül," saçlarıyla oynamayı bırakıp bağdaş kurarak bana döndü.Bana baktı, gözlerimin içine. "O beni pis işleri için kullanıyor." Ah, bunu beklemiyordum.

"Yani babamla asıl işi olan Kaan." yine güldü.Ne vardı bu kadar komik olan, selam desem gülecek miydi ?Ah tabii şuan selam desem gülecekti, ben de gülerdim.

"Bunları bilmene gerek yok, işime yaramak için buradasın.Anlarsın ya, kız meselesi." Sırıttı.Beyinsiz.

"Sana yardımcı olabileceğimi mi sanıyorsun ?" dedim ciddileşerek.Zaten ciddiydim, ama karşımda gözlerini gözlerime dikmiş yakışıklı bir kaçırıcı vardı.

"Bana öyle bir yardımcı olacaksın ki," dedi, ve elini yağmurluğuma uzattı. "Ne yapıyorsun ?" yüzümü buruşturarak geri çekildim.

"Kimliğim cebinde," Doğru ya, iki kimliği vardı.

Elimi cebime aldırdığım an kimliği hissettim, elime alıp ona uzattım.Kimliği elimden alırken parmakları elime dokundu.Kasten yapmıştı, emindim.Tekrarlıyorum, beyinsiz.

"Aşağıdaki kimlik sahte miydi ?" diye sordum.Evet sorulacak o kadar soru varken bu çok saçmaydı ama bir yerden başlamalıydım, değil mi ?

"Sana ne bundan?" Bana hiç cevap vermeyecekti, beklemekle gerizekalılık yapıyordum zaten.

"Beni kaçırdıysan sorularıma cevap vermek zorundasın." Lanet olsun.

"Hadi ya, öyle diyorsun demek," suratı bana biraz daha yaklaştı. "Daha önce 2 kere kaçırıldın, Ergün.İkisi de bana bir gram benzemiyordu, emin ol.Ne para, ne de babanın bana verebileceği bir şey istiyorum," Ve biraz daha yaklaştı. "Senden seni istiyorum,  Kaan'a zarar verebilecek tek şeyi." Allahım, nasıl bulaştım ben bu pisliğe ?

KOYU BEYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin