Derin bir nefes alıp okula girdim.Platonik aşkım ortaya çıktığından beri -aman çokta götüm-okula gelmiyordum,üç haftadır yani. Biliyormusunuz? Ona olan sevgimle dalga geçmişti.Nasıl bir utançtı anlatamam.O yüzden anlatmayacağım,çok meraklı olmayın.
Şey,belki bir gün..
Aslında bir bakıma iyi olmuştu.O günden sonra etrafta ruh gibi geziyordum.Bütün duygularım çekilmişti sanki. 'Bir çocuk içinmi bunlar?Saçmalama kızım!' dediğinizi duyabiliyorum.Ben onu ne kadar sevmiştim biliyormusunuz? Ben onu uzaktan sevmiştim belki ama kendimi bildim bileli onu seviyordum. Hayatım o olmuştu.Onunla ilgili bir sınav olsa sanırım yüz alırdım. Herneyse.
Şimdiyse hiç birşey hissedemiyordum..
Normalmiydi bu? Ota boka yüzü kızaran ben artık hiçbirşeyden utanmayan,yalnız ve deprosyondaki birine dönüşmüştüm. Sadece bu gerizekalı heriflerin yüzünü görmek istemiyordum.Yani tamamen o yüzden.. Tekrar derin bir nefes alıp sınıfıma doğru yürüdüm. Bu sıradaysa kendime moral veriyordum.
"Hadi Eslem,hadi! Onlar sadece insan seni yemezler"
Kapının önüne geldiğimde elimle beremi düzelttim ve kapıyı tıklattım. Edebiyat hocasının gür sesini duyunca içeri girdim ve sırama yöneldim. Çantamı sırama atıp ayağa kalktım.
"Şey..Hocam ben bir kaç haftadır rahatsızdım.Raporumu yarın getireceğim."
Edebiyat hocası kafasını sevecen bir şekilde salladı ve adeta bir şair edasıyla pencereden bakıp iç çekti.
"Ah,küçük kız.Hayat o kadar zor ki! Sadece hastalandığın için yıkılırsan,yorgunluktan işte öldüğünde ne yapacaksın? Bu seferlik görmezden geleceğim.Benim öğrencilerim dayanıklı olmalı,tamam mı?"
"Elbette hocam" dedim daha fazla uzatmasını istemeyerek. Hoca önüne dönüp deftere bir şeyler yazmaya devam ettiğinde, ben de fırsattan yararlanarak 'Karşim senin kafanmı güzel?' bakışlarımı kel kafasına yolladım. Yahu bütün hocalar mı çatlak olur?
Neredeyse dersin yarısında geldiğim için zil hemen çalmıştı. Flappy Bird'ü kapatıp telefonumu tekrar çantaya attığımda,Pelin ve sürtüklerinin yanıma geldiğini gördüm. Pelin sırama elini dayayıp ağzındaki sakızı sürtük olduğunu tekrar belli edercesine patlattı. İçim gözlerimi devirip 'Ne oldu eteksiz göt?' demek için yanıp tutuşuyordu.Tabi ki demedim beybisi. Terbiyeli bir kızım ben.
Yani öyle sanıyorlar..
Kafamı 'Ee?' dercesine ona çevirdim.
Saçını savurup boğzını temizledi. "Bak bebeğim,Bora'dan uzak durmazsan seni öldürürüm"
Duydunuz değil mi? Yok illa kaşı beni diyor bu eteksiz göt.Ben susarmıyım canım? Ben? DÜŞÜNÜN BEN! TABİ SUSMAM!
Ağzımdan alaycı bir 'hah!' çıkmasına izin verip kollarımı göğsümde kavuşturdum. Ona 'Bacım o takma tırnaklarını götüne sokarım' bakışlarımı yolladıktan sonra boğuk sesimle konuşmaya başladım.
"Bak tatlım,ben diğer kızlara benzemem bu sürtük numaraların bana sökmez. Ayrıca o sevgilinlede ne yaparsan yap,gençlik hevesiydi oldu gitti.Şimdi o arkandaki sürütklerinle sıramın yanından uza "
Lafımı bitirdiğimde yüzündeki sürtük gülüşünden eser kalmamıştı. Sinirle ayağını yere vurup sııftan çıktı. Bundan sonra böyle arkadaş.İçimdeki canavarı siz ortaya çıkardınız.
Düşüncelerime gülüp sıranın altındaki cüzdanımı aldım. Havalı havalı yürürken bir yandan da 'Nabeğr Moronlağrr korktunuzmuğğğ' bakışlarımı özgüvenle etrafa saçıyordum.
Sınıftan çıktığımda biraz rahatlamıştım. O ter kokan küçük yer beni boğuyordu. Yavaş nefesler alarak kantine girdim.Eteksiz göt Bora'nın yanında ona sarılmış,yavru köpe-pardon düzeltiyorum yavru sürtük bakışlarını ona yolluyordu.Hemen yetiştir zaten 'BORA KUZUSU!' diye bağıran iç sesime neşeli bir dil çıkarıp sıraya girdim.
Sonunda sıra bana geldiğinde sıraya kaynamaya çalışan kızla aynı anda 'Çilekli soda ve pitos' dedik. Ardından birbirmize bakıp güldük ve istediklerimi aldıktan sonra bahçeye çıktık. Kızla ne ara bahçeye çıktığımızı bile anlamamıştım ama pitos seviyorsa bağrıma basarım koçum.
Kız elindeki pitosu kutsal birşeymiş gibi ısırdı ve inledi.
"Ah Tanrım bu leziz!"
Kıkırdadım ve pitosumdan bir ısırık aldım.
Abi kız pitos seviyor benim kafadan dağılın. PİTOS KALP BEN.
Kız pitosundan istekle bir ısırık daha alırken ona döndüm ve yüzünü incelemeye başladım.
Sanırım bu sene gelmişti,çünkü onu okulda yeni görüyordum. Sodamın son yudumunu alırken kıza dönüp "Yenimisin?" diye sordum. Kız pitosun peçetesini yanımızdaki çöpe atarken bende sodamın şişesini attım.
"Evet.Aslında isteyerek bu lüks yere geldiğim söylenemez,ben devlet okulunda mutluydum ama ailem daha iyi bir eğitim almam için bu zengin,şımarık çocukların olduğu yere getirdi.Üstüne alınma.Pitos seven kardeşimdir senin onlardan olmadığını anladım."
Başımı sevecenlikle aşağı yukarı salladım ve pitosumun son parçasınıda ağzıma attım. Bunu yaparkende dediklerini düşünüyordum. Ama bu kız benim kesin kayıp kardeşim.Bir insan bu kadar mı kafa olur? Zihnimde ilk defa şöyle bir şey duyuyordum. 'PİTOS KALP SEN VE YANINDAKİ KIZ.'
Çok mu erkendi bu düşünce için? Çünkü ben pitosumu kimseye yar etmem ama bu kıza kanım ısındı. Sahi,adını bile bilmiyordum.
"Ben Eslem,aslında çok kafa birisin seni tanıdığım şu on-on beş dakika için bunu söyleyebiliyorum. Aslında neden benimle konuştuğunu anlamamıştım.Çünkü popülerlerin sevmediği kişileri bu okulda kimse sevmez.Ama sonra yeniyim deyince taşlar yerine oturdu.Adın ne?"
Çok hızlı konuşmuştum bü yüzden kelimeler bile karışmıştı. Kız gözünün önüne gelen arsız saçı kulağının arkasına sıkıştırıp "Ben Hayal,ve bu çok saçma bir düşünce! Okula yeni gelmeseydim bile seninle konuşurdum çünkü ben bir grup şımarık zengin çocuk birini sevmiyor diye onlara uyacak kadar moron değilim. Bu insanların kendi hayatları yokmu? Niye bu popüler şımarık çocuklara uyuyorlar değil mi yani!"
"Allah'ım bu kız cidden kayıp kardeşim"
"Sende çok kafasın bu gidişle seni sabah uykum kadar sevebilirim!"
Hayal'in dediklerinden sonra kıkırdadım ve cebimden iki naneli şeker çıkardım. Birini ağzıma atıp,diğerini Hayal'e uzattım.
"Bunlar şimdi neden seni sevmiyor ki?" dedi ağzındaki şekeri oynatırken.
"Bir kaç kez şu eteksiz göte laf ettim,bir de okulun en havalı çocuklarından birinden hoşlanıyordum. Eteksiz götün sevgilisi yani. İşte öğrendi falan popülerler beni sevmemeye başladı bu eteksiz göte laf ettiğim için birde Bora meselesi yüzünden sonra okulda sevilmemeye başladım falan filan. Aman çokta tın yani!"
Dedim tek kaşımı kaldırarak. Elini pantolonunun ceplerinden çıkarıp kolunu koluma soktu.
"Biliyorum daha on-onbeş dakika önce tanıştık ama bundan sonra ben en yakın arkadaşınım bayan Eslem! Ve şu meseleye gelince onları takmaman gerçekten süper çünkü bir avuç zavallılar! Benden saklamana gerek yok seninki hoşlanmayı biraz aşmış gidi ondan bahsederken gözlerin parıldadı"
İkimizde kıkırdadık ve bahçede biraz dolaştık. İlk teneffüs her zaman yarım saat olurdu ve bizden bundan faydalandık. Zil çaldığında ona sorular sormaya devam ettim. Doğum gününü en sevdiği rengi falan filan.
Benim sınıfıma girince 'ne ayak?' bakışımı ona doğru fırlattım. Aynı sınıftamıydık? Filmlerdeki gibi ne ka güzel ne ka güzel. Ben onu nasıl fark etmedim lan. Herneyse canım. Geç oldu ama güç olmadı sonuçta biribirimizle tanıştık! Ama eteksiz göt ve sürtükleri beni ona kötüleyeceklerdir,Hayal bunları yemezdi ama gene de içime bir kuşku düştü.
--
