Amsterdam Daktilosu

Şans Dileği

     Ben imza töreni olduğu gün ki kafenin sahibi . Gece uyurken aniden yüksek sesli müzik çalmaya başladı . Yavaşça yorganımı kaldırdıktan sonra , çekmeceden el fenerimi alıp sesin geldiği yöne doğru gittim . Gece olduğundan tedirgin olmaya başlamıştım . Sesin kaynağına doğru giderken , aniden fark ettim ki bu ses daktilodan geliyordu . Yüksek sesle çalan şarkı rahatsız ediciydi , sağ tarafta biri olduğunu hissettim baktığım da orada hiç kimse yoktu aniden baktığım yerde 3 el ateş sesi duyuldu kendimi direk yere attım . Ateş edilen yer Hakan'ın posteriydi ..

      

                                                  .                               .                            .

Benim adım İrem . Ben Hakan'ın popüler yazar olmadığı zamanlarlar bile ona hayrandım . Hala da öyleyim . Ah sonunda Unfair Games kitapları gelmiş . Rafta olan üç kitabı da hemen kaptım. 

 - İrem , neden üç tane alıyorsun delirdin mi ? 

 Delirmek mi ? Birini okumak için , ikincisini kitaplığıma koymak için üçüncüsünü de gösteriş yapmak için alıyorum. 

 - Kitaplara verdiğin parayı biriktirseydin şimdiye eve çıkmıştık. 

  Dıırrı dıt dırrı dıt . Saat 15.00 ' da İstanbul Atatürk Havalimanında olmalısın . Kişi bilgilerini sana mesaj olarak gönderiyorum . Teşekkürler iyi günler .Saat 13.40 ... Ahh Zeynepcim gitmem lazım . Akşam görüşürüz kaçtım .

   Zeynep bir şey sormak istiyorum , İrem neden böyle ? 

 - Ah İrem , onun hikayesi hepimizden farklı . Biz onunla çocukluktan beri arkadaşız . Kendimi bildim bileli her zaman böyle . Neşeli ve yazar aşığı . Daha ilkokuldayken , bir yazarla evlenmek istiyorum derdi . Lise yıllarında iken kafasına ne esiyorsa onu yapıyordu bi keresin de olimpiyat sporcusu olma hayali vardı . Herkesden fazla çalışıp elinden geleni yapıyordu. 

 - Sonra ne oldu ?

   Bırakmak zorunda kaldı . Kendince sebepleri vardı. Sporla uğraşmayı bıraktıktan sonra dövüş sanatlarıyla uğraşmaya başladı 8 farklı dalda madalyası var . Onuda bazı sebeplerden dolayı bırakmak zorunda kaldı . Ama pes etmedi hayvanları sevdiğinden dolayı , veteriner olmaya karar verdi . Sadece bir yıl hazırlanıp , derece ile okulunu bitirdi .Ah tabi ki onuda bıraktı.

  -Annesi babası yok mu ? Hiç mi bu olaylara karışmıyorlar ?

  Sence annesi babası olsa bunlar yapabilir miydi ?  Şuanda yapabildiği her part-time işini yapıyor .

   - Girdiği her işte başarılı .

    İstanbul trafiğine tek çözüm motorsiklet kullanmak .Bende bu konuda rahatım . Sonunda havalimanına varabildim .Dış hatlar terminaline vardığımda bi yaygara vardı . Herkes elinde telefonlarla fotoğraf çekilmeye çalışıyordu .Kalabalığın ortasından biri çıktı . OHA Hakan orada imza töreninden dönmüş olmalı hemen fotoğraf çekilmeliyim . Emin adımlarla yürürken lanet telefonum çalmaya başladı . Kargoyu vericek olan kadın .. Neden bu kadar acele ettiniz . Biraz dayanamadınız mı ? 

  - Geciktin .

   Saatime bakarak 4 saniye erken gelmişim.

  - Neyse, bu kargoyu sahibine kesinlikle kendi elinzle vermeniz gerekiyor . Onun paketi açtığından emin olmalısın.

   Anladım İyi günler demeye kalmadan hemen uzaklaştı oradan . Fazla büyük bi kargo değildi aslında merak etmiştim içinde ne olduğunu . Adrese bakmak için eğilmiştim ki ne göreyim Hakan Soylu . Yoksa yoksa o olabilir mi . Az önce kaçırdım diye üzülürken birazdan evine gideğim  inanamıyorum .. 

                                                           .                         .                       .

      Sonunda İstanbul'daydık yorucu ama keyifli bir macera olmuştu benim için . 

     - Hakan efsanesin , cidden efsanesin ve seni patronun olduğum için ben daha efsaneyim . Sayende şirketimizin hissesi tavan yaptı. Bak hala yazıyorsun . Sen cidden işkolik oldun burada iki sohbet etmeye çalışıyorum . 

    İşkolik mi  ? Dalga geçme , bu kadar çok iş verirsen olacağı bu .

   - Boşver şimdi , sana ödül olarak yemek ısmarlıyacağım . Ayşe Hanım restaurant da rezervemiz hazır demi ? 

  - Evet efendim . 

         Restauranta sonunda gelmiştik . Yemek yemeye başladığımız andan beri restaurantın sahibi avaz avaz bağrıyordu sinir bozucuydu . Can konuştukça konuşuyordu . Kendini o kadar kaptırmıştı ki , aşcının her bağırışında delirecek gibi oluyordu. Aşcı bize doğru yaklaşmaya başladı.

- Hakan Bey, nasıl beğendiğiniz mi yemekler nasıldı ? 

   Ellerinize sağlık . Çok güzel olmuşlar , teşekkürler .

 - Afiyet olsun . İmzanızı alabilir miyim ? En yakın arkadaşım , sizin en büyük hayranlarınızdan.

  Ah evet tabi ki adı ne acaba ?

 - İrem için büyük harflerle yazarsanız sevinirim. 

  Ben imzaladıktan sonra elimden kağıdı çekerek , bi tane de duvara asmam için imza alabilir miyim ? Teşekkürler . Size dilek kekinden vermek istiyorum . Uygun zamanda açarsanız ve yazanları okursanız istediğiniz olacaktır.

    -  Hakan , yarın için yeni hikaye yayımla- 

     Ayşe Hanım , bugün önemli toplantı ve randevuların olduğunu biliyorum ama ben bugün dinlenmek istiyorum . 

  - Burada ben konuşuyorum tabi ki de hayır . Bugün plan neyse uygu-

    Bende dinleneceğinizi tahmin etmiştim bugün için tüm planları iptal ettirdim . Ama otel de kalmanız daha mantıklı olacaktır. Çalışanlar tatile çıktı . Hayır sorun değil bende yalnız kalmak istiyordum .