O gerçekten bu işi öğrendi artık sadece 15 saniyede silahı birleştirebildi . Evet gerçekten de öyle .
- Kalem kılıçtan keskindir . Daktilo ise silahtan . Daktilonun satırbaşında çıkardığı her ses silahın patlamasa sesinden daha çok çıkar . Bunun için kızları kendine aşık edicek yazar değil . Her okuyanın ağzını açık bırakıcak kadar etkileyici ve ses getiren yazmalısın . Anladın mı ?
Anladım .
. . .
Sonunda evime gelmiştim . Restaurant da ki şefin verdiği dilek kekini merak etmiştim . Ortadan ikiye ayırdıktan sonra , dilek kağıdın da . Bazen melekler beklemediğiniz ve tanımadığınız kişi olarak gelir . Bunu okuduktan sonra pencereden birinin izlediği hissine kapıldım .
Şaka gibi şuanda Hakan'ın evinin önündeyim . Hiç bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum. Tam zile basıcakken kameralı sistem olduğunu anladım . Zile bastığım an görüntüm iletilecekti. Hemen kendime çeki düzen verip kameranın karşısna geçtim . Tam basacaktım ki bir saniye ne söylemeliyim ? Hakan Bey sizin sizin için kargo getirdim . Ah hayır bu olmaz . Hakan Bey kargonuzu getirdim . Bu da olmaz ne söyliyeceğimi karar verememişken bir anda , kamera sistemin de Hakan'ın yüzü belirdi . Heyecandan bağırarak size kargonuzu getirdim . Utançtan kafamı eğdim . O kadar da uğraşmıştım .
- Kargo mu ? Tamam sağol kapının önüne bırak ben sonra alırım .
Kapının önümü olmaz , kargoyu veren kişi kesinlikle ona verdiğinden emin olmalısın dedi.
- Hayır oraya bırak yorgunum uğraşamıcam .
Bir an da görüntü kesildi . Buraya kadar gelmişken onu göremiyecektim . Üzüntüden diz üstüne çöktüm . Tam o sırada bi köpek belirdi karşıma . Merhaba tatlı şey . Ah sen bu evin köpeği olmalısın , tüyleri oldukça uzun ve bakımlı görünüyordu ve oldukça tatlıydı . Bir anda koşmaya başladı üzerime doğru . Sarılacağını düşünmüştüm ama bir hamlede kapıyı açtı ve merdivenlere doğru yönelirken sanki gel diyormuşcasına bi bakış attı . Kargo paketini alıp , kısa merdivenleri çıktıktan sonra zile bastım .
- Sen gitmedin mi , sana gelme dememiş miydim ?
Kargonuzu açtığınızdan emin olmalıyım .
- Ah şimdi anlıyorum sende hırsızlardan olmalısın . Bir yıl üzerinde uğraştığım romanı çalmak için gece saatlerinde girmişti ve zor zaptetmiştik . Sende onlardan olmalısın .
Tam o sırada uzun tüylü köpek bir anda aralıklı olan kapıdan içeriye daldı . O sırada Hakan'ın yüz ifadesi şaşkın bi hale bürünüp
- Az önce evime birisi mi girdi ? Kesinlikle eminim biri girdi . Kimdi o ?
Kim mi tabi ki de köpeğiniz .
- Köpek lafını duyar duymaz geriye doğru zıpladı . Kekelereyerek köpek mi benim köpeğe karşı alerjim var . Asla besliyemem . Gir içeri gir onu çıkar , çabuk çabuk çıkar onu .
Ben hemen içeriye daldım . Evin girişi o kadar şaşalı dı ki ağzım açık koşuyordum . Köpeğin soldan ikinci odaya girdiğini gördüm Hemen oraya doğru yöneldim . Arkamdan Hakan koşarak geldi , aniden durduğum için onu kolundan tutarak çektim . Köpek öylece durmuş bize bakıyordu. Köpeğin önünde kemiğe benzer birşey vardı . Bir saniye o büyük ihtimalle USB olmalıydı . Hakan'a sakince ş - şu köpeğin önünde ki olan USB değil demi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amsterdam Daktilosu
Ficção GeralHakan Soylu : Hakan , ünlü yazarlığından ötürü yakışıklığı ve manken kişiliği ile çoğu kişinin idolü olmuştur. İrem Şahin : Hakan'ın ünlü olmadan önceki zamanından beri ilk hayranı olan İrem , bu fanlığı anti-fanlığa dönüşecektir.O bir veteriner...