Yeter!
Oturmaktan popom uyuşmuştu. Yavaşça çantamı omzuma taktım ve yerimden kalkmaya niyetlendiğim anda zaman aşımına uğramışçasına bir beyaz ışık gözlerimin önünden geçiverdi. Sinirle homurdandım;
" Ağızına ekmek tıktığımın freni"
Ön sıralardan şişman küçük bir çocuk
"Ablaaa banada ekmek verr"
"Kök ye ablacığım"
"O nerede?"
Oflayıp küçük bir zıplamayla servisten indim ve demir kapıdan içeri doğru adım attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biri imkansız mı dedi?
Teen FictionNasıl yapboz parçaları bir puzzle yapıyorsa , nasıl iki yarım elma bir bütünü oluşturuyorsa ve nasıl küçük bir tuğla parçası kocaman bir evi oluşturuyorsa aşkta öyledir. İki seven birbirlerini bir yapboz parçası misali tamamlar ve sonucunda Aşk oluş...