Her gün gezindiği caddelerden birinde yürüyordu, her zaman ki gibi yine hayal kuruyordu. Hayallerinde herkes onu konuşacaktı televizyonlarda radyolarda gazetelerde ünlü biri olacaktı. Aslında durum da iyiydi öyle büyük zengin iş adamı holding sahibi gibi bir istek değildi onun ki hayattan aldığı tat acı biber yediği zamanlardan zevkli değildi.
Aslında eski binalar arasında yürümeyi seviyordu taştan yapılmış evler ahşap pencereler direk yola açılan kapıların önünde yürümekti sevdiği. Bizimkisi biraz nostaljikti eskiye dair bir sevmediği plaklardı. Sürekli çizilmelerinden ve saklama şekillerinden rahatsız olurdu. Kısaca tam da bunu sever diyebileceğiniz bir yanı yoktu basitliği içinde karmaşık ve sessizdi.
İşte böyle günlerden biriydi; ne geldi ise başına o sokakta bulduğu 1 liradan geldi. Evet yanlış anlamadınız 1 liradan.
Yolda ayağına çarpan 1 lirayı eğilip alarak hayatının en büyük hatasını yaptığını anlaması çok da uzun sürmeyecekti. Her şeyden habersiz o bir lirayı yerden aldı ve üzerine baktığında siyah taş olan ev adı deniz yazıyordu. Paranın üzerine özenle kazıyarak işlenmişti. Parayı cebinde koyduğunda hala aklı siyah taşlı evdeydi. Acaba bir aşkın hikayesi mi yoksa, yoksa neydi.
Şehrin tüm eski sokaklarında yürüdüğü için bilmesi gerekliydi siyah taşlı ev, sürekli tekrarlıyordu siyah taşlı siyah taşlı ev diyerek ve birden aklına geldi kenar mahallelerden birinde vardı böyle bir ev. Adımlarını hızlandırarak o sokağın yolunu tuttu ve çok geçmeden sokaktaydı. Büyük bir heyecan vardı içinde, acaba o ev miydi. Evin önüne geldiğinde parayı cebinden çıkartı ve deniz yazısı ne demek diye düşündü acaba deniz bu evde mi yaşıyordu yada bu yazıyı yazan Deniz'mi. Ne yapacağını bilmiyordu kapıyı çalıp ne diyecekti sokaktan ilerlemeye başladı. Bir bahane bulmalıyım diyordu ama denizi sormalıydı ve gidip deniz adında birine bir kargo var demeye karar verdi ve bunu için bir kutu ve içine bir şey koyması gerektiğini düşündü. Hemen bir telefon şarj aleti aldı kutuya koydu bantladı o sokakta o evin adresini üzerine yazarak kapıyı çaldı.
Kapı çalıyor ama kimse açmıyordu yandaki evin kapısı açıldı ve o ev uzun zamandır boş dedi. O zaman yanlış adres abi diyerek uzaklaştı. O siyah taşlı ev bu değilse hangisi diye düşündü ve başka bir sokakta daha olduğunu hatırladı ve o eve doğru yöneldi. İçi içini yiyordu eğlence ve heyecan doluydu. Eve vardı bu sefer her şey hazırdı kapıyı çaldı geliyorum diye derinden bir ses geldi. Orta yaşlı bir hanım kapıyı açtı buyurun dedi. Şey kargodan geliyorum deniz adına bir kargo vardı dedi, kadın şaşkın şaşkın ne var o kutuda dedi bilmiyorum hanımefendi derken titriyordu ne yapıyorum ben dedi kendi kendine ama artık çok geçti. Kadın ve onu bana dedi kutuyu aldı adam şey deniz hanım siz misiniz diye mırıldandı kadın hayır benim adım dilek dediğinde şey o zaman paketi veremem deniz adına gelmiş dedi. Kadın deniz benim oğlumdu ve artık yaşamıyor ona bunu kim gönderdi, gönderi etiketi nerde diye sorduğunda adam şaşkındı şey efendim bilmiyorum biri bana bunu verdi, götür dedi bende getirdim dedi.
Kadın kızgın şüpheli bakışlarla baktığında adam bir şey yapmam lazım diye düşünüyordu. Biran acaba koşup kaçsam mı dedi dizleri titriyordu zaten hızlı adımlarla oraya gelmişti yorgunda hissediyordu. İçerden bir ses kimmiş diye seslendi kadın kargocu dediğinde adamda kapıya gelmişti. Muhtemelen kadının kocasıydı 45 50 yaşlarında saçları ağarmış gözleri çökmüş orta boyluydu her ne kadar çökmüş görünse de yine de omuzlarını dik tutmayı başarabiliyordu. Sanki karısından gücünü alıyordu sesi pek kelimeleri netti kadın ne istediğini bilen ve olan biten her şeye göğüs gerecek kadar güçlü duruyordu. Kocasıda kapıya gelince kapı sonuna kadar aralanmıştı, meraklı bakışlarla içeriye hızlı bir bakışla şöyle bir göz attığında çatlak duvarlara asılı koridor boyu bir sürü çerçeve görüyordu yerde de çok eski bir halı seriliydi. Heyecan ve duygusallığa bürünmüştü artık çok çaresiz hissetmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GIZEMLI BIR LIRA
Short Storybir adam eski sokakları sevmektedir. her gün yürüdüğü sokaklarda yolda 1 tl bulur ve üzerindeki gizemli yazının peşine düşerken başına geleceklerden habersizdir.